CHP lideri Kılıçdaroğlu´nun danışmanı Toprak yaptığı ve değişik yayın organlarında yer alan açıklamasında, Hatay´ın Reyhanlı ilçesindeki Cilvegözü Sınır Kapısı´nın Suriye tarafının bulunduğu İdlib´in El Kaide bağlantılı Heyet tahrir Şam´ın kontrolüne girmesi ile birlikte Türkiye´nin, sonuçları ağır olabilecek bir İdlib bataklığına çekilmeye çalışıldığını vurgulayarak, “IŞD ve diğer cihatçı gruplar, mevzi kaybettikçe militanlarını İdlib´e yığmaya başladı. Hükümet, Halep´in boşaltılması sırasında El Nusra ve diğer cihatçıları otobüslerle bizzat İdlib´e taşıyarak bu yolu ilk kendisi açtı” dedi.
Son birkaç haftada İdlib´deki cihatçı gruplar arasında güç ve iktidar savaşlarının arttığını dile getiren Toprak, “İdlib´e yığılan cihatçı gruplar üzerinden Türkiye´yi Suriye´ye müdahaleye zorlayacak bir tuzak kuruluyor. Türkiye İdlib bataklığına sürükleniyor. Bu senaryonun diğer hedefi, ABD-YPG müdahalesiyle İdlib´i cihatçılardan temizleyerek, PYD-YPG´yi dünyaya kahraman gösterip PYD´nin Akdeniz´e çıkış yollarını açmaktır. Bu süreç Hatay´ın statüsünü de tartışmaya açar” dedi.
Toprak, ÖSO, Ahrar ya da benzeri cihatçı örgütlere destek verilmemesini istedi.
Toprak´ın açıklaması şöyle:Suriye´deki iç savaş, ABD ve Rusya liderlerinin Hamburg zirvesinde vardıkları mutabakat ile yeni bir aşamaya geçmiş bulunuyor. IŞİD ve diğer cihatçı gruplar, mevzi kaybettikçe, militanlarını İdlib´e yığmaya başladılar. Hükümet, Halep´in boşaltılması sırasında, El Nusra ve diğer cihatçıları otobüslerle bizzat İdlib´e taşıyarak, bu yolu ilk kendisi açtı. Son birkaç haftadan bu yana, İdlib´deki cihatçı gruplar arasında, iktidar ve güç savaşları şiddetlendi. El Kaide´nin Suriye kolu El Nusra, ismini değiştirerek Heyet-ül Tahrir Şam adını (HTŞ) aldıktan sonra, İdlib´de büyük güç haline geldi. Katar ve Türkiye´nin desteklediği diğer cihatçı grup Ahrar-üş Şam ile hükümetin eğitip desteklediği Özgür Suriye Ordusu (ÖSO), HTŞ´ye karşı mücadeleyi kaybetti. Ahrar ve ÖSO, İdlib´in yönetimini El Kaide bağlantılı HTŞ´ye bırakarak geri çekilmek zorunda kaldı. Şu anda Hatay´ın Reyhanlı ilçesine komşu, Cilvegözü sınır kapısının karşısındaki İdlib ve Suriye tarafındaki sınır kapısı Bab el Havva, El Kaide kontrolünde. Suriye ve Lübnan´daki cihatçılar, İdlib´e akın etmeye başladı. Tam bu aşamada ABD Başkanı Donald Trump´ın Suriye´deki ılımlı muhaliflere destek amaçlı CIA operasyonlarını sonlandırma kararı, dikkat çekici. ABD´nin IŞİD´le mücadele temsilcisi Brett McGurk´un açıklamalarına bakılırsa, İdlib, 11 Eylül saldırılarından bu yana El Kaide´nin en geniş barınma alanı haline dönüşmüş durumda. McGurk´un, El Kaide liderlerinin, cihatçıların, silah ve teçhizatla İdlib´e geçtiğini öne sürerek, Türkiye´yi buna göz yummakla suçlaması, kabul edilemez. Hükümet, bu açıklamaları protesto ettiğini bildirdi ancak ithamlar çok ciddi. İdlib´e yığılan cihatçı gruplar üzerinden, Türkiye´yi Suriye´ye müdahale etmeye zorlayacak bir tuzak kuruluyor. Türkiye İdlib bataklığına sürükleniyor. Bu senaryonun diğer hedefi, ABD-YPG müdahalesiyle, İdlib´i cihatçılardan temizleyerek, PYD-YPG´yi dünyaya kahraman gösterip, PYD´nin Akdeniz´e çıkış yollarını açmaktır. Bu süreç, Hatay´ın statüsünü tartışmaya açmaya varacak şekilde dizayn ediliyor. Dışişleri, demeç siyasetiyle günü kurtarıyor.'