Hatay ilinin sorunlarını araştırmak ve bu sorunlara çare bulmak amacıyla verdiği Meclis araştırması önergesi üzerinde söz alan MHP Hatay Milletvekili Necmettin Ahrazoğlu, Suriye´deki iç savaş ve meydana gelen göçten, Suriye´ye sınır?
Türkiye Büyük Millet Meclisi TBMM´de parti grubu adına önerge ile ilgili yaptığı ve Hatay´ın sınırdaki gelişmelerden dolayı nasıl etkilendiğini aktarırken mikrofonu süre aşımı nedeniyle 2 kez kapatılan Ahrazoğlu, çiftçinin desteklenmesi yanında Amik ovasının sulanmasını sağlayacak barajların tamamlanması önerisinde bulundu, turizm ve sanayi sektörünün desteklenmesini önerdi.
EXPO 2021´e devlet desteği hatırlatması
Hatay´da 'Medeniyetler Bahçesi' temasıyla düzenlenecek EXPO 2021 için gerekli katkıların muhakkak devlet tarafından yapılmasının beklentisine de dikkat çeken Milletvekili Ahrazoğlu, şunları ifade etti: “Hatay sahil yolu tamamlanamamıştır. Hatay´ın hem ticareti hem de turizmi açısından çok önemlidir. Belen-Şekere´den başlayarak sonraki çevre yolu ile Arsuz ve Samandağ-Çevlik bağlantısının muhakkak yapılması ve bir an önce tamamlanması Hatay´ın turizmine ve ticaretine katkı sağlayacak. Ancak maalesef bitirilememiştir, bitirilmesi de meçhul bir durumdadır. Ayrıca, Payas´ta demir çelikle ilgili sektördeki işçilerin mağduriyetine devlet sahip çıkmalıdır. Yerel yönetimler, Suriye´yle ilgili göçlerden dolayı yerel halka yardım yapma ve mevcut görevlerini yapma konusunda zorlanmaktadır. Bu göçlerden dolayı yerel yönetimlere de yardımların gönderilmesi elzemdir.”
“Lojistik tamamen çöktü”
Suriyeli işçilerin düşük ücretle çalıştırılması ve kayıt dışı olarak alınmasından dolayı Hatay´da işsizlik problemlerinin had safhaya ulaştığını vurguladığı konuşmasında, ihracata yönelik lojistiğin ise tamamen çöktüğünü söyleyen Ahrazoğlu, Cilvegözü ve Yayladağı Sınır Kapılarının kapatılmasının ihracatla ilgili bütün beklentileri sonlandırdığını kaydetti. Ahrazoğlu, “Cilvegözü Sınır Kapısı´nın açılmasıyla bölge kısmen de olsa biraz rahatlayacaktır” diye konuştu.
Sınır güvenliğine dikkat çekti
Astana´da yapılan çalışmalar sonucunda Türk Silahlı Kuvvetleri´nin İdlib´de altı ay boyunca 14 ayrı noktada görev yapacağını da hatırlatan Türkiye´nin sıfır noktasında bulunan İdlib´e yönelik operasyonun Türkiye´nin sınır güvenliği açısından hayati önem taşıdığını belirtti. Ahrazoğlu, şunları ifade etti: “Astana süreci kapsamında, ateşkesin tesisi ve insani yardımların ihtiyaç sahiplerine ulaştırılması ve yerlerinden edilen, evlerinden edilen insanların dönmesi için uygun şartları temin etmek maksadıyla İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi oluşturulmuştur. Türk Silahlı Kuvvetleri Hatay sınırları içerisinden Cilvegözü Kapısı´ndan, Şeyh Berekat Tepesi ve Şey Akil Tepesi gibi yerlere konuşlandırılmıştır. Türk Silahlı Kuvvetlerinin ilk etapta 8 gözetim noktası için çalışmalarının sürdürüldüğü belirtilmektedir. Astana´da yapılan çalışmalar sonucunda Türk Silahlı Kuvvetleri İdlib´de altı ay boyunca 14 ayrı noktada görev yapacaktır. İdlib bölgesinde yaklaşık 3 milyon insan yaşamaktadır. Bu nüfus içerisinde her milletten insan bulunmakla beraber Türkmenler de mevcuttur. Nitekim bölgede yerleşik olarak bulunan yani savaş öncesinde burada yaşayan Türkmenlerle birlikte Halep ve Humus bölgelerinden tahliyesiyle göç ettirilen Suriye Türkmenleri İdlib bölgesi ve çevresinde yaşamaktadır. Fırat Kalkanı Harekâtı sonrasında bölgedeki çatışmasızlığın sürdürülmesi, insani yardımların sağlanması noktasında büyük önem taşıyan İdlib operasyonu, aynı zamanda Türkiye´nin sınır güvenliği ve olası bir terör koridorunun önlenmesi için de hayati önem arz etmektedir. Zira İdlib bölgesi Türkiye´nin sıfır noktasında bulunmaktadır. Bir taraftan Bayırbucak, bir taraftan Afrin´e komşu bir bölge olması açısından son derece stratejik bir konumdadır. Olası terör koridorunun önlenmesi noktasında Afrin´deki PKK muhakkak yok edilmelidir.”
9549,89%1,94
34,54% 0,18
36,00% -0,62
3005,99% 1,50
5006,70% 1,01