Gemide ölen hayvanlar ne oluyor?

Nesrin Geyik/İskenderun

Türkiye´nin yurt dışından ithal et ihtiyacını karşılayan limanlar arasında bulunan İskenderun LimakPort´a getirilen ve iki-üç haftayı bulan yolculukları sırasında ölen ithal canlı hayvanların, gemideki kıyma makinasıyla kıyılıp, uluslararası sulara atıldığı belirtildi. Bu durumda İskenderun LimakPort´a gelen gemilerin çıkış limanlarından kaç canlı hayvanla yola çıktığı, bunlardan kaçının yolda telef olduğu sorusu yanıt bekliyor. İskenderun LimakPort´a 170 binin üzerinde canlı hayvanın deniz yoluyla getirilidği biliniyor. Gemilerin yolculuğu ise iki-üç hafta arası sürüyor. Memeli hayvanlarda görülen şarbon hastalığının belirtileri de bir ile üç hafta arasında kendini gösteriyor; hasta hayvan soylunum, salgı ve yiyecekler hastalığı diğer hayvanlara da bulaştırıyor. Sıcaklığın ise hastalığın daha hızlı yayılmasına yol açtığı biliniyor.
İskenderun Çevre Koruma Derneği, İskenderun Limak Port´ta Angus sevkiyatına ilişkin yaptıkları toplantı sonucunda edindikleri bilgi ve gözlemleri aktardı. İskenderun LimakPort´a yanaşan Awassı Express adlı Panama bayraklı kargo gemisi, binlerce angusu da beraberinde getirdi. 1990 yılında yapılan Awassı Express adlı gemi, 181 metre uzunluk ve 31 metre genişliğinde.

'Gemiler 20-25 bin canlı hayvan taşıyor'
İskenderun Çevre Koruma Derneği Başkanı Nermin Kara, kurulan bir komite ile birlikte İskenderun Limak Port´ta Angus gemisinin limana varışında yapılan işlemleri yerinde görmek amacıyla çalışmaları yerinde izlediklerini ifade etti ve İskenderun limakPort yetkililerin, 'Et ve Süt kurumuna ait olan ve Türkiye´de çeşitli besicilik işletmelerine verilmek üzere ithalatı gerçekleştirilen Angus cinsi büyükbaş hayvan sevkiyatı ile ilgili olarak; Limanın tahliye ve altyapı işlemlerine aracılık etmek suretiyle hizmet yaptıklarını,hali hazırda daha ne kadar canlının limana getirileceği ile ilgili bilgilerinin olmadığını ancak döviz kurunda yaşanan yükselmeden dolayı 3-4 ay sevkiyat beklemediklerini belirtiler. Limak port yetkilileri; tahliye işleminin ortalama 4 gün sürdüğü, günde ortalama 7 bin civarında canlının tahliye edilebildiğini gemilerin yaklaşık 20-25 bin adet canlı hayvan taşıdığını, yeni rampalar kurularak, bir platform oluşturulduğunu ve bu platformların uçlarına araçların yanaşarak hayvanların araçlara girmesini sağladıklarını, ayrıca rıhtıma bariyerler yapılarak yaşanan kaçışların engellediklerini, platform ve rıhtım alanının ilaçlamasının yapıldığını, sıcaklık değerlerinin arttığı ve rüzgarın denizden estiği zamanlarda yaşanan ağır kokunun çevreye olumsuz etki ettiğini ifade etti' açıklamasını yaptı.

'Telef olanlar gemilerde kıyılarak uluslararası sularda deşarj edilliyormuş'
Dernek başkanı Kara, Veteriner Sınır Noktası Kontrol Müdürlüğü ekiplerinin ise kendilerine verdikleri bilgileri şöyyle açıkladı: 'Canlı hayvan nakliyelerinin dünya sağlık örgütü tarafından belirlenen kriterler çerçevesinde ve ülkemiz tarafından belirlenen sağlık sertifikalarında yer alan aşı ve testlerin yapıldığını, (her ülke farklı türde aşı isteyebilir...) ilgili devletler arasında yapılan protokoller çerçevesinde uygunluğuna bakıldığının, yaklaşık 18-25 günlük yolculuktan sonra ülke limanına gelen gemilere görevli olan İskenderun limanı veteriner sınır noktası kontrol müdürlüğü‘ne bağlı hekimlerin çıkarak fiziksel inceleme yaptıklarını, gemilerde ortalama 7-8 kat olduğu beher kat´a çıkarak hayvanların arasında gezerek gözle muayene yaptıkları farklı görülen semptomları hayvanların görüntülerinden belirlediklerini, gerekli tesbit ve tetkikler yapıldıktan sonra besicilere teslim edilerek bundan sonraki süreçte de, ellerinde bulunan belgeler doğrultusunda besi çiftliklerinde tekrar muayene ve kontrole tabi tutulduklarını ifade ettiler. Şarbon vakalarının 15 gün içinde hayvanın yolda gelene kadar telef olmasına sebebiyet vereceğini, şimdiye kadar söz konusu limanda böylesi bir olaya rastlamadıklarını, telef olan canlıların gemilerde bulunan rende Makinesi ile kıyılarak dışkıları ile birlikte uluslararası sularda deşarj edildiği ifade ettiler.'
Dernek başkanı Kara, kendilerine verilen bilgi ve gözlemine ilişkin açıklamasını şöyle sürdürdü: 'Sözkonusu mahal‘de bulunan firma yetkilileri ise gemilerde havalandırma sistemlerinin bulunduğunu, canlıların sağlıklı bir şekilde ülkeye geldiklerini, bundan 20-30 yıl önce kendi hayvanlarını beslediklerini şu anda damızlık hayvanın bulunmaması, artan nüfusa bağlı olarak canlı hayvanın mevcut olmadığından dolayı devlet politikası gereği ithalatın gerçekleştiğini hayvancılığa ve damızlık üretimine gerekli önem ve destek verilirse bu sürecin bir kaç yılda atlatılacağını yoksa fiyatların daha da artacağı yönünde görüş bildirdiler. Taraflara, İlgili Bakanlıklara, büyük sorumlulukların düştüğü canlı hayvan ithalatında gerekli tedbirleri almak ve dikkatli davranmak toplum sağlığı açısından çok önemli bir gündem olarak hassasiyetini korumaktadır. İskenderun Çevre Koruma Derenği olarak, yukarıda yaptığımız açıklamalarda, Limanda yaptığımız incelemeler sonucunda elde ettiğimiz gözlemlerimizi aktardığımızı belirtir, mevzuata ilişikin hususları tekrar değerlendireceğimizi, kamuoyuna saygıyla duyururuz.'