İskenderun/SES
Bugün, 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü.
Dünya Basın Özgürlüğü Gününde açıklama yapan Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) yönetimi, 'Haberin özgürce dolaşabildiği bir toplum olmalıyız. Ülke barışının sağlanabilmesi adına cezaevinde tutuklu bulunan gazetecilerin bir an önce serbest bırakılması gereğine inanıyoruz' görüşünü belirtti.
TGC açıklamasında şunlara yer verildi: 'Bu yıl da Dünya Basın Özgürlüğü Günü´nü büyük sıkıntılarla karşılamanın üzüntüsünü yaşıyoruz. Haberin özgür olmadığı, gazeteciliğin evrensel basın ölçütlerine göre yapılamadığı zorlu bir dönemden geçiyoruz. Basın sektöründe onbinlerce gazeteci işsiz ve mesleğini yapamamanın ızdırabını yaşıyor. Yayın yasakları, sansür ve otosansürün hızla sürdüğü bir ortamda halkın haber alma, bilgilenme hakkını sağlamaya çalışan bir avuç gazeteciye selam olsun. İktidarın basın sektörünün yüzde doksanına egemen olduğu ülkemizde hala gazetecilik damarına sahip yürekli meslektaşlarımız görevlerini yapma uğraşındalar, bunu yaparken de bedeller ödüyorlar. Türkiye cezaevlerinde yüzlerce gazeteci tutan bir ülke ayıbından biran önce kurtarılmalı. Halkın haber alma hakkı çeşitli yollarla örselenmemeli, düşünceyi ifade özgürlüğünün önüne her geçen gün yeni engeller çıkarılmamalı. Hak ihlallerini yazan, gündeme getiren gazeteciler suçlanıp cezalandırılırken, hak ihlallerini gerçekleştirenlerin toplumda serbestçe dolaşmaları adaletle bağdaşmıyor, yargı bağımsızlığı, editoryal bağımsızlık işlemiyor. İç barışı sağlamakla yükümlü siyasetçiler nefret söylemleriyle toplumu bölünmeye itiyor. Ülkemiz bu ayıplardan arınmalı, bunu gerçekleştirmesi gerekenler ise siyasetçiler ve iktidarlardır. Şu unutulmamalı ki gazeteciler dönemlerin tanığıdır, tarihe not düşerler. Bu nedenle ısrarla diyoruz ki gazetecilik suç değildir. Gazetecilik halkın haber alma, bilgilenme hakkına hizmet eden saygın bir meslektir. Bütün güç koşullara rağmen ayaktadır, ayakta kalmaya da devam edecektir, bedeller ödeseler de kamuoyunu aydınlatmaktan geri durmayacaklardır.'