Akın Bodur/İskenderun
3 Aralık Dünya Engelliler Günü ile, farkındalık yaratma çabasında bulunuldu. Birleşmiş Milletler tarafından 1992´de kabul edilen, engellilere yönelik toplumsal farkındalığı artırarak yaşam standartlarının iyileştirilmesini hedefleyen Dünya Engelliler Günü, engelli hak ve sorumluluklarının hatırlanması açısından da önem taşıyor.
Tesisi yaptıran iş insanı açılışa davet edilmedi
Dünya Engelliler Günü nedeni ile dün İskenderun Atatürk Anıtı Alanında çelenk sunma törenine yapıldı. Törene katılan belediye başkanı Fatih Tosyalı, kaymakam İskender Yönden ile birlikte engellilerle belediye 5 Nolu sosyal tesislerinde kahvaltıda buluşup, karanfil verdi ve ardından emniyet müdürü Nevzat Güneş ile İskenderun Belediyesi Engelsiz Atölyede eğitim gören kursiyerlerin hazırladığı el sanatları sergisi ile İskenderun Engelliler Spor Kulübünün açılışını yaptı. Toplumun her kesimine hizmet götürmenin gayreti içerisinde olduklarını savunan Tosyalı, 'Bu anlamlı günde İskenderun Engelliler Spor Kulübüne yer tahsis ve açılış törenini gerçekleştirdik. Tüm sporcularımıza başarılar diliyorum.' değerlendirmesini yaptı. İskenderun belediye Meclisi MHP´li üyesi İbrahim Yavuz ise sosyal paylaşım sitesinden yaptığı paylaşımda, 'İş adamı Cemil Kirmit Bey tarafından yaptırıldığı halde açılışına kendisinin davet edilmediği, engelli kardeşlerimiz için tahsis edilen sosyal tesisimiz sahilimizde açılmıştır. Engelli kardeşlerimize ve şehrimizin spor kulübüne hayırlı olsun' değerlendirmesini yaptı.
3 Aralık´ın engelli bireylere yönelik toplumsal bilinç ve farkındalığı arttırması açısından anlamlı bir gün olduğunu iade eden Hatay Valisi Rahmi Doğan, 'Toplumların gelişmişlik düzeyi insana verdikleri değerlerle ölçülmektedir. Bugün tüm dünyada ve ülkemizde gelişen insan hakları anlayışıyla engelli bireylerin fırsatlardan eşit düzeyde yararlanabilmesi için her türlü imkân sunulmaya çalışılmaktadır. Devletimiz, engelsiz bir Türkiye, engelsiz bir toplum, engelsiz bir gelecek için ulaşımdan eğitime, çalışma hayatından sağlık hizmetlerine varıncaya kadar her alanda birçok düzenlemeyi hayata geçirmiştir. Engelli bireylerimizin sosyal ve ekonomik hayata katılarak toplumla bütünleşmeleri ve işgücüne katılmalarını sağlamak adına çok önemli adımlar atmıştır. Devletin sağladığı bütün imkânlarla, her zaman engelli kardeşlerimizin yanlarında olduğumuzu, engelin bedende değil, yürekte ve zihinde olduğu gerçeğini hatırlatıyor, gözleri bu dünyayı görmeyen ancak gönlü ile deryaları kucaklayan büyük ozan, güzel insan Âşık Veysel Şatıroğlu gibi tüm engelli kardeşlerimi gönülden kucaklıyorum' değerlendirmesini yaptı. Sevginin her türlü engeli aşacağını belirten İskenderun Kaymakamı İskender Yönden ise '3 Aralık; Engellilerin hakları, kazanımları ve yaşam standartlarının gelişmesi açısından özel bir gün olarak idrak ediyoruz. Çağdaş dünyanın geldiği ileri noktada engelli vatandaşların, eğitim, istihdam, barınma ve rehabilitasyonlarının sağlanması ve ailelerinin desteklenmesi, engellilerin üretim döngüsüne dahil olmasının sağlanması ve yaşam şartları bakımından iyileştirilmelerin yapılması sosyal devletin asli görevidir. İnsan odaklı bir hizmet anlayışını benimseyen devletimiz; Engellilerin toplumsal hayata entegre olması bakımından hassasiyet göstererek, evrensel ölçüleri esas almak suretiyle ferdi ve sosyal haklardan tam ve eşit ölçülerde faydalanması açısından ciddi adımlar atmış olup, konu ile ilgili çeşitli sosyal projelerin hayata geçirilmesine imkan vererek, engelli vatandaşlarımızın toplumsal yaşama uyum sürecinde geçmiş ile kıyaslanmayacak derecede büyük ilerlemeler kaydetmiştir. Her