Akın Bodur/İskenderun
Buna göre, 21 Temmuz 2020 tarihinde alınan 7 Nolu Ücret artışlarının TEFE/TÜFE oranlarına göre belirlenmesi´ kararının iptali teklifi oy çokluğu ile kabul edildi.
HBB: Teklif, kanuna aykırı
HBB ve İskenderun belediye Meclisi CHP´li Üyesi Ali Mutlu ise, alınan kararın bütçe planına aykırılık oluşturduğunu, belirlenen bütçede azaltma ve çoğaltma yapmanın yasaya aykırı olduğunu ifade ederek, büyük şehir belediyesinin konuyu yargıya götüreceğini ifade etti.
Hatay Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi (HATSU) Genel Kurulunu başkanlık yapan HBB Başkanı Lütfü Savaş, AKP´li belediye başkanlarının su fiyatlarında değişiklik yapılması hakkında meclise sunduğu önerge ile ilgili komisyon raporuyla fiyatlarda yapılacak değişikliğin kanunlara aykırı olduğunu belirtti. Ocak 2017 ile Ocak 2021 tarihleri arasında HATSU´nun demirbaş listesinde bulunan bazı kalemlerdeki fiyat artışını anlatan; elektrik, asgari ücret, döviz, akaryakıt, demir ve çimento fiyatlarındaki artışları belirten ve 4 yılda elektriğe yüzde 156,75; dolara yüzde 140,23, avroya yüzde 179,03; benzine yüzde 50,96, motorine yüzde 60,13; demire yüzde 304,37 ve çimentoya yüzde 234,74 oranında artış yapıldığını anlatan Savaş, 'Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre kurulmuş bir belediyeyiz. Anayasa ve yasaları mevcut iktidar döneminde yapıldı. Yasalar ne emrediyorsa onu yapıyoruz. Bugüne kadar birçok kez mahkemeye çağrıldık ancak çok şükür ki hırsızlıkla, ahlaksızlıkla, yolsuzlukla ilgili sorgulanmadık. 12 yıllık siyasi hayatımda bir saniyelik mutluluk için hiç yalan söylemedim. Önergede teklif edilen değişiklik samimi değildir. Bu değişikliği pandemi süresince ya da 6 aylığına teklif etseydiniz samimiyetinize inanırdım. Ancak Ak Parti Grubu bizi kanunsuzluğa itmekte kararlı. Bu önerge teklifi ile zarar eden bir kurumu daha fazla zarar eder ve iş yapamaz hale getiriyorsunuz. Kurumun elini kolunu bağlıyorsunuz. Önergeye kanunlar önünde zor duruma düşmemek ve hizmet etme şansımızı kaybetmemek için ´hayır´ diyoruz. Halkımız da bunu doğru şekilde değerlendirecektir' açıklamasını yaptı.
HATSU Genel Müdürü Muhammed İkbal Polat da su fiyatlarındaki değişikliğin yapılmamasına ilişkin gerekçeleri anlattı ve '5393 sayılı Belediye Kanunu´nun 62. maddesinin 2. bendine göre mali yılbaşında belirlenen su fiyatlarının yıl içinde değişikliğe uğratılamaz. Kurum, 1 Ocak 2017´den 1 Haziran 2019´a kadar su fiyatlarına zam yapmadı. Şu anda suyun kuruma maliyeti 5 lira 25 kuruşken yürürlükteki fiyatı 4 lira 45 kuruştur. Mevcut tarifede zaten zararına satış yapıyoruz. HATSU´nun fiyat tarifesinin 30 büyükşehir arasında 27. ve 26 büyükşehir belediyesinin HATSU´dan daha yüksek su fiyatlarına sahip. Fiyat artışlarına rağmen pandemi sürecinde su borcu olan abonelerin suyunu kesmedik, gecikme faizi ve icra işlemleri yapmadık. Yüzde 35´e yakın gelir kaybına uğradık' dedi ve önergenin geri çekilmesini istedi. Yapılan oylamada ise önerge oy çokluğu ile kabul edildi. HATSU Genel Kurulu toplantısının ardından HBB Meclis toplantısı da yapıldı. Hatay Büyükşehir Belediye Meclisi, Haziran ayı toplantısının 9 Haziran Çarşamba günü yapacak.
