Gelişmişlik için eğitim şart

Ankara Dikmen Nâzım Hikmet Kültür Merkezi´nde ´Yazboza dönen eğitim´ konlu söyleşi düzenlendi.

GÜNCEL 10.01.2018 10:27:39 0
Gelişmişlik için eğitim şart

Söyleşide, Eğit-Der´in kurucu genel başkanı ve eski milletvekili Mustafa Gazalcı ile gazetemizinde de köşe yazarlığı yapan eğitimci-yazar Müslüm Kabadayı konuşmacı oldu. Söyleşinin açılışında Nâzım Hikmet Kültür Merkezi adına konuşan Eren Can Çam, “Ülkemizin bilim ve laiklik karşıtı piyasacı-gerici uygulamalarla çocuklarımızı, gençlerimizi karanlığa mahkum etmek isteyenlere karşı, öğretmen-öğrenci-veli buluşmalarımızı yaygınlaştırmak istiyoruz. Hayatın her alanında ve her yerelde bu yazboza dönen eğitimi değiştirmek için mücadeleyi örgütlemek zorundayız. Bu söyleşimiz de, bu mücadelenin bir parçasıdır' dedi. Gazalcı ise şunları söyledi: 'Güzel ülkemizde, OHAL´de işinden atılan 100 binin üzerinde kamu çalışanı var ve bunlar arasında öğretmenler ve akademisyenlerin sayısı fazla. Bir de öğretmenlik diplomasını aldığı halde işsiz kalanları hesaba kattığımızda yüz binlerce eğitim ve bilim emekçisi işsizliğe mahkum edilmiş durumda. İçerde olan gazeteci, belediye başkanı ve milletvekilleri düşünüldüğünde ülkemizin acı gerçeği, ayıbı içimizi kanatıyor.'
Cumhuriyetin, savaşın yaralarını kısa sürede sarıp her alanda olduğu gibi eğitimde de ciddi gelişmeler kat ettiğini ifade eden Gazalcı, “1930´lu yıllarda lise mezunlarının yüzde 70´i üniversiteye girebiliyordu. Bugün 80 yıl sonra bu oran tersine dönmüştür ne yazık ki. Türkiye´de eğitim 1954´te Köy Enstitülerinin ve 1970´lerde Öğretmen Okullarının kapatılmasıyla büyük darbe aldığı yetmiyormuş gibi özellikle AKP döneminde müfredatta ve sınavlarda günübirlik yapılan değişikliklerle yazboz tahtasına dönüştürülmüştür. Böylece eğitimde tam bir sistemsizlik dayatılarak öğretmen-öğrenci ve velinin aklıyla alay edilmiştir. Bütün okullar imam hatiplere dönüştürülmeye çalışılmaktadır. Ancak şu bilinmelidir ki, bu ülkenin aydınlanmış küçümsenmeyecek bir kitlesi de vardır. Bu kitlenin ayrım yapmadan el ele vererek ülkenin geleceğine sahip çıkması için mücadeleden başka seçeneğimiz yok' dedi.
Yazar Müslüm Kabadayı da, “Eğitim, insanın kafa ve kol emeği bakımından eşit ve özgür bir toplumda gelişimini sağlamayı hedeflemelidir. Piyasacı, yani kapitalizmi yeniden üreten her eğitim dizgesi, insanın paranın saltanatına mahkum edilmesine hizmet etmekten başka bir işe yaramamıştır, yaraması da mümkün değildir” değerlendirmesini yaptı. Parasız, eşit-özgür, bilimsel ve laik bir eğitimin ilk hedefinin insanı kültürel bakımdan geliştirmek olduğunu, bu sağlandığı zaman ekonomik ve sosyal bakımlardan gelişmenin bir anlamının olacağını belirten Kabadayı, konuşmasını şöyle sürdürdü: “İnsanlık tarihinin ilk işçi devletinin kurulduğu Sovyetler Birliği´nde, halklar hapishanesi olan Çarlık Rusya´sında yüzde 7´lerde olan okuma-yazma oranı, 20 yıl gibi kısa sürede yüzde 45´lere çıkarılmıştır. A. Makarenko´nun kimsesiz ve sokak çocuklarına yönelik başlattığı Gorki Topluluğu´nda kaydettiği büyük başarı başta olmak üzere, uzay çalışmalarında, sinema-tiyatro ve spor alanlarındaki toplumun geneline yaygınlaştırılan sosyalist eğitimle Sovyet halkı dünyanın gelişkin bir toplumu haline gelmiştir. Sovyetler Birliği´nden aldığı destekle 1930´lu yıllarda planlı kalkınmaya geçen Türkiye, eğitimde de önemli atılımlar yapmıştır. 1940´ta kurulan Köy Enstitülerinden yetişen 17 bin öğretmenin, köy çocuklarını aydınlatmak yanında bilim, sanat ve edebiyatta büyük başarılara imza atmaları çok önemlidir. Ne yazık ki Amerikan emperyalizminin güdümüne giren Türkiye, ilk iş olarak bu okulları kapatmış, bir bakıma ayağına kurşun sıkmıştır. Daha sonraki yıllarda gericileşen ve ticarileşen eğitimiyle de PİSA´da 50. sıraya düşmüştür. Önce İspanya´nın sömürgesi, daha sonra Batista diktatörlüğüyle ABD´nin bataklığına dönüşen Küba´da Fidel Castro´nun önderliğindeki bağımsızlıkçı ve devrimci hareketin 1959´da iktidarı almasıyla meydana gelen ileri atılımı eğitimden birkaç örnekle somutlamak gerekir. Devrim öncesi okur-yazarlık oranı yüzde10 iken, bugün yüzde 100´dür. 6 yaşındaki çocukların hepsi anaokuluna gitmektedir. Sağlıkta dünyanın en iyi eğitiminin ve parasız sağlık hizmetinin sunulduğu tek ülkedir. Bunu, toplumun tümünün ´fikirler savaşı´na katılmasını sağlayarak başaran Küba´nın eğitim sisteminden hem ülkemizin hem de tüm toplumların alması gereken insanlık dersleri vardır. Onun için, Türkiye´de herkesin parasız ve eşit biçimde eğitimden yararlanmasını, işsizliğin yasaklanıp herkesin istihdam edilmesini, böylece toplum olarak kalkınıp gelişmeyi istiyorsak, örgütlenerek mücadele etmemiz şarttır.'


Konteyner çarşı aydınlatmasının esnafa ödetilmesine tepki

Öntürk: Hatayspor, inşaatlar, yollar kadar önemli

Erzin AKP'de başkan Musa Kürtül

Hak sahipliği başvurusu bugün ve yarın

"Hatay mücbir bir yük altında"

Rezerv alana bir dava daha

İskenderun'da 'Çocuk Hakları Durağı'

KESK Sekreteri Pınar: 30 Kasım başlangıç

4 belediyeye ek bütçe

Bugün 20 Kasım: Dünya Çocuk Hakları Günü

Meme kanseri farkındalık semineri

Belen'den Letonya'ya, Erasmus+ ziyareti

Kadınlar 'şiddete karşı yürüyecek'

Dindar, kalp krizine yenik düştü

İskenderun Engelliler: 77-KKTC Vakıflar: 62

  • BIST 100

    9660,53%1,16
  • DOLAR

    34,59% 0,13
  • EURO

    36,29% 0,82
  • GRAM ALTIN

    2982,40% -0,75
  • Ç. ALTIN

    4956,70% -1,49