Ğadir Hum´u Arap alevi inancının ‘en kutsal bayramı´ olarak tanımlayan Oruç, resmi bayram talebini inanç özgürlüğü temelinde değerlendirdi. İnanç gereği Ğadir Hum Bayramı günü örf, adet, gelenek, görenek ve bayramlaşma ritüelleri dışında hiçbir şeyle ilgilenilmediğini hatırlatan Oruç, resmi ve özel bütün dünyevi işlerden el çekildiğini aktardı. Oruç, şu açıklamayı yaptı: “Ğadir Hum bayramı günü namaz, dua, Kuranı Kerim ve hayır işleri ile meşgul oluruz. Ziyaretgâhlar, türbeler, mezarlar ziyaret edilir. Akrabalar, komşular, dostlar ziyaret edilir vb. Ev işleri, tarla bahçe işleri, alış veriş vb durur. Esnaf işyerini kapanır. İşçi, işveren, çiftçi için çalışma yaşamı durmaktadır. Fakat Ğadir Bayramı gününde Devlet ve özel okulların, Kolejlerin, Adliyenin, Vergi Dairesinin vs, vs bütün resmi kurumların normal mesailerine devam etmelerinden dolayı bayram günü büyük sıkıntılar yaşıyoruz. Resmi dairelerin vatandaşa yüklediği rutin işlerin bayram günü de devam etmesi sıkıntı yaratmaktadır. Vatandaşlar olarak inancımızın emri ile resmi işler arasında çaresiz kalıyoruz. İnancımızın emrini yerine getirmemizde resmi işler sıkıntı yaratmamalıdır. Bütün bu sıkıntıları göz önünde bulundurarak Ğadir Bayramı gününün resmi tatil olmasını talep ediyoruz. Bayramımızı hiçbir baskı ve sıkıntı altında kalmadan yaşama hakkımız olmalıdır.”
Hükümetin ve TBMM´nin Ğadir Hum Bayramı gününü resmi tatil olması için gerekli kararları bir an önce almasını beklediklerini de ifade etden Oruç, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Ülkemizin genel ve yerel yasama, yürütme ve yargı erklerini göreve davet ediyoruz. Gerçek laik ülkelerde din, inanç, vicdan, özgürlüğü vardır. Ülkemizde de olmalıdır. İnanç özgürlüğü devletin güvencesi altındadır. Bu temel insan hakkıdır. Demokrasinin olmaz ise olmaz koşuludur. Ülkemiz Türkiye için Demokratik, laik, çağdaş, uygar, insan haklarına saygılı bir devlet ve ülke mücadelesi veriyoruz. Ülkemiz Türkiye´mizin gerçekten demokratik laik sosyal hukuk devleti olması hedefi ilk hedefimizdir. Ğadir bayramını çocuklarım ile birlikte rahat kutlayabilmem okul müdürünün, hatta çocuğumu paramla okuttuğum kolejdeki bir öğretmenin, adliyedeki hâkimin, vergi dairesinin vs resmi dairelerin ve işlerin rutin işleyişine takılmamalıdır.”
Medya ve sosyal medya ortamında yapılan paylaşımlarda ‘kafa karışıklığı ve yanlış bilgilere de işaret eden Oruç, ‘bilgi kirliliğinin´ ise belirli odaklardan pompalandığını kaydetti. Oruç, şunları ifade etti: “Bilgi kirliliği bilgi yoksunluğundan kaynaklı değilse bilinçli yayılmaktadır. İnançlarımıza, kültürümüze, ritüellerimize aykırı ve kirlilik yaratan paylaşım ve yazıları teşhir etmek vaciptir. En azından yanlışları elimden geldiği kadar doğrusunu ifade ederek kitlelere yanlış mesaj gitmesini engelleme amacı ile bu yazıyı kaleme alma ihtiyacı duydum. Bilgi kirliliği bu toplumun en büyük düşmanıdır. Toplumun aydınlarını, demokrasi güçlerini ve bütün din önderlerini yıpratma amacı taşıyan bu tür yalan ve yanlış paylaşımlara göz yummamızı kimse beklemesin.”