Vekil kararı destekledi
AKP MKYK Üyesi ve Hatay Milletvekili Hacı Bayram Türkoğlu, sosyal iletişim sitesinden yaptığı paylaşımda, 'Gerçekleştirilen HATSU Genel Kurulunda tüm Hataylı hemşehrilerimizin beklentisinin karşılık bulduğu yüzde 20 oranındaki su indirimi büyükşehir yönetimi ve millet ittifakı paydaşlarının yoğun itirazına rağmen cumhur ittifakının teklifi ve oylarıyla kabul edilmiştir. Memleketimize ve hemşehrilerimize hayırlı ve uğurlu olsun' ifadesine yer verdi.
Danıştay ne kararı vermişti?
Hataylı mimar Ercüment Kimyon da, HATSU´nun su ücret tarifesinde sınırsız tarife düzenleme yetkisi bulunmadığını belirtti ve Danıştayın 18. Dairesinin 6.02.2021 tarihli kararının da bu yönde olduğunu kaydetti. '2015 yılından bugüne kadar HATSU´nun Su tarifeleri yetkinin kötüye kullanılmasından başka bir şey değildir' değerlendirmesini yapan Kimyon, 2016 yılında 9217 esas sayısı ile açtığı dava üzerine Danıştay´a, İskenderun´da işyeri ve mesken vasıflı su abonesi olan davacı tarafından, 2015 yılına ait ücretler tarifesindeki değişiklikler ile işyerlerinde su ücretlerinin beher m³ için 8.50 TL, konutlardaki su ücretlerinin kademeli şekilde 0-20 m³ için 2.00 TL, 20-35 m³ için 3.00 TL, 35 m³ ve üzeri için 4.00 TL olarak belirlenmesine, kullanım suyu uzaklaştırma bedelinin beher m³ için 0.75 olarak belirlenmesi, işyeri-konut su ücretlerinin ve kullanım suyu uzaklaştırma bedelinin 2 aylık olarak tahakkuk ettirilmesine ilişkin ilişkin Su ve Kanalizasyon İdaresi İdaresi Genel Kurulu´nun 20.11.2014 tarih ve 23 sayılı kararının iptali için dava açtığını anımsattı. Kimyon, Danıştayın 18. Dairesinin oy birliği ile aldığı kararda şunlara yer verildiğini belirtti: 'HATSU Tarifeler Yönetmeliği´nin ´Konut, İşyeri, Sanayii ve Şantiye Aboneleri Su Satış Tarifesi´ başlıklı 11. maddesinde, ´Su maliyetleri abone türlerine uygulanacak su satış tarifelerinin, yönetim ve işletme giderlerinin ve aktifleştirilemeyen yenileme, ıslah ve tevsii masraflarının toplamına genel kurul tarafından belirlenecek bir kar oranı ilave edilerek bulunması esastır. HATSU su tasarrufunu teşvik, israfı önlemek için, kademeli tarife uygulaması yapabilir (...) kademeli veya kademesiz tarife tespitine, kademe aralıklarını ve uygulama zamanı belirlemeye genel kurul yetkilidir.´ düzenlemesi ile idareye kademeli ücret tarifesi belirleyebilme konusunda yetki verilmiştir. Buna göre tüm belediyeler için uygulanması zorunlu olmasa da, 2560 sayılı yasanın amacı göz önüne alındığında yasa koyucunun, vatandaşlar için temel ihtiyaç niteliğinde bulunan temiz suyun tekel sağlayıcı konumunda bulunan belediyelerce ticari bir meta haline getirilmemesi ve su bedeli belirlenirken tüm belediyelerce ölçülü ve adil bir bedel belirlenmesini öngördüğü anlaşılmaktadır. Dosyanın incelenmesinden, davacının, Hatay´da konut su abonesi olduğu, Su ve Kanalizasyon İdaresi İdaresi Genel Kurulu´nun 20.11.2014 tarih ve 23 sayılı kararı ile 2015 yılına ait ücretler tarifesinin belirlendiği, söz konusu tarife ile işyerlerinde su ücretlerinin 8.50 TL, konutlardaki su ücretlerinin kademeli şekilde 0-20 m³ için 2.00 TL, 20-35 m³ için 3.00 TL, 35 m³ ve üzeri için 4.00 TL, kullanım suyu uzaklaştırma