Hazreti Muhammed´in hicretinin 10. yılında, veda haccı dönüşünde Hazreti Ali´yi vekil tayin ettiği gün olarak kabul edilen Gadir Hum Bayramı, Hatay´da etkinliklerle kutlandı.
Ehl-i Beyt Kültür ve Dayanışma Vakfı (EHDAV), 19. Uluslararası Hz. Ali, Gadir-i Hum Bayramı ve Kardeşlik Konferansı düzenlendi. Defne´deki Sümerler Amfi Tiyatroda yapılan konferans, saygı duruşu, İstiklal Marşı ile başladı. Konferansta, Şeyh Salih Geç de Kur´an-ı Kerim okudu.
Konferansın açılışında konuşan EHDAV Genel Başkanı Ali Yeral, katılanlara 'Toplumsal kucaklaşmaya hoş geldiniz' dedi ve bayramı kutladı. Gadir Hum Bayramının, İslam âlemi ve insanlığın en büyük ve kutsal günü olduğunu ifade eden Yeral, 'Bugün Peygamberimizin Maide Suresi 67. ayetince, veda haccı dönüşünde 120 bin sahabi önünde Hz. Ali´ye İmametle Velayeti vermekle emredildiği ve bunu yapmazsa şayet, tüm peygamberliğinin boşa gideceğinin ikazını aldığı gündür. Bugün 360 sünni kardeşimizin kaynağı gereğince, Hz. Muhammed´in ´Ben kimin mevlası isem, Ali de onun mevlasıdır. Allah´ım, Ali´nin dostuna dost, düşmanına düşman ol´ dediği gündür. Bugün Resulün, Kuran-ı Kerimle E. Beytini ümmetine emanet ettiği ve mahşerde onlardan hesaba çekeceğini buyurduğu gündür. Maide Suresi 3. ayetince, dinin kemale erdiği, nimetin tamamlandığı ve din olarak İslamın seçildiği gündür. Bugün başta Ebu Bekir´le Ömer olmak üzere, tüm ashabın Ali bin Ebi Talib´e ´Emirulmuminin´ olarak biat ve itaat arz ettikleri gündür. Mearic Suresi 1-3 ayetlerince, Gadire karşı çıkan Haris bin Numan El-Fihri´ye, kendine beddua etmesiyle ilahi azabın indiği gündür. Bugün cehennem ateşinin dindiği, cennetle rahmet kapılarının açıldığı gündür!. İşte böyle büyük ve kutsal Gadir Hum Bayramına yani Velayetle İmamet gününe yani Hz. Ali´ye 1428 yıl sonra, aşkla biat tazelemeye hoş geldiniz' dedi.
'Gadire sadık kalınsaydı, sayısız mezhep, meşrep, tarikat ve hizip olmayacaktı'
Yeral, şunları söyledi: 'Birileri ´Gadirin farkı ne ki, bu kadar büyük olsun?´ diyebilir. O zaman kısaca arz edelim: Emeviler, Abbasiler ve peşlerinden gelenler, gayrı meşru menfaat, şehvet ve saltanatları için, Gadiri asırlarca saklamaya, farklı yorumlamaya hatta inkâr etmeye çalıştılar. Ama ümmet Gadire yani Hz. Ali´nin biatine sadık kalsaydı, Rasulullahın mübarek naşı ortada bırakılarak, Müslümanlar ilk çirkin ayak oyunlarıyla siyaset kavgasına düşmeyecekti. Şayet Gadire sadık kalınsaydı, sayısız mezhep, meşrep, tarikat ve hizip olmayacak, sadece İslam ile Kuran ve E. Beyte bağlı müminler olacaktı. Şayet Gadire sadık kalınsaydı, Kuran savaşlarda siyasi çıkarlar için, mızraklara takılmayacak ve ayyaş halifelerce de oklarla parçalanmayacaktı. Şayet Gadire sadık kalınsaydı, ümmete emanet edilen Peygamber evladı 12 İmamın 11´i, ümmet eliyle zehir ve kılıçla şehit edilmeyecekti. Şayet Gadire sadık kalınsaydı, Hz. Ali´nin minberine çıkıp namazda salavat gönderdikleri Hz. Ali ile E. Beyte, Cuma hutbelerinde 83 yıl lanet okunmayacaktı. Şayet Gadire sadık kalınsaydı, bu ümmet Hz. Hüseyin´i şehit ederek, mutahhar bedenini Kerbela çölünde bırakıp, mübarek başını da Şam´a kadar mızrak ucunda gezdirmeyecekti. Şayet Gadire sadık kalınsaydı, başta kardeş ülke Suriye olmak üzere Yemen, Irak, Bahreyn, Afganistan, Lübnan ve çoğu İslam ülkesinde sözde Müslümanlar, din kardeşlerini tekbir eşliğinde kesmeyecekti. Şayet Gadire sadık kalınsaydı, barış ve esenlik manasındaki İslam dinimiz dünyada anarşi, kan ve terörle anılmayacaktı. Şayet Gadire sadık kalınsaydı, Müslümanlar can, mal ve ırzlarını sözde din kardeşlerinden korumak için, milyonlarla gâvur dedikleri ülkelere sığınmak zorunda kalmayacaktı. Şayet Gadire sadık kalınsaydı, Peygamberimizin buyurduğu gibi, iki kişi bile ayrılığa düşmeyecek ,yani dünya bilfiil cennet olacak ve Allah da cehennemi yaratmaya lüzum bile görmeyecekti.'
