"Emeklinin neredeyse tamamı mutsuz"

İskenderun/SES

Ocak ayında emekliye verilecek altı aylık zammın açıklanacağını anımsatan Er, "Emeklileri kısa vadede enflasyon baskısından kurtarmak için gıda enflasyonu üzerinde zam verilmeli" dedi ve gıda enflasyonunun yüzde 115 olduğunu anımsattı. 

19. yüzyılın sonlarında Japonya'nın Naryama Dağı eteklerinde ücra bir köyde aşırı yoksullukla yaşayanlarla başa çıkamayan iktidarın, 70 yaşına gelenleri ölüme terk etmek üzere dağın doruğuna bıraktığı rivayetini anlatan İSÇEİD Başkanı Er, "Ülkemizde yaşayan ileri yaştaki emeklilere her ne kadar böylesi insani olmayan bir yöntem uygulanmasa da, ücretlerini, sağlık sorunlarını, sosyal yaşantılarını gördükçe içler acıtan bir durumda olduğu görülür. Günümüzde emekliler, emekli aylığı ile çile dolduruyor hastane kapılarında şifa arıyor, çöpe atılan yiyeceklerden rızık topluyor, iş aramak için çalmadık kapı bırakmıyor kahvelerde, parklarda ömür törpülüyorlar" açıklamasını yaptı.

“Emekli aylıkları her yıl düşmekte”

"Emekli statüsüne tabi ülkemizde yaşayan 12 milyon emeklinin bir kısmı açlık sınırında bulunurken, bir kısmıda yoksulluk içinde yaşarken, nerdeyse tamamı mutsuzdur" diyen Er, açıklamasında şunlara yer verdi: "Ülkemizde işçilik zahmetli ve yorucu bir iştir. Emekliliği huzur bulma, rahat etme ortamı olarak hayal ederler. Onun için emekliliği iple çekerler. Ne var ki emekli olduktan sonra kazın ayağının öyle olmadığını görürler. Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), emeklinin yaşamını sürdürecek  gelirini, sağlık sorununu güvence altına alan kurumdur. Emeklililer, emekli olduktan sonra yasal olarak sosyal güvenlik hakkını elde ederek, artık çalışmadan ömrünün geri kalan kısmını, dinlenerek, gezerek yaşamak için gelirinin ve sağlığının güvencesi olarak SGK'yı görürler. Bunlar emekli aylığı, sosyal haklar ve sağlık sorunudur. Ne var ki son yıllarda emekli aylıklarının giderek düşmesi, emekli aylığı bağlanma oranın düşürülmesi, Milli gelirden hesaplamalarda yüzde otuz pay verilmesiyle emekli aylıkları her yıl düşmektedir. İleri yaşa gelmiş emeklinin en büyük sorunu maaşı olduğu kadar da sağlık sorundur. Emekliler biyolojik yorgunluğu kadar da ruhsal yorgunluk yaşadığından sürekli hastane kapılarını aşındırmaktadır. Son yıllarda randevulu muayene sisteminin getirdiği sıkıntı zamanında muayene olmaması nedeniyle rahatsızlığıyla yaşar duruma getirmiştir. Ayrıca poliklinik muayenelerinin zamana bağlanması doktorlar tarafından sağlıklı teşhis koymada sıkıntı yaratmaktadır. İlaç katkı payları emekliler için ayrı bir handikaptır. Emekliler aylıklarının yetersizliğinden ileri yaşlarına rağmen iş aramakta, bulduğu işin de genelikle, güvensiz ve eğreti işler olduğu görülmüştür. Bu da gösteriyor ki emekli için, dinlenme hayal, gezmek rüya. Emekli aylıkları her altı ayda bir TÜİK tarafından belirlenen enflasyona göre belirlenmektedir. Emekli harcamaları genelikle gıda ağırlıklıdır. Gıda enflasyonu, ortalama enflasyonun çok üstündedir. Eylül 2022’de resmi enflasyon yüzde 80 civarındayken, gıda enflasyon yüzde 115 civarındadır. Bir yandan resmi enflasyona esir alınan, bir yandan aylıkların artırılmasında Milli gelirden pay verilmeyen, Dini Bayramlarda verilen ikramiyelerde milim oynatılmayan emekli günden güne açlık sınırına yaklaşıyor, yoksullukları artıyor, mutlu yaşayamayan, huzurlu, güvenli bir emekli ortamı kurup rahat hayatı sürdüremeyen bir emekli profili doğuyor. Bir yıldan bu yana devam eden ekonomik kriz sonucu en büyük sıkıntıyı emekliler çekmiş, en büyük zorluğu emekliler yaşamıştır. Bu gidişatla enflasyonun hız keseceği görülmüyor. Önümüzdeki günlerde emeklilerin 2023 yılı altı aylık zammı açıklanacak. Emeklileri kısa vadede enflasyon baskısından kurtarmak için gıda enflasyonu üzerinde zam verilmeli, çalışanlarımızın ve işverenlerin primiyle var olan SGK'da yapılan reformla emekliler sonbaharında altın çağını yaşatır hale gelmelidir."