"Son 500 yılın en ağır felaketini yaşayan şehrimizi afet bölgesi ilan etmeniz için daha başka hangi felaketleri yaşamalıdır. Şimdi değilse ne zaman?” Hatay Akademik Meslek Odaları Koordinasyon Kurulu (HAMOK) adına yapılan çağrıda bu soruya yanıt isteniyor.
Hatay’da 16 meslek odasının oluşturduğu HAMOK’un yazılı basın açıklamasında, “Enkaz kaldırma çalışmalarının kontrolsüz yapılması, asbest tehlikesi, su ihtiyacı, çevre temizliği ve haşere sorunları şehrimizin adeta kaderine terk edildiğini göstermektedir” denildi. “Genel hayata etkili afet bölgesi” ilanının etkili bir şekilde yerine getirilmesi ve gerekli hukuki düzenlemelerin yapılarak Hatay'ın ayağa kaldırılması için özel olarak afet bölgesi ilan edilmesinin zorunluluğu vurgulanan aynı açıklamada kentin siyasi ve idari yetkilileri olmak üzere tüm kesimler bu çağrıya destek vermeye davet edildi.
Ticari hayat sürdürülebilmeli
HAMOK’un açıklaması satırbaşlarıyla şöyle:
"Deprem, yangın, sel, çığ, heyelan gibi doğal afetler sonucu çeşitli bölgelerde yaşam büyük ölçüde olumsuz etkilenmektedir. Bu doğal afetlerin etkilerini en aza indirmek ve bölgedekilere destek olmak için hasar alan yerler 7269 sayılı kanun kapsamında afet bölgesi ilan edilmekte, afet bölgesi içerisinde bulunanlar, çeşitli desteklerden faydalanmaları sağlanmaktadır. Bu kapsamda barınma, güvenlik, sağlık, eğitim, psikolojik, sosyolojik, ekonomik destekler sağlanmakta, halkın maddi kayıpları karşılanmakta ve ticari hayat sürdürebilir kılınmaktadır.
Ancak istatistiklere bakıldığında ölüm ve yıkım sayısının en çok olduğu Hatay ilimizde maalesef özel afet bölgesi ilanının gereklerinin yerine getirilmediği görülmektedir.
Barınma, beslenme ve su ihtiyaçları karşılanamaz durumda
Hatay ilinde 6 ve 20 Şubatta yaşanan yıkıcı depremler neticesinde Antakya, Defne, Samandağ, Kırıkhan, Hassa ve İskenderun ilçelerinde Dünya tarihinde görülmemiş ağır bir yıkım ile son 500 yüzyılın felaketi yaşanmıştır. Binlerce insanımız hayatının kaybetmiş on binlercesi uzuvlarını kaybetmiştir.
Sağ kalanlar da barınma, yeme içme, su sağlık ihtiyaçlarını dahi karşılayamaz hale gelmiştir.
Moloz, trafik ve can güvenliği
Şehrin bu ilçelerinde molozların kontrolsüzce halk sağlığını tehdit edecek şekilde toplanması havaya, tarım arazilerine, tüm canlılara ciddi zararlar vermekte ve yaşam mücadelesi veren halkımızın gelecekte ciddi sağlık sorunları yaşama riskini de arttırmaktadır. Moloz taşıyan kamyonlar trafik ve can güvenliğini tehlikeye düşürmekte kazalara sebebiyet vermektedirler.
Güvenli okullar ‘devlet binası’ oldu
Hatay’ın bu ilçelerinde ayakta kalan okullar devlet binası haline dönüştürülmüş binlerce öğrencinin nerede ve nasıl eğitim göreceği hususunda belirsizlikler kalan halkımızı adeta başka illere göçe zorlamış ve dönmek isteyen halkımızın dönüş imkanını ortadan kaldırmıştır.
Borçlar silinmeli
Hatay’ın yeniden ayağa kalkabilmesi için, barınma, ilaçlama, iş olanaklarının artırılması, eğitim, sağlık sorunlarının acilen giderilmesi şarttır.
Şehrin ayağa kalkabilmesi ve iş hayatının başlayabilmesi için özel teşvikler verilmesi ve mevcut SGK, vergi borçları , doğalgaz, elektrik ve su borçlarının silinmesi gerekmektedir."