Akın Bodur/İskenderun
Tüm Emekli Sen İskenderun Temsilciliği, temmuz ayı ile birlikte emekçilerin ve emeklilerin maaşlarına yapılacak zam oranlarının yine iktidar enflasyon oyunu ile gündemlerine girdiğini, temel tüketim mallarına yapılan zamların yüzde 50´lerde seyrederken, verecekleri zam sadaka düzeyine olacağını belirtti.
Emeklinin en düşük ´asgari ücret´ maaş istiyor
Halkın açlığının ve krizin görmezden gelindiği bir sürecin yaşandığını savunan Tüm Emekli Sen İskenderun Temsilcilik Başkanı Mustafa Çankaya, ´aç varsa, siz de doyurun´ anlayışıyla karşı karşıya kalındığını anlattı. Ulucami Caddesi üzerindeki Sğlıklı Yaşam parkı önünde düzenlenen basın toplantısında, 'Emekliyiz, haklıyız, kazanacağız; Müteahhite değil, emekliye bütçe' sloganları ve 'Emeklilerin isyanı büyüyor Sefalet maaşı istemiyoruz' dövizi arasında konuşan Çankaya, 'Pandemi süreciyle birlikte ekonomik olarak zor günlerden geçiyoruz. Salgından önce de ekonomik sıkıntı çeken emekliler, dul ve yetim aylığı alan bizlerin, işsizlik, geçim sıkıntısı, pahalılık ve kısıtlamalarla bozuk olan ruhsal durumumuz daha da bozulmuştur. Bu sıkıntılara çözüm bulmakla sorumlu olan İktidar ne yazık ki çözümsüzlüğe odaklanmıştır. Emekliler olarak, ´artık yeter´ diyoruz. Sadaka degil insanca yaşayacak bir maaş istiyoruz. En düşük emekli maaşının asgari ücret seviyesinde olmasını, ikramiyelerimizin birer maaş olmasını istiyoruz' dedi.
kentteki bazı siyasi partki ve sivil toplum kuruluşlarının yöneticilerinin de destek verdiği basın açıklamasında, katılımcıların, 'Dilenmiyoruz, direniyoruz; Sadaka değil, haklarımızı istiyoruz; 8 milyon emekli açlık sınırında; İnsanca yaşam istiyoruz; Demokrasi mücadelesinden emekli olunmaz' dövizleri taşıdığı alanda konuşan Tüm Emekli Sen İskenderun Temsilcilik Başkanı Çankaya, şöyle konuştu: 'NATO toplantısında dünya liderleri bir araya geldi. Dünya halklarının pandemi ve ekonomik krizler dâhil hiçbir yararlı görüşmenin olmadığı zirveden, AKP iktidarının ülkemize biçtiği görev ise, Afganistan´da bekçilik! Çok tehlikeli olan bu görev, ABD ve dünya sermayesine şirin görünmeye ve yönetememe durumunu kurtarmaya çalışan AKP iktidarının son ve çaresiz çırpınışlarıdır. Gençlerimizi iktidarın kendini kurtarma hamlesine kurban edilmemesi için karşısındayız. Bir taraftan ülkeyi güllük gülistanlık göstermeye çalışan, diğer taraftan çok gecikmiş aşılama durumunu toparlamaya çalışan iktidar ekonomik krizi yine halka yüklemeye çalışmaktadır. Her kesime baskıyı arttıran iktidar, ortaya atılan, yolsuzluk ve kara para aklamaların üstünü örterken, toplumu ayrıştıran, kutuplaştıran söylemiyle muhalifleri hedef göstererek sokağa salınan güruhların siyasal cinayetler işlemesine yol açmaktadır. Emekli sendikalarını ve muhalif partileri kapatma girişimleri gibi anti demokratik yöntemleri de kullanan AKP ve ortakları demokrasinin son kırıntılarını da ortadan kaldırmaktadır. Siyasi iktidar emekli sendikalarını kapatmaya çalışacağına uluslararası yasalara da uyarak emeklilerin sendika hakkını tanımalıdır. Ülke de huzurdan, barıştan, demokrasiden bahsetmek suç, ekonomik kriz var demek ise yasak hale getirilmiş, demokratik eylem ve etkinlikler basit ve akıldışı bahanelerle engellenmiştir. Böyle bir yaşama mahkûm değiliz! Alanlarda haykırıyoruz, ´emekliyiz, açız, isyandayız´. Alın terimizi döktüğümüz ülkemizde, barış ve huzur içinde, insanca yaşamak istiyoruz. Kimseden sadaka ya da lütuf istemiyoruz. ´Bayram harçlığı´ değil, yılda dört maaş tutarında ikramiye istiyoruz. Bizlere gelince ´kaynak yok´ diyenler, onlarca yerden maaş alan yandaş ve yalaka takımlarının kaynağını nereden alıyorlarsa oraya baksınlar. Ülke kaynaklarını, 5 yandaşa peşkeş çekmek yerine, ülkenin emekçilerine ve emeklilerine verirseniz hepimize yeter.'