“Hatay mutfağı bir gelenektir”

Sadet Berkyürek/İskenderun

Sökmen, Hatay mutfağının bir gelenek olduğunu ve kullanılan malzemeden yapım süreçlerine kadar her aşamanın yemeklerin lezzetini etkilediğini söyleyen İskenderunlu aşçı ve işletmeci Melis Sökmen, ‘annesinin mutfağı´nı lokantasında sürdürüyor. Hatay mutfağını bir gelenek olarak adlandıran Sökmen, adıyla markalaşan et lokantalarının sahibi ve şefi Nusret Gökçe´nin ününü etin iyisini alması, iyi pişirmesi ve sunmasından aldığını, ününe karşın Hatay mutfağında varlık göstermesinin kolay olamayacağını savundu.

Sökmen, “Gelsin Hatay mutfağına girip içli köfte yapsın, aşur pişirsin bakalım” dedi.
İskenderun´da Hatay mutfağından yemekleriyle bilinen Homecake´nin kurucusu Melis sökmen, yöresel ve geleneksel mutfağın yemeklerin öğretilerek yaşatılabileceğini belirtti. Sökmen, Evimiz İskenderun Süpürge ile Ayna İskenderun Kültür Sanat derneklerinin ortak geleneksel etkinliği Çarşamba Sohbetleri´nde Hatay mutfağı ve beslenme alışkanlıkları üzerine bir sunum gerçekleştirdi. Dernek üyelerinden Saadet Bilgin´in güne özel hazırladığı etli kuru fasulye ve pilavdan oluşan menünün de tadına bakan Sökmen, Hatay yemeklerinin kargo ile ülkenin bir çok kentine gönderildiğini, mutfağın yaşatılmasının ardında tanıtımın önem taşıdığını söyledi.

“Yemek yapmak sosyalleştirir”
Hatay´ın ağır yemeklerinin oruk, maklube, mumbar, firik pilavı da dahil bir çok yemeğin geniş aile içinde yardımlaşarak yapılabildiğini, birlikte yemek yapmanın sosyalleşme sürecini de içerdiğini aktaran Sökmen, “Bir içli köfteyi tek başına yapmak isterden 24 saatini ayırman lazım. Bu işi bilen kardeş, yeğen, gelin birarada çalışır genelde. Senelik peynir, tereyağı, zeytin hazırlığı da birarada yapılır, birarada tüketilirdi” diye konuştu.
20 yıl önce girdiği sektörde kökleşmeyi yaptığı işi sevmekle, müşterinin lokantadan güler yüzle ayrılmasını sağlamakla açıklayan Sökmen, artısının ise atılamayan kilo olduğunu söyledi. Müşteriye servise kadar tüm süreçlerde yer aldığını da kaydeden Sökmen, “Gelenleri evime misafir gelmiş olarak kabul ederim. Misafirlerimi ağırlamak için garsonluk da yaparım, aşçılık da yaparım yeterki misafirlerimiz güler yüzle ayrılsın. Elimden geldiği kadar evime gelmişler gibi kapıdan karşılar, kapıdan yolcu ederim” dedi.

“Bu lezzetler unutulmamalı”
UNESCO tarafından gastronomi alanında 'Yaratıcı Şehirler Ağı'na dahil edilen Hatay´ın Medeniyetler Bahçesi temasıyla gerçekleşecek EXPO 2021 ile mutfak konusunda da ciddi kazanımlar sağlayacağına inandığını, EXPO 2021 için ikinci önemli girişimin İskenderun ve Arsuz´u içine alan düzenlemeyle kente de katkı vereceğini sözlerine ekleyen Sökmen, şunları ifade etti: “Ispanya´da michlein´in 3 yıldızlı 50 aşçıya yemek sunumu yapacağız. Maklube, içli köfte, kağıt kebabı, humus, kısır, künefe, taş kadayıfı, kabak tatlısı yapıp tattıracağız. Oraya gidip hatay´ın yemeklerini tanıtmak benim için çok keyfli bir şey olacak. Elimden geldiği kadar maddi manevi, Hatay için her şeyi yapmaya hazırım. Hakikaten bu yemeklerin, lezzetlerin unutulmamalı.”
Gastronomi toplantılarının tanıtım mekanizmalarını hızlandırdığını sözlerine ekleyen Sökmen, bu hafta içinde İspanya´da katılacağı festivalde Hatay yemekleri yapacaklarını söyleyen Sökmen, Hatay yemeklerinin tanıtımın da ayrı bir keyf duyduklarını belirtti.

“Şansım ailem ve ekibim”
En büyük şansını oluşturduğu imalat ekibi olduğunu, pastayla başladıklarını ancak işyerinin ihtiyacı için yapılan yemeğin zaman içinde menüde de yer alarak öne geçtiğini, Hatay mutfağından yemeklerin yanı sıra pasta işinin sürdüğünü anlatan Sökmen, aile işletmesi olarak sürdüğünü işini ‘çok zevkli´ olarak nitelendirdi. Sökmen, “O maklubeyi her çevirdiğimde çok heyecanlanırım. Severek yapıldığı zaman zor, ağır gelmiyor, sıkmıyor. Hen gün çıkarttıklarımın yanı sıra sipariş üzerine farklı yemek ve mezeler de hazırlayabiliyoruz. Bu da işin monoton olmasını önlüyor.”