Ekonomik krizin yarattığı kayıplara ve daralan yaşam standartlarına dikkat çeken emekliler, taleplerini Sağlıklı Yaşam Parkı önünde yapılan kitlesel basın açıklamasında dile getirdi, krizin faturasının emeklilere ödettirilmemesi gerektiğini vurguladı.
Taleplerini 8 madde ile özetleyen ve emekli sendikaları için statü yasası çıkartılmasını talep eden emekliler adına konuşan sendikanın şube başkanı Mustafa Çankaya, hükümetin ekonomi politikalarını eleştirerek, “Krizin faturasını ödemek yerine, insanca yaşamak istiyoruz. Yükselen fiyatlara yetişemiyor, faturaları ödeyemiyoruz. Çarşı da, pazarda yangın var. Şahsım tek adam iktidarının rasyonel olmayan ekonomi politikaları yüzünden Birleşmiş Milletler Tarım Örgütü (FAO) verilerine göre dünya da son iki yılda gıda fiyatları son iki yılın en düşük seviyesine gerilemiş olmasına rağmen Türkiye’de sürekli artıyor.
Yıllarca çalıştık. Vergi ve sigorta primlerimizi ödedik. Ömrümüzün geri kalan bölümünde insanca yaşamayı hak ettik” dedi.
8 MADDELİK TALEPTE FATURA VE ÇEVRE DE VAR
Siyasi parti ve sivil toplum kuruluş temsilcilerinin de destek verdiği basın açıklamasında zamlara dikkat çeken, bütçe açığının dolaylı vergilerle kapatılmak istenmesini eleştiren Çankaya, acil talepleri şöyle sıraladı:
“Tüm emekli maaşları ile dul ve yetim aylıklarına gerçek enflasyona göre derhal seyyanen ek zam yapılsın. En düşük emekli aylığı ve bayram ikramiyesi asgari ücretle eşitlensin. Yılda dört ikramiye verilsin. İntibak Yasası derhal çıkarılsın. 2000 öncesi ve sonrası emekliler arasındaki maaş eşitsizliği giderilsin. Aylık Bağlama Oranı (ABO) yeniden %70’e çıkarılsın. Deprem bölgesindeki abonelerden geriye dönük elektrik ve su bedelleri alınmasın. Fahiş konut kira bedelleri engellensin. Ağır hasarlı binaların yıkımında ve enkaz kaldırma çalışmalarında ortaya çıkan toz ve toprak sağlık sorunlarına yol açıyor. Çevre kirliliğine çare bulunsun. Su ve elektrik kesintilerine son verilsin.”
EMEKLİ SENDİKALARI STATÜ YASASI ÇIKARILSIN
Milyonlarca emeklinin oylarıyla da işbaşına gelen siyasi iktidarlara ve TBMM’ye düşen görevin, emekli yurttaşların insanca ve onurlu bir yaşama sahip olabilmelerini sağlamak olduğunu vurgulayan Çankaya, sonuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bu görev aynı zamanda demokratik hak ve özgürlüklerin uygulanması bakımından da elzem ve kaçınılmaz bir görevdir. Dolayısıyla yapılması gereken şey emekli sendikalarını kapatmak için dava açmak değil, bu konu da gerekli olan Anayasal ve yasal düzenlemeleri bir an önce gerçekleştirmektir.
AYLIKLAR TEK TARAFLI BELİRLENMESİN
Emekli aylıklarının TÜİK’in açıkladığı sahte enflasyon oranlarına göre hükümet tarafından tek yanlı olarak belirlenmesi uygulamasına derhal son verilmelidir.
Tüm emeklilerle dul ve yetimlerine ödenen aylıkların toplu sözleşme yoluyla belirlenmesi için, Anayasanın ‘Sendika Kurma Hakkı’ ve ‘Toplu Sözleşme Hakkı’ ile ilgili 51 ve 53. Maddelerine ’Emekliler’ ibaresi eklenerek, emeklilerin sendika kurma ve toplu sözleşme hakkı Anayasal güvence altına alınmalıdır.”