Erkılınç Dezenformasyon Yasa tasarısını yorumladı

Akın Bodur/Adana

Basın İlan Kurumu (BİK) Genel Müdürü Cavit Erkılınç, Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş, Kayseri, Kilis, Mersin, Nevşehir, Niğde ve Osmaniye’de yayın yapan ve resmi ilan alan gazete sahipleri veya temsilcileriyle Adana'da düzenlenen toplantıda buluştu. 

112 gazete sahibi veya temsilcisinini katıldığı Seyhan Otel'deki toplantıya BİK yönetimi de katıldı. Toplantıya katılan bazı gazeteciler, BİK'in bölgesel toplantılar düzenlemesini gazeteciler ve meslek örgütlerinin TBMM gündemine gelmesi beklenen 'internet yasası' ya da 'dezenformasyon yasası' olarak tanımlanan yasa tasarısına karşı çıkmamasının istenmesi olarak yorumladı. 

Farklı illerde bazı matbaaların, isimsiz bildiri dağıtarak gazeteleri yeni Basın Yasası’na karşı çıkmaya davet ettiklerinin tespit edildiğini ifade eden BİK Genel Müdürü Cavit Erkılınç, yeni yasama yılında TBMM Genel Kurulu gündemine gelecek ilk yasal düzenlemenin kamuoyunda 'dezenformasyon yasası' olarak adlandırılan “Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” olmasını beklediklerini söyledi. 

Yasa teklifinin gazetelerin geleceğine dair hayati önemde maddeler içerdiğini belirten Erkılınç, “Düzenleme, sadece gazeteleri değil, gazetecilik mesleğini de yakından ilgilendiriyor. İnternet medyasını yasal zemine oturtuyor. Süreli yayın sayılacak internet haber siteleri görev alanımıza giriyor ve resmi ilan alabilmelerinin önü açılıyor. Dezenformasyonla mücadelede etkinlik sağlanıyor, toplum sağlığını ve kamu düzenini koruyucu önlemler geliyor" dedi ve "Bu saydıklarımızın neresinde yanlış var veya bu saydıklarımız kimleri niye rahatsız ediyor?" diye sordu.

"Son dönemeçte yol kazası yaşansın istemiyoruz"

Daha önce de Bursa, İzmir, Konya, Ankara, Samsun ve Trabzon’da gazete sahipleri ile bir araya geldiğini anlatan Erkılınç, "Gazete temsilcileri, ‘Keşke daha önce Anadolu’ya çıkıp gerçekleri anlatsaydınız. Yasaya dair fena halde bizi yanıltmışlar, kandırmışlar’ dediler. Açıkçası sahada bu derecede dezenformasyonun yapıldığını hissedemedik. O nedenle bölge toplantılarını yeni yasanın hemen ardından gerçekleştirecek ve sizlerle yeni yol haritasını ve mevzuatı istişare ile belirleyecektik. Yasa ekim ayına ertelenince kolları sıvadık ve kurumumuzu ilgilendiren maddeleri paydaşlarımıza anlatmaya başladık. Gazetelerimizin kandırılmasına izin vermeyeceğiz. Son dönemeçte bir yol kazası yaşansın istemiyoruz" diye konuştu. 

"Gazetecilik mesleğini yaşatamanın yolu yasanın çıkmasından geçiyor"

Ülkede ifade etme ve yayma özgürlüğü ile müteşebbis hürriyeti bulunduğunu, bunun anayasamız ile güvence altına alındığını belirten Erkılınç, İskenderun'dan da 7 gazete temsilcisinin katıldığı toplantıda, "Biz tek bir şey söylüyoruz: Gazetenizi koruyacaksanız, gazetecilik mesleğini yaşatacaksanız bunun yolu yasanın çıkmasından geçiyor. Her şey için çok geç olmadan hazırlıklarınızı tamamlayın istiyoruz" dedi. BİK'in bölge toplantılarına başlanacağını duyurmasının ardından 'gazeteme dokunma' adı altında karşı kampanya girişiminde bunulmaya çalışıldığını ifade eden Erkılınç, 10 kadar gazetenin kampanyaya katıldığını, daha sonra kampanyaya olan desteğini geri çektiğini söyledi. 

Erkılınç, imzasız bildirilere ilişkin ise şöyle konuştu: "Yeni Basın Yasası çıkmasın, internet haber siteleri süreli yayın sayılmasın, internet medyası Basın İlan Kurumu dışında bir başka kuruma bağlansın. Dertleri basın özgürlüğü de değil, sansüre karşı çıkmak da. Amaçları şu; internet haber siteleri süreli yayın sayılmasın. 'Kim diyor bunu' diye arkadaşlar araştırdı. İzmir, Adana, Sakarya, Kocaeli ve Erzurum’da bazı gazete yöneticilerinin cep telefonlarına gönderilmiş. Yazıların arkasından bir matbaacı çıktı iyi mi? Ne acı ki bu arkadaş, basacağı, belki de basmadan basmış gibi göstereceği gazeteden gelecek paranın derdine düşmüş. Amacı basın özgürlüğü ve gazetelerimiz olsa samimi şekilde çıkar bildirinin altına ismini yazar, imzasını atar. Yok, birileri istedi diye bu oyuna figüran olmuşsa işte o zaman çok daha acı bir tabloyla karşı karşıyayız demektir."

Yasanın çıkmasıyla gazetelere ait internet haber sitelerinin, gazetesi olmayanlara göre çok daha avantajlı olacağını, her internet sitesinin haber sitesi sayılmayacağını anlatan Erkılınç, "Üç ayı heba oldu. Bizler paydaşız, ortağız ve aynı gemideyiz. Sizin 33 bin, bizim 380 çalışanımız var. Tüm gazetelerimize bir kez daha sesleniyorum: Bu yasa çıkmaz, internet siteleri süreli yayın sayılmayarak görev alanımıza girmez ve icra ilanları tümden elimizden kaçarsa; sizler de bizler de küçük kıyameti yaşarız. Bu nedenle içinizdeki üç beş iktidar heveslisine kulak vermeyin. Hele hele gazetelerin kaderini matbaa lobilerinin belirlemesine rıza göstermeyin. Üç asır önce hattatlar ne yapmışsa şimdi aynısını matbaacılar yapmak istiyor. Buna kaderin bir cilvesi mi diyelim, yoksa tarih tekerrürden ibaret mi diyelim, bilemedim" diye konuştu. 

Toplantıya katılan bir gazete temsilcisi de yasanın TBMM genel kurulundan çekilirken, meslek örgütleriyle görüşülüp önerilerinin alınacağının söylendiği ancak bunun gerçekleşmediğini belirerek, "Yasa tasarısı aynı şekilde, hiçbir değişikliğe uğramadan çıkacaksa, gazeteciler ve meslek örgütleri niye yasa tasarısına tepki göstermesin?" diye sordu. Soruları toplu yanıtlayan BİK yönetimi bu soruya yanıt vermedi.