Tarih: 28.03.2019 11:11

'Göç siyasallaştıkça göçmen hedef oluyor'

Facebook Twitter Linked-in

Akın Bodur/İskenderun

Ayna İskenderun Kültür Sanat Derneği ve Evimiz İskenderun Süpürge Derneğinin geleneksel Çarşamba Sohbetine konuk olan Marat, göç deneyimini kendi ve ailesinden de bildiğini ifade etti. Kırgızistan´dan Ukrayna´ya zorunlu olarak göç ettirilen dedesinin, İkinci Dünya savaşı sonrasında ülkesine geri döndüğünü, kendisinin de dokuz yıldır yurt dışında yaşadığını anlatan Aizhamal Marat, 1990´lı yıllarda Sovyet Sosyalit Cumhuriyetler Birliğinin düşmesi ile başlayan soğuk savaş döneminde Sovyetler Birliğide sadece politikanın değil, sistemin de çöktüğünü, bu durumun ülkede iç ve dış göçe yol açtığını anlattı.
Araştırmasında göçle birlikte insanlarda oluşan davranışları incelemeye çalıştığını ifade eden Marat, bu konuya ilgisinin bir gazeteki makaleyle başladığını söyledi. Çalışan göçmen kadınların kayıtdışı çalıştırılması, pasaportlarına el konulması, düşük ücretle çalıştırılma, izinlerinin yeterli olmaması, fazla çalıştırılma, seks işçisi olarak kullanılması, eski kölelik düzeni yaklaşımıyla çalıştırılması gibi sorunlar yaşadığını belirten Marta, araştırma konusu olarak farklı kentlerde yaşayan 36 Kırgız göçmen kadınla görüştüğünü ifade etti.
Araştırmasını gözlem ve görüşmelerle sürdürdüğünü belirten çalışan göçmen kadınların ailelerine para göndermek amacıyla ülkelerini terk ettiklerini anlatan Marat, Rusya yöresinden Türkiye´ye gelen göçmen kadınların 1990´lı yıllarda arttığını anımsattı. ´Demirperde´nin yıkılması sonrası Rusya´dan yurt dışına çıkan kişi sayısının arttığını, milyonlarca kişinin iç ve dış göç yaşadığını, Türkiye´ye gelenlerin çoğunun kadınlardan oluştuğunu belirten Aizhamal Marat, 'Göçün ana sebebi, para kazanma istekleri. Türkiye de o dönemde turizmi geliştirme, ülkelerle yaptığı ikili anlaşmalarla vize rejimlerinde kolaylık ya da vizesiz geçiş uygulamasına başlaması, Rusya´dan Türkiye´ye gelişi arttırdı. Uygulamadan çok insan faydalandı. Türkiye´ye gelenlerden işyerlerinde çalışanlar da oldu, evlerde bakıcılık, dadılık yapanlar da. Dünya genelindeki istatislikler, 100 milyon ev işçisinden yüzde 80´inini kadınlardan oluştuğunu gösteriyor. Bir anlamda ev işleri cinsiyete, kadına dayalı bir sektör olmuş gibi. Sektörü kontrol etmek de zor. Çünkü çalışanların çoğunluğu kayıtdışı' değerlendirmesini yaptı.
Çalışan göçmen kadınların sert ve sömürücü çalışma koşulları, uzun çalışma süreleri, düşük ücret, cinsel ve psikoloik tacizden şikayetçi olduklarını, ancak kayıt dışı çalışmaları, yurt dışı edilme korkusu, dil, nereye başvuracaklarını bilmemeleri nedeniyle ilgili yerere başvuru yapamadığını ve pasif kaldığını kaydeden Marat, bazı kadınların ´işi bırakırım, ülkeme geri dönerim´ gibi yaklaşımlarla küçük mücadelede bulunduğunu da söyledi. Dünyada göç siyasallaştıkça göçmenlerin de hedef olduğunu belirten Marat, kendisinin sosyal paylaşım sitesinde, çalışan göçmenlere yönelik kanunlar konusunda bilgilendirme paylaşımı yaptığını da kaydetti.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —