Moderatörlüğünü Gastronomi Turizm Derneği Başkanı Gürkan Boztepe´nin üstelendiği panelde, Teofarma Organik Tarım Genel Müdürü Elif Ovalı, Gastronomi Turizmi Marka Kentler Komite Başkanı Özgür Ildır Öksüz, Gaziantep Belediyesi Başkan Danışmanı Ragıp Güzelbey, Gastronomi Turizmi Derneği Etkinlik Komite Üyesi Seda Mızraklı ve Gastronomi Turizmi Derneği Avukatı Yusuf Bardak da katıldı. Panelde konuşan Savaş, “Hatay, Ortadoğu´nun komşuluğunda olan Anadolu ile iç içe yüzyıllarca ticaret merkezi olmuş; Hac ve İpek yollarının geçtiği ilk olimpiyatların yapıldığı ve birçok ev sahipliği yapmış çok özel bir şehir. Bu kadar tarih, kültür ve medeniyet birikimi olan bir şehrin yerleşik hayatı 40 bin yıl öncesine kadar gidebiliyor. Bu şehirde birçok medeniyetin birikimi olan bir iklim var. Hatay Ortadoğu, Asya ve Avrupa´daki bitki örtüsünün en zengin olduğu coğrafya. Yeraltı, tarihi, turizm ve sanayi zenginlikleri var ve 7 ilçesi doğuya, 7 ilçesi de Akdeniz´e komşuluk yapıyor. Hem bitki örtümüz hem de 600´e aşkın yemek çeşitliliğimizle tüm dünyayla etkili bir biçimde rekabet edebileceğimizi düşündük. 2017´nin Ocak ayında Duesseldorf´ta Çin ve Avusturalya ile yarışarak 2021 Botanik EXPO´sunu Hatay´a getirdik. Bu güzel haberin 9 ay sonrasında ikinci bir güzel haberle 26. Gastronomi Şehri ilan edildik. Biz bu iki altın bilezikle çocuklarımızın geleceğini hazırlamak için bir eylem planı yapmak zorundayız. Hatay, 6 buçuk yıldır savaşın gölgesinde ama yılmadan yorulmadan zenginliklerinin farkında olarak geleceğe umutla baktı' dedi.
Gaziantep, Kahramanmaraş ve Şanlıurfa ile Mozaik Yolu projesini yürüttüklerini de belirten Savaş, 'EXPO 2021 için çalışmalarımız hızla devam ediyor. Gastronomi alanında da şehrimizde Tüm Aşçılar ve Pastacılar Federasyonu (TAŞPAKON) iş birliği ile yemek yarışmaları düzenliyoruz. Amacımız Hatay´ın farkındalığını tüm dünya ile paylaşmak. Son 1 haftadır gerçekleştirilen Afrin harekâtı bizim yükselişimizi olumsuz olarak etkilese de bizim önceliğimiz ülke sınırlarımızın güvenliği. Biz şu anda Gaziantep ile birlikte dünyadaki 26 gastronomi şehri arasında yer alan Lübnan´nın Zahle şehrine giden turistlere kentimizi gezdirmek istiyoruz. Lübnan´a çok sayıda turist gidiyor. Biz o turistlerin Hatay ve Gaziantep´e de gelmelerini istiyoruz. Bu sebeple Hatay´da deniz otobüsü ile hızlı seyahat imkânı sağlanacak aynı zamanda lojistik sektörüne de destek olacak bir yapılandırmaya gidiyoruz. İnşallah yazdan önce İskenderun´dan Mersin, Gazimağusa ve Beyrut´a kadar uzanan bir güzergâhta deniz otobüsü (HADO) seferlerini gerçekleştireceğiz. Bu proje ile lojistik sektörüne destek olmanın yanı sıra Akdeniz Bölgesi´ne gelen zengin turistleri de bölgemize çekmek istiyoruz' dedi. Savaş, “Marka olması için işin bir tohumunun olması lazım. Bence şehirlerin tohumu kimliği. O kimliği iyi içselleştirirseniz marka oluşturma şansınız çok daha fazla olur. Bizim gibi özelliği ve kimliği olan şehirler, marka kent olabilmek için sadece turist beklemez şehrin altyapısını da hazırlar. Örneğin; Asi Nehri´ni rehabilite edebilirisiniz, tarihi dokuyu restore edebilirisiniz, trafik akışını daha iyi düzenleyebilirsiniz ve kenti başka boyutlara taşıyabilirsiniz. Her şeyin başının kimliğiniz olduğunu bilmek ve onu toplumla paylaşabilmek sizi marka kent yapacaktır” dedi. HBB´den yapılan açıklamaya göre, panel moderatörü Boztepe da, Gastronomi Turizm Derneği olarak Hatay´da bir gastronomi paneli düzenlemek istediklerini söyledi.
Savaş, TGRT´ye yaptığı değerlendirmede de, 'Çok zengin bir şehre sahibiz. Dünyadaki medeniyetlerin birçoğu Hatay´ımızda yaşamış ve o dönemden itibaren günümüze kadar kendi içinde bir kaos yaşamamış. Gökkuşağı gibi birçok rengi huzur ve barış içerisinde barındırarak yüzyıllardır yaşayan bir tarihe sahibiz. Bu değerlerimiz doğrultusunda hareket ederek önemli projeleri şehrimize kazandırmanın onurunu yaşıyoruz” diye konuştu.