Esad´la görüşen Saadet Partisi (SP) heyetinde yer alan SP Genel İdare Kurulu (GİK) Üyesi Necmettin Çalışkan, Suriye´de kanın dökülmemesi ve huzurun bozulmaması için Esad´la görüşen SP heyetininin dönemin başbakanı ve iktidar cenahı
Antakya/SES
Suriye´de savaş başlamadan önce partisi SP´nin Genel Başkanı. Mustafa Kamalak başkanlığındaki SP heyetinin, Şam´da Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad´la bir araya gelip, Suriye´de huzur ve sükunetin devam etmesi için Esad´a telkinlerde bulunduğunu, heyetin, o dönem adeta linç edildiğini belirten Çalışkan, 'Ancak bugün gelinen süreçte Saadet Partisi´nin o dönem attığı adımın ne kadar yerinde ve doğru olduğu bir kez daha ortaya çıktı' dedi. Geçtiğimiz günlerde Beşşar Esad´la görüşen Saadet heyetinde yer alan Saadet Partisi GİK Üyesi Necmettin Çalışkan, son dönemlerde iktidarın Esad´la diyalog kurma çabası ve o günkü Esad görüşmesine ilişkin değerlendirmede bulundu. SP´li Çalışkan, “Saadet Partisi savaş başlamadan Suriye´ye gönderdiği heyetle her ne şartla olursa olsun barışın sağlanması ve iç huzurun tesisi için girişimlerde bulunmuştu. Ancak o günkü Türkiye kamuoyu bütünüyle savaşa endekslendirildiğinden Saadet Partisi´nin bu çıkışı büyük bir lince uğradı. Bugün ise onca enkazdan, yakıp yıkmadan, kandan, gözyaşından, milyonlarca ölümden, milyonlarca vatansız insandan ve yüz binlerce yetime rağmen yine de barışın önemli olduğunu düşünüyoruz' dedi. Değerlendirmesinde, 'Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu´nun aylar önce Suriye Dışişleri Bakanı ile yapılan bir görüşmeyi neden şimdi açıkladığını sormak lazım” diyen Çalışkan, şu açıklamayı yaptı: “Aylar önce yapılan bu görüşme neden bugün sızdırılıyor? Kamuoyundan saklanan bir şey mi var? Şeffaf bir şekilde kamuoyuyla paylaşılması gerekirdi. Bu aşamada hükümetin derin ortağı görünümündeki Vatan Partisi heyetinin görüşmeler yapmak üzere Suriye´ye gitmesini manidar buluyoruz. Vatan Partisi´nin hükümeti ve Türkiye´yi temsilen Suriye´ye gitmesi kuşku verici bir durumdur. Bugüne kadar Türkiye´ye güvenip Suriye´de güvenlik güçlerimizle birlikte mücadele eden muhaliflerin de güvenlerinin boşa çıkarılmaması önemlidir. Bu kadar yaşanmışlıktan sonra bize güvenen insanları yüzüstü bırakmamız doğru bir davranış olmaz, devlet geleneğine de aykırıdır. Gizli kapılar ardında, perde arkasında kimlerle hangi görüşmelerin yapıldığı ne tür pazarlıkların döndüğünden kamuoyu ciddi manada endişelidir. Türkiye´nin süreci iyi yönetmesi gerekir. Bu açıdan süreçte ilgili birimlerin şeffaf, dürüst ve ikna edici olması gerekir. Arka planda başka bir anlaşma varsa bunun kamuoyuyla paylaşılması ve ülkemize güvenen birlikte hareket eden kitlenin ikna edilmesi gerekir. SP olarak başından beri ifade ettiğimiz gibi esas olan barıştır. En kötü barış, en iyi savaştan iyidir. Başta Suriyeliler olmak üzere komşularımızın ülkelerinde huzur ve refah içerisinde yaşamasını istiyoruz. Türkiye´nin Suriye politikasının iflas ettiği ve bütünüyle bataklığa saplandığı, milyonlarca insanın vatansız kalmasına, yüz binlerce insanın ölümüne neden olunduğu ortadır. Böyle bir durumda Türkiye´nin sorumluluktan kaçmadan görevini yerine getirmesi gerekir. Hamasetle iç kamuoyuna yönelik adımlar sorunu derinleştirmekten başka bir anlam ifade etmez.'
9367,77%3,72
34,48% 0,07
36,21% -0,34
2960,09% 0,86
4956,37% 0,55