İskenderun Kent Konseyi Başkanı ve İSTE Denizcilik Fakültesi öğretim üyesi Siyasal İletişimci Dr. Vahit Çalışır, kentleri yönetenlerin hava, su ve toprak elementlerini koruyarak proje üretmelerini istedi.
Dr. Vahit Çalışır, İskenderun Ayna Kültür Sanat Derneği ve Evimiz İskenderun Süpürge Derneği´nin ´Gelecek İçin Kentsel Düşünce´ konulu söyleşi ile geleneksel Çarşamba Sohbetleri´nin konuğu oldu. İklim değişikliğini gelecekte karşımıza çıkaracağı sonuçlara işaret eden Dr. Cahit Çalışır, geleceğe yönelik kentsel planlamanın mirasını temiz teslim edilecek hava, su ve toprağın oluşturacağını vurguladı. Çalışır, “Çocuklarımıza yatırımlarımız, kentin içerisinde geleceğe bırakmamız gereken mirasın bir okul anıt olacağı akla gelebilir; ama hava, su ve toprak… üçünü çok temiz teslim etmez isek anıtlarımızın, yaşamlarımızın yok olacağı bir geleceğe gidiyoruz” dedi.
Körfez alarm veriyor
“İskenderun Körfezi´nde bazı noktalarda balığın yumurtlama şansı kalmadı” diyen Çalışır, gelecekteki yaşam formlarının bugünün planlamalarıyla sağlanabileceğini belirtti. Yaşam tarzlarında köklü değişikliğin şartına dikkat çeken, değişen iklimin yaşam formlarını öldürmeyi sürdürdüğünü ifade eden Dr. Çalışır, hava, su ve toprakta kirliliğin limitlerin üstüne çıktığını, İskenderun Körfezi´nde hem hava kirliliğinde hem de deniz suyu sıcaklığındaki artışın alarm verdiğini kaydetti.
2038´in İskenderun´u nasıl olacak?
Yatırımlardan ulaşımdaki tercihlere kadar yaşamın her alanının birlikte planlanması gerektiğini de savunan Çalışır, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Havayı toprağı ve suyu dikkatli takip ederseniz şu an yaşadığınız İskenderun´un 2038 yılında terk edileceğini bilmeniz gerekir, 2038 yılında feyezan kanalının 30 metrelik koduna kadar su basacak, şu an oturduğumuz mekan 2038´de su altında olacak. O yüzden kentsel düşünce dediğimiz şeyin bir belediye başkanı, bir kaymakam, bir valinin yapması gereken kentsel icraatlar, teknik faaliyetler olarak değil tüketim alışkanlıklarımızı değiştirecek faaliyetler olmasını ön plana çıkarmak zorundayız.”
Kararı STK´lar verir
Kent konseylerinin çalışma komisyonu ve meclislerden gelecek sorun ve çözüm önerileninin sekretaryası olarak özetleyen Dr. Çalışır´a göre ‘kentin kararını sivil toplum örgütleri verir, kent konseyi aracılığını yapar.´ Çalışır, “Bu nedenle kent konseyini sizler gibi sivil toplum örgütlerinin şu şekilde görmesini istiyorum. Kendi içinizde yaşadığınız sorun veya sorunlara bulduğunuz çözümleri, çalışma komisyonlarına dahil olarak, ilgili kamu idaresine sevk ettirecek bir mekanizma olduğumuzu ve bizimle sürekli irtibatta kalmanın hayırlı olduğunu söylemek isterim” diye konuştu.