'OHAL´siz yaşamak istiyoruz'
Yeral, 'Biz bu kutsal emanetin gönüllü hamalları olarak, sadece Gadiri değil, E. Beyti, Aleviliği, öksüz Hatay´ı ve buranın barışla huzurunu da dünyaya tanıttık. Alevinin Sünniyle, Müslüman, Hristiyan, Yahudi, Türk, Kürt , Arapla, Sağcı ve solcuyla, binlerin katılımıyla, Gadir gibi en büyük dini bir kutlamada kardeşçe gelebileceğini 2000´den beri tüm dünyaya göstermekteyiz. Ama bu çileli yürüyüşte kat ettiğimiz uzun yollarla ödediğimiz büyük bedellere rağmen, kuru bir teşekkür etmek yerine, başımıza örmedik çorap, önümüze koymadık engel, bize kurmadık kumpas, atmadık iftira ve yapmadık şantaj bırakmadılar. Oysa bizim; E. Beyti izlemek, onların mazlumiyetini anlatmak, Alevinin ´mum söndü´yapan kâfir değil de Hz. Ali´ye bağlı gerçek mümin olduğunu ispatlamak, başta kardeş ülke Suriye´yle savaşmak yerine, tüm dünyayla ´Yurtta sulh, cihanda sulh´ ilkesini savunmaktan başka hiçbir suçumuz yoktur. Yetkililerin 7 yıl önceki dediğimize gelerek; ´Suriye siyasetimiz baştan yanlıştı´ itirafını da herkes duymuştur. İşin kötüsü ne Halep´te kahvaltı yapıldı, ne Emevi camisinde namazı kılındı, ne de ´Zalim Esed´i devirmek için ordayız´ dedikleri oldu. Ama on binlerce kadına tecavüz edildi, 700 bin masum insan vahşice kesildi, milyonlarca kişi eviyle yurdundan oldu, büyük bir ülke de harabeye çevrildi' dedi. EHDAV Başkanı Yeral, şunları söyledi: 'Biz alevilerin vatan, devlet, bayrak ve Atatürk gibi değerlerle sorunumuz olmadı, olmaz da. Hükümetlerin doğru ve yapıcı kararlarını alkışlayıp destekler, yanlış ve mezhepçi kararlarını da, mazlum Halkımızın isteği doğrultusunda, bir sivil toplum kuruluşu başkanı ve dini bir kanaat önderi olarak, medenice yasalar ışığında eleştirip uyarmayı dini ve insani görev biliriz. Aslında biz Aleviler de çok değil, sadece atama ve uygulamalarda üvey hatta yetim evlat muamelesi görmek istemiyoruz!. Aleviler çok değil, sadece ´4 Sünni hak mezhep´ kindar şablonu dışında tutularak, bizi kâfir görmelerini istemiyoruz. Aleviler çok değil, sadece bizden alınan parayla Kuran Kursları, İ. Hatip, İlahiyat Fak.leri, Diyanet ve TRT´de bize hakaret edilip kin kusulmasını istemiyoruz. Biz Aleviler çok değil, sadece cem evlerine ´Cümbüşevi´ denmesini ve seçim mitinglerinde ülkenin 1/3´ini oluşturan Alevilerin yuhalatılmasını istemiyoruz. Evet, biz Aleviler çok değil, sadece sosyal, laik ve hukuk devletinde inançlarıyla hayatlarına karışılmadan darbesiz, diktasız ve OHAL´siz eşit, adil ve özgür bir vatandaş olarak yaşamak istiyoruz. Çok şey mi istedik acaba?'
Hatay Milletvekili Serkan Topal, Samandağ Belediye Başkanı Mithat Nehir, Hatay Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Sait Günal, Hatay eski Milletvekilleri Hasan Akgöl, Refik Eryılmaz ile bazı siyasi parti ve demokratik kitle örgütü temsilcileri nin de katıldığı konferansta, ilahiyatçı Yİhsan Eliaçık, A hlibeyt mektebi alimi Cevat Gök, Almanya Manheim Defne Ehlibeyt Kültür Derneği Başkanı Ayhan Kuzu, Almanya İmam Ali İslam Merkezi Başkanı Muhammed Mucahidi, Ehlibeyt meddahı dünya birincisi İranlı Şehruz habibi konuştu.
9367,77%3,72
34,48% 0,07
36,21% -0,34
2960,09% 0,86
4956,37% 0,55