Emekli-Sen İskenderun Şube başkanı Hüseyin Güler, kamuda başlayan toplu sözleşme masasında emeklilerin sendikasının bulunmamasını büyük bir eksiklik oluşturduğunu belirtti.
Akın Bodur/İskenderun
Güler, “Toplu sözleşmelerde emeklilerin de temsil edilmesi, Türkiye´deki 11 milyon emeklinin hakkının savunulması kadar doğal bir şey olamaz” dedi. Kamu emekçilerinin toplu sözleşmelerinin başlaması ile ilgili DİSK´e bağlı Tüm Emekliler Sendikası´nın, toplu sözleşmelerde kamu emekçileri sendikalarının yanında olduğunu belirten DİSK Tüm Emekliler Sendikası İskenderun Şube Başkanı Hüseyin Güler, yaptığı yazılı açıklamada kamu emekçileri sendikalarının ve kamu emekçilerinin haklarının verilmesi için ortak mücadele yürüteceklerini ve desteklediklerini ifade etti. Güler, “Bildiğiniz üzere, milyonlarca kamu çalışanı ile onların dul ve yetimlerinin, 2018 ve 2019 yıllarında alacakları maaş artışları ile özlük haklarına ilişkin esasların düzenleneceği, Toplu Sözleşme görüşmeleri, Kamu İşveren Kurulu ile Kamu Çalışanları Sendikaları arasında, görüşmeler başlamıştır. Bu görüşmelerde emekliler temsil edilmemektedir. Bu çok önemli bir eksikliktir” değerlendirmesini yaptı.
“2010 referandumunun propaganda araçlarındandı”
12 Eylül 2010 tarihinde yapılan Anayasa referandumunun propaganda araçlarından birine, emeklilerin toplu sözleşmeden yararlandırılmalarının oluşturduğunu hatırlatan Güler, demokratik taleplerin karşılanması anlamına gelen bu ve benzeri birkaç argümanı rötuş şeklinde değişiklik paketinin içine serpiştiren iktidarin, Anayasa değişikliğinin halk tarafında kabulünden sonra, birçok vaat gibi bu vaadini de unuttu ve gereğini yerine getirmediği eleştirisinde bulundu. Güler, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Zira emekliler Toplu Sözleşmeden yararlanacak dediği, Kamu Çalışanları Sendikaları ile yapılan Toplu Sözleşmede, Kamu çalışanlarının çıplak aylıklarına yapılmak üzere, belirlenmiş olan maaş artış oranlarının, altı ayda bir Kamu Çalışanı emeklileri ile onların dul ve yetimlerinin aylıklarına yansıtılmasından başka bir şey değildir. Evet, artış sadece çıplak aylıklara yapılmaktadır. Bu hakların birçoğu çalışmaya dayalı haklar olup, çalışanlara verilmektedir. Çalışmaya dayalı olarak verilen, sosyal hakların emeklilere verilmemesi doğaldır. Burada doğal olmayan; bu hakların emekli, maaşının hesaplanmasına esas teşkil eden, SGK primine tabi olmamasıdır. Kuşkusuz, bu zorunlu gelir kaybı, emekli olan kamu çalışanı için hayat standardının gerilemesi anlamındadır. Bir başka değişle, kamu çalışanı ile ailesi daha zor şartlarda yaşamaya mahkum olmaktadır.”
‘Yandaş sendikayla hazırlanan mizansen´ eleştirisi
Bu nedenle, çalışanların ücret ve ücretin eki sosyal yardımlarının tamamından emeklilik primi kesilmesi ve emekli maaşlarının, tüm gelirleri üzerinden kesilen pirimler dikkate alınarak hesaplanmasını da öneren Güler, toplu görüşme masanının ‘sakat kurulan bir masa, mizansen´ olarak nitelendirdi. Güler, bunu şöyle açıkladı: “Zira bu masa, iktidarın, tüm kamu çalışanları ile onların dul ve yetimleri adına, sözde çoğunluk olduğunu söylediği, yandaş Konfederasyonla, al gülüm ver gülüm şeklinde yaptığı bir sözleşmenin imzalanması için hazırlanmış bir mizansendir. Yine biliyorsunuz, iktidarın emekliler Toplu Sözleşmeden yararlanacak dediği bu masada, emeklilerin temsilcisi sendika yok. Sendika olmadığı gibi, kamu çalışanı emeklileri için sözde sözleşme imzalayacak olan, çoğunluk konfederasyonu, Memur-Sen´in talepleri arasında emeklilere dair en ufak bir talep bulunmamaktadır.” “Emekliler kendi adına masada olmalı”
Emekli Sandığı, SSK ve BAĞKUR farkı gözetmeksizin, hangi sosyal güvenlik kurumundan olursa olsun, emeklilerin tamamının bugün SGK´dan aylık aldığını kaydeden Güler, emeklilerin sorunlarının çözümünün ancak bir arada olmaları ve tek çatı altında örgütlenmeleri ve kendi adlarına masada olmaları ile mümkün olacağını vurguladı.
9549,89%1,94
34,54% 0,18
36,00% -0,62
3005,99% 1,50
5006,70% 1,01