Tarih: 13.04.2018 10:32

Farklılıklarıyla buluştular

Facebook Twitter Linked-in

İskenderun/SES

Alevi Kültürünü Araştırma Derneği (AKAD) Başkanı Nihat Yenmiş´in yönettiği panele, Ortodoks Kilisesi İskenderun Başpiskoposu Dimitri Yıldırım, Arsuz İlçe Müftü Vekili Mustafa Dönmez, İnanç Önderleri Komisyon Üyesi Davut Tümkaya konuşmacı olarak katıldı.
Panele katılan Arsuz Belediye Başkanı Nazım Culha, bölgede yüzyıllardır düzenlenen etkinlikleri, bu kültürü yaşatmak, tarihi zenginlikleri bugüne taşımak ve kamuoyuna göstermek amacıyla sürdürdüklerini söyledi. “Arsuz´da yüzyıllardır bu renklerimizle, bu renk uyumuyla, ahenkle yaşıyoruz” diyen Culha, çok renkli yapının büyük bir özenle korunduğunu vurguladı. Culha konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bu korunmanın sonucunda Arsuz; barış, huzur ve kardeşlik sesinin yüksek tonda çıktığı bir ilçedir. Arsuz gerek ilimiz gerekse ülkemiz genelinde önem arz eden bir ilçedir. Hem bu kültürel zenginlikleriyle, hem de bu güzel renklerin uyumuyla ülkemize örnek olmuş bir şehirdir. Kısacası Arsuz´a Hatay´ın minyatürü diyebiliriz.”

Önemli günler etkinliklerle sahipleniliyor
Dinsel olarak da kutsal kabul edilen gün ve dönemlerin dinler ve kültürler tarafından etkinliklerle sahip çıkılarak sürdürüldüğünü söyleyen Arsuz Müftüsü Mustafa Dönmez, farkındalıkların baharla birlikte görünür hale geldiğini kaydetti. Dönmez, şunları söyledi: “Allahın yeryüzünü tekrar canlandırdığını, var olmasını emretmesinden sonra her bir varlığı, kendine ait olanı, kendisine özgü olanı, ortaya çıkarabilmek, neslini devam ettirebilmek için çoğaldığını, tohum ürettiğini, yavruladığını, yapraklarını açtığını, çiçeklerini güzel bir şekilde açtığını görüyoruz. Bahar bu noktada yeniden dirilme yeniden yapılanma yeni bir şeyler yapma adına bize çok büyük işaretler izler veriyor. Bu noktada insanlar bir arada yaşarken birlik ve beraberliklerini devam ettirmeleri gerekir. Bu birliktelikleri devam ettirmek için çeşitli zamanlar çeşitli olaylar söz konusu olmuştur. Bunlara kuran-ı kerim, Allahın günleri der. İnsanlara bunların hatırlatılmasını, sürekli tekrar edilmesini der. Bunun için bazı şeylerin hatırlatılması unutulmaması gerekir. Allahın günleri olarak ifade edilen günlere dinler, kültürler, kültürel etkinlikler olarak sahip çıkmıştır.”

Yıldırım Arsuz´dan dünyaya mesaj verdi
Konuşmasına bu önemli ve anlamlı günün nezaket, hoşgörü sevgi ve saygının tüm dünya âlemine bir mesaj olmasını dileyerek başlayan Ortodoks Kilisesi İskenderun Başpiskoposu Dimitri Yıldırım, ülkede güzelliğin, kardeşliğin ve hoşgörünün süreklilik taşımasını istediklerini belirtti. Yıldırım, “Bizler, ülkemizin nadide köşesinde rahat ve huzur içerisinde yaşıyoruz. Diğer din ve inanışlara sahip insanlarla birlikte, kardeşçe yaşamaktan dolayı çok mutluyuz” diye konuştu.

Hatay´ı farklı kılan farklılıkların biraradalığı
Arap Alevi din temsilcilerinden ve AKAD üyesi Davut Tümkaya da Hatay´ı Türkiye´nin genelinden, hatta dünyadaki tüm şehirlerden farklı kılan en önemli özelliğinin dini, dili, mezhebi ve ırkı farklı olan, küçük ya da büyük, topluluk ya da cemaat olarak yaşayan insanların bir aradalığı olduğunu söyledi. Hatay´da Arap Hıristiyanlar, Ermeni Hıristiyanlar, Arap Müslüman Aleviler, Sünni Müslüman Türkler, Kürtler, Çerkezler ve Musevi cemaatlerinin yaşamlarını sürdürdüğünü kaydeden Tümkaya, bu toplulukların büyük bölümünün birlikte yaşayan yerel topluluk özelliğine dikkat çekti. Tümkaya, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bu nedenle bu topluluklar, bölgede kendilerini azınlık olarak görmezler. Birbirlerine karşı hoşgörülü davranırlar, birbirini dışlamaz ve birbirlerinin davetlerine icabet ederler. Şu bir gerçek ki, bir arada yaşayan bu topluluklar, ortak kültürel özelliklerine sahip çıkar, farklı inançlara karşı hoşgörülü olur ve inançlarında tutucu olmazlarsa, aralarındaki mesafe ne kadar uzak olursa olsun birbirlerine yakınlaşır ve bu yakınlık eşi benzeri olmayan bir hazineye dönüşür.”

“Birliktelik bilinci güçlendirildi”
Hataylıların deneyim kazanarak, sosyal dokusunu bozmamayı ve birliktelik bilincini güçlendirmeyi başardığını da sözlerine ekleyen Tümkaya, olumsuzluklar ve uzlaşmazlıklar bahane gösterilerek bunun hiçbir zaman çatışma veya kavgaya dönüştürülmediği gibi, dönüşmesine de izin verilmediğini vurguladı.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —