Akın Bodur/İskenderun
Hatay Milletvekili Suzan Şahin, toprak ve su kaynaklarının kirlenmesine neden olan etkenler arasında bulunan pestisitleri TBMM gündemine taşıdı. Bilinçsizce kullanılan pestisitlerin toprak, su kaynakları ve soluduğumuz havayı kirlettiğini, kimyasalların tarımsal faaliyetlerde kullanımlarının bazı kurallarla sınırlandırıldığını ancak buna rağmen alınan önlemlerin yeterli olmadığını belirten milletvekili Şahin, tarımsal faaliyetlerde zararlı organizmaları engellemek, kontrol altına almak ya da zararlarını en aza indirmek için kullanılan kimyasalların, virüs, bakteri formundaki biyolojik ajanlar ya da anti mikrobik ve dezenfektan olarak karşımıza çıkan pestisitlerin kullanım şekilleri ve zararları konusunda gerekli denetim ve önlemlerin alınmadığını, Tarım ve Orman Bakanlığı´nın görevini yapmadığını ifade etti.
Milletvekili Şahin, TBMM Başkanlığına verdiği, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını istediği önergesinde, 'Türkiye´de 2009 yılında 37 bin altı yüz elli bir ton olan toplam pestisit yani tarım zehri kullanım miktarı son 10 yıl içinde yüzde 57 oranında artarak 59 bin tona ulaşmış durumda. Bu durum özellikle sağlıklı ve güvenli gıdaya ulaşım açısından risk oluşturmaktadır. Bilinçsizce kullanılan pestisitler toprak, Su kaynaklarımızı ve soluduğumuz havayı kirletmektedir. Pestisitlerin yararlarının yanı sıra uzun süreli kullanımları sonucunda ekosisteme ve insan sağlığına ciddi zararlar verdiği saptanmış bir gerçektir. Tarımsal faaliyetlerde kullanılan kimyasalların bazı kurallarla sınırlandırıldı, ancak Tarım ve Orman Bakanlığı´nca alınan önlemler yeterli değildir; yoğun ve bilinçsiz kullanımlarda toprak başta olmak üzere sularda ve hatta havada pestisit kalıntılarına rastlandığı yapılan bilimsel çalışmalarda kanıtlanmaktadır. Pestisitler insanlar üzerindeki etkilerinin dışında, zararlı faktörleri doğada baskı altında tutan faydalı böcekleri de olumsuz etkilemektedir. Endüstriyel tarımda kimyasal gübre ve kontrolsüz pestisit kullanımı en büyük çevresel sorunları oluşturmakta, bu uygulamalar yüksek girdi kullanımı maliyetini de artırmaktadır. Bu çiftçinin kazancını da azalmaktadır. İyi tarım uygulamalarıyla üretimin her aşamasının Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından kontrol edilmesinin yanında çiftçinin bilgi birikiminin de artırılması gerekir. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre her yıl 3,5 milyon insan pestisitlere bağlı olarak zehirlenme yaşıyor. Bu zehirlenme vakalarının 335 bini ölümle sonuçlanıyor. Türkiye istatistiklerinde de tarım kimyasallarına bağlı ölümlerde en etken neden pestisit kullanımı. Bu nedenle bu kimyasalların doğru kullanımı, çiftçi ve tüketicinin bilinçlendirilmesi çok önemli bir konu. İnsan ve doğa yaşamına karşı büyük bir düşman olan pestisitlere direk maruz kalma neticesinde yaşanan akut zehirlenmeleri engelleyebiliriz ancak kanser, üreme problemi, otizm olarak karşımıza çıkan kronik toksite kimyasallar için gerekli tedbirlerimizi almalıyız. Bunu da Tarım ve Orman Bakanlığı yapmalı, ancak denetim ve önlemler maalesef çok yetersiz. AKP´nin tarım politikaları Türkiye´de insan hayatı çok ucuzlaştırdı. Hiçbir şey insan ve doğayı korumaktan daha önemli değildir' değerlendirmesine yer verdi.
Bakana hangi soruları yöneltti?
Hatay Milletvekili Şahin, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli´nun yanıtlamasını istediği önergesinde şu sorulara yer verdi: 'Türkiye´de tarımsal üretimde kullanılan pestisit oranı nedir? Hatay il ve ilçelerinde tarımda kullanılan pestisit oranı nedir? Türkiye´de kişi başına düşen pestisit miktarı nedir? Pestisitlerin sağlık zararlarının boyutları, çevresel maliyeti ve toplumdaki hangi grupların bu konuda daha kırılgan olduğu konusunda gerekli araştırmalar yapılmış mıdır? Pestisit kullanımı toprağa, havaya, suya ve doğada canlılarla birlikte insanların sağlıklı ve güvenliği gıdaya ulaşması açısından da bir risk oluşturmuyor mu?Pestisit kullanımının azaltılması yönünde Bakanlığınızın bir çalışması olacak mıdır?'