bedelinin beher m³ için 0.75 TL, işyeri-konut su ücretlerinin ve kullanım suyu uzaklaştırma bedelinin 2 aylık olarak tahakkuk ettirilmesine karar verilmesi üzerine söz konusu davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Mevzuat hükümlerinin incelenmesinden, kanunun uygulanma mecburiyeti bulunan büyükşehirlerde, su tarifesi belirlenirken idarelerin sınırsız bir takdir yetkisinin bulunmadığı ve bedelin yasada belirtilen masrafların üzerine belirli bir kâr oranı eklenerek belirlenmesinin yasanın emredici hükmü olduğu görülmektedir. Davalı idarece, Hatay´ın büyükşehir olması nedeniyle yaklaşık olarak 1.500.000´in üzerinde insana hizmet verildiği, bu durumun da ciddi oranda maliyet artışına neden olduğu, kamu hizmetlerinin gereği gibi yerine getirebilmesi için yapmak zorunda olduğu yatırımlar ve bu kapsamda istihdam etmesi gereken personelin bulunduğu, köy, belde ve ilçe belediyelerine ait elektrik borçları ile kişilere ve özel şirketlere olan borçların idarelerine devredildiği, hizmetin kaliteli sunulabilmesi için mali kaynağa ihtiyaçlarının bulunduğu bu nedenle dava konusu işlemin tesis edildiği belirtilmektedir. Halkın müşterek ihtiyacı olan şebeke suyunun dağıtımı, depolanması ve fiyatının belirlenmesi konusunda tekel konumunda olan davalı idarenin, abonelerine ekonomik olarak yük teşkil edecek, makul sayılamayacak uygulamalardan kaçınması ve su ücretlerine yapılacak zammı günün ekonomik koşulları, enflasyon oranları ile hizmetin sunumunda ortaya çıkacak ek maliyet unsurları ile birlikte değerlendirmek suretiyle belirlemesi gerekeceği açıktır. Buna göre, Hatay ilinin büyükşehir olması nedeniyle artan giderlerin, yapılması gereken yatırımlar ile personel istihdamının ve kapanan belde belediyeleri, köyler ve büyükşehir ilçe belediyesi vasfını kazanan ilçe belediyeleri tarafından davalı idareye devri yapılan borçların yüksek meblağlı olmasının sonucunun abonelere yükletilemeyeceği şüphesizdir. Davacının yörede bulunan bazı idarelerce uygulanan kullanım suyu uzaklaştırma bedelinin ücret tarifelerini de emsal göstermek suretiyle su bedellerinin fahiş olduğu iddiası bulunmakta olup İdare Mahkemesince bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle davalı idarenin tarife tespit esasları ile maliyet cetvellerinin yasada yer alan maliyet unsurlarıyla örtüşüp örtüşmediği, artış oranının makul olup olmadığı yönlerinden araştırılması gerekmektedir. Bu durumda, İdare Mahkemesince belirtilen hususlarda bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle konu hakkında teknik inceleme neticesine göre verilecek rapor dikkate alınarak karar verilmesi gerekmekte olup; salt idarece sunulan belgelerle yetinilerek verilen kararın eksik incelemeye dayalı olduğu görülmüştür. Açıklanan nedenlerle; Hatay İdare Mahkemesinin temyize konu kararının bozulmasına, dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere anılan mahkemeye gönderilmesine, yürütmenin durdurulması istemi hakkında bir karar verilmediğinden kullanılmayan yürütmenin durdurulması harcının istemi halinde davacıya iadesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 16/02/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.'