Samandağlı Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları Oruç, İskenderun´da 22 yaşındaki hasta mahpus İsmail Tanboğa´nın durumunu önergeyle parlamentoya taşıdı.
Milletvekili Oruç, önergesinde, 'İskenderun Cezaevi´nde bulunan 22 yaşındaki hasta mahpus İsmail Tanboğa, günden güne eriyerek, 35 kiloya düşmüştür. İsmail Tanboğa´nın, 16 yaşından beri bulunduğu hapishane koşullarında tam olarak hastalığı teşhis edilememiştir. Tanboğa, hapishanede arkadaşlarının yardımı ile hayatını sürdürebilmektedir. Geçtiğimiz günlerde İstanbul Adli Tıp Kurulu´na sevk edilen Tanboğa´nın rapor sonucunun çıkması beklenmektedir. Yüksek ihtimal mide kanseri olduğunu düşünen İsmail Tanboğa´nın babası, oğlunun su dahil hiçbir şey yiyemediğini ancak mama ile beslenebildiğini iletmiştir. Avukat Mehtap Sert ise, Tanboğa´nın günden güne eridiğini, vitaminsizlikten dişlerinin döküldüğünü ve infaz erteleme ya da tahliye kararı talep ettiklerini söylemiştir. Mahpusların yerleşim yerlerinden uzak yerlerdeki hapishanelere sevk edilmesi, maddi koşullar ve hastalık gerekçesiyle dahi nakil taleplerinin çoğunlukla reddedilmesi mahpusların ve yakınlarının en çok mağduriyet yaşadıkları konulardan biridir. Tanboğa ailesi oğullarını Silopi´den İskenderun´a maddi yetersizlikler nedeni ile gelemedikleri için son iki yılda sadece bir defa görebilmişlerdir. Bu durum aynı zamanda ulusal ve uluslararası hukuk ilkeleri çerçevesinde koruma altına alınan özel hayat ve aile hayatına saygı ilkesini ihlal etmektedir' ifadesine yer verdi.
TBMM başkanlığına verdiği ve Adalet Bakanı Abdulhamit Gül tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını istediği önergesine şu sorulara yer verdi: 'Ailesi ve avukatları tarafından İsmail Tanboğa´nın diyet ekmek talebi ve özel beslenme koşulu karşılanmadığı için hastalığının hızla ilerlemiş olduğu belirtilmektedir. Neden hasta mahpusun bu talepleri karşılanmamıştır? İsmail Tandoğan´ın hastalığının teşhisi ve bir an önce tedaviye başlayabilmesi adına tahliyesi/infaz ertelemesi için tarafınızca adım atılacak mıdır? İsmail Tandoğan´ın ailesinin uzakta olması nedeni ile görüşe gelmesi mümkün olmamaktadır, bu şartlarda mahpusun ailesini görebilme hakkı da ellerinden alınmaktadır. Bu uygulamaya son vermek üzere tarafınızca adım atılacak mıdır? AİHM´nin benzer başvurulara vermiş olduğu “demokratik toplumun gerekliliklerine uymayan bir tedbir olduğu” emsal kararları gereğince de bu uygulamaya son verilmelidir. Bu yükümlülük neden halen sağlanmamaktadır?'
9147,32%1,28
34,54% 0,24
36,46% 0,34
2961,34% 0,90
4965,45% 0,74