alanda çağdaş dünya ölçütlerini esas alan bir ülkenin ve kalender bir kültürün asil mensupları olan bizler; engelli kardeşlerimizin karşılaştıkları sorunları çözmek üzere ortak bir çaba içerisindeyiz. Bu anlayış ve prensibimizle İlçemizde engelli vatandaşlarımızın sorun ve ihtiyaçlarını İnsan hakları kavramı çerçevesinde değerlendiriyor, onların yaşama tutunma sevinç ve heyecanlarını kaybetmeksizin, aktif, üretken ve girişimci bireyler olarak toplumsal yaşamda rol üstlenmeleri için çalışmalarımızı hassasiyet ile sürdürüyoruz. Engelli vatandaşlarımızın da kendi sorunlarına sahip çıkma bilincindeki artış ile, sorunlarının çözümü konusunda geçmişe göre daha fazla gayret göstermelerini de takdire şayan bir tavır olarak değerlendiriyoruz. Engellilerin desteklenmesi halinde neleri başarabileceklerini de gıpta ile görüyor, onların yaşama sevinçlerini yüksek seviyede tutarak hayata dört elle sarılmalarından mutluluk duyduğumuzu da belirtmek istiyorum' görüşünü kaydetti. Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş da şu görüşü belirtti: 'Engelli vatandaşların günlük yaşamlarında, toplumsal alanlarda yaşadığı zorlukları ortadan kaldırmak hepimizin ortak sorumluluğundadır. Engelli bireylerin ve ailelerinin bizden beklentisi onlara ayrıcalıklı yaklaşmamız değil eşit davranmamızdır. Kamusal alanlarda ve toplumsal yaşamda eşit fırsatlar yaratıldığı zaman engelli engelsiz tüm bireyler şehrimizin ve ülkemizin kalkınmasına eşit oranda katkı sağlayabilir. Hatay Büyükşehir Belediyesi olarak hayata geçirdiğimiz ve geçireceğimiz projelerde engelli vatandaşları düşünüyor, çalışmalara buna göre yön veriyoruz. Biliyoruz ki sevgiyle, inançla ve ortak akılla yaşamımızdaki tüm engelleri birlikte kaldırabiliriz.'
Sakatlar derneği sorunların bazılarını sıraladı
Hatay Talasemi ve Orak Hücre Anemi Hastalıkları Derneği Başkanı Burhan Kerimoğlu da, 'Engellilik kavramı ele alınırken fiziksel ve ruhsal açıdan değerlendirilmeli ki kişilerin sorunlarına daha kalıcı çözümler üretilerek önemli faydalar ortaya konulsun, bireyin engelli olması demek onun diğer insanlar gibi yaşama, çalışma veya başarılı olma azmini ortadan kaldırmaya hiç bir suretle engel değildir. Engelli bireyin ailesi başta olmak üzere sosyal çevresi, kamu kurum ve kuruluşlarının üzerine düşen görevleri yerine getirmekten kaçınmamış olmaları gerekmektedir. Engeliler için herkes üzerine düşen görevi harfiyen yerine getirirse elbette ki kişinin çektiği sıkıntılar ve zorluklar zaman içerisinde ortadan kalkmış olacaktır. Kaldı ki engelli vatandaşların toplumda kendilerine yer bulmaları sosyal yaşamdan, iş hayatına, iş hayatından sporsal faaliyetlere, sanatsal ve kültürel yaşama kadar daha birçok aktiviteye katılmaları ancak kişilerin engelli vatandaşlara olan bakış açılarını değiştirmeleriyle mümkün olacaktır' görüşünü kaydetti. Engellilerin bir yandan yeni haklar ya da olanaklar kazanırken diğer yandan da yeni sorun veya uygulamada karşılaşılan sorunlarla yüz yüze bırakıldığını ifade eden Türkiye Sakatlar Derneği Hatay Şube Başkanı Ali Rıza Tekin, 5378 sayılı yasaya göre kamuya açık alan, bina ve ulaşım araçlarının başta engelliler olmak üzere herkes için erişilebilir olmasının sağlanması gerektiğini belirtip, yasanın gereklerini yerine getirilmesinin unutulduğunu kaydetti. Sürekli değiştirilen sağlık uygulama tebliğleri ile engellilerin kullanmak zorunda olduğu ortez, protez ve yardımcı araçlar, tedavileri için gerekli ilaçlar ya kapsam dışı bırakıldı ya da Kurum tarafından karşılanan tutarları indirildiğini ifade eden Tekin, engellilerin günlük yaşamlarını ve tedavilerini sürdürecek desteği alamaz hale geldiği anlattığı açıklamasında sorunları şöyle sıraladı: 'Kullanım süresi 5 yıl olan bir tekerlekli sandalyenin piyasa fiyatı 3 bin lira, SGK´nın karşıladığı tutar ise 500 liradır. Kullanım süresi 10 yıl olan bir akülü tekerlekli sandalyenin piyasa fiyatı 10 bin lira iken SGK bunun yalnızca 2.500 lirasını karşılamaktadır. Çocuk felci geçiren engellilerin kullandığı ve piyasa değeri en düşük 5 bin lira olan yürüme cihazı için en çok bin 200 lira verilmektedir. Doktor raporuna göre farklı yapılardaki işitme cihazlarının en düşük fiyatı bin liradan başlamakta, SGK bu cihazlar için en fazla 500 lira ödemektedir. Epilepsi, kas hastalarının kullandığı birçok ilaçtan fark bedeli alınmakta, birçoğu da SGK tarafından hiç karşılanmamaktadır. Sandalye veya cihazları alan engelli çalışıyorsa ödeyeceği farkın yanı sıra ayrıca yüzde 20, emekli ise yüzde 10 SGK kesintisi yapılmaktadır. Toplu ulaşım araçlarını kullanma olanağı olamadığı için engelliler özel araç almak zorunda kalabilmekte, ancak burada da getirilen kısıtlamalar, birçok engelliyi zor durumda bırakmaktadır. Motor hacmi, KDV vb. sorunlar çözülmek yerine daha zorlaştırılarak engellilere bu yol da kapatılmaktadır. Sıraladıklarımız yaşanmakta olan sorunlarımızın küçük bir örneğidir. Toplumun, hükümetin, yerel yönetimlerin bizleri eşit vatandaşlar olarak görmelerini ve her kes kadar haklardan eşit biçimde yararlanmaktan başka talebimiz yok. Sadece TBMM´de onaylanarak yürürlüğe girmiş olan Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Sözleşmesindeki basit kurullara, örneğin evrensel tasarı ilkesine uyulsa önümüzdeki engellerin bir bölümün kalkacağı görülecektir. Dünya Sağlık Örgütü´nün kurallarına uygun sağlık raporları verilse, birçok engelli haklarından yararlanabilecektir.'
En büyük engelin sevgisizlik olduğunu belirten Hatay Barosu da 'Engelleri aşmak bizim elimizde, yeter ki kalplerde engel olmasın' yaklaşımını ifade etti. Baro, 'Engelli bireylerin yaşamlarını doğrudan etkileyen ve engellilerin toplum yaşamına bütünüyle etkin katılımları önünde engel oluşturan olumsuzlukların ortadan kaldırılması amacının yaşam bulması inancıyla, bir kez daha hatırlatmak isteriz ki, engelli bireyler insan çeşitliliğinin doğal bir parçasıdır ve engelli olmak, temel insan hak ve özgürlüklerinden bütünüyle ve koşulsuz olarak yararlanma önünde olumsuz bir durum olarak değerlendirilemez. İnsan zihinsel ya da bedensel engelli olarak doğabilir ya da olabilir; ancak vicdanı engelli olanlar tarafından yaşamı zorlaşır. Tüm engelleri aşmak sevgiyle, emek veren insanlar ve sosyal devlet anlayışının yaşama geçmesiyle mümkündür. Engelli vatandaşların engelsiz bir hayat sürebilmeleri ve sosyal yaşamın her alanında olabilmeleri için devletin tüm kurumlarının onların isteklerine kulak vermesi gerekmektedir. Onlar; Anayasal haklarının verilmesini, yüksek kaldırımların ve elverişsiz binaların olmamasını, toplu ulaşım araçlar, asansörler, basamaklar ve tuvaletlerin tüm engel grupları dikkate alınarak sesli, kabartmalı ve görsel yönlendiricilerle düzenlenmesini, resmi kurumlarda ve toplu hayatın gerçekleştiği yerlerde, işaret dili tercümanlarının bulundurulmasını, sosyal yaşama katılabilmelerinin önündeki tüm engellerin kaldırılmasını, Belediyelerin sosyal etkinlikler konusunda engellilere duyarlı olmasını, engelli yaşam merkezlerinin yaygınlaştırılmasını, ücretsiz ve kaliteli hizmet sunulmasını, engellilerin spor aktiviteleri ve spor kulüplerinin desteklenmesini, yasal hakları konusunda görsel, sesli ve yazılı eğitimlerle bilgilendirilmelerini istiyor. Engelsiz yaşam için bu sese hep birlikte kulak verelim' görüşünü kaydetti.