Burak Milli/Akın Bodur
TSK, Astana sürecinde belirlenen ve ´Gerginliği Azaltma Bölgeleri/Çatışmasızlık Bölgeleri´ arasında yer alan dört bölgeden İdlip´e yönelik planlanan operasyona ilişkin ´gözlem noktaları´ tesis etmek amacıyla 08 Ekim 2017 tarihinde başlayan keşif faaliyeti de sürüyor. Sınıra askeri sevkiyat ise devam ediyor. Sınıra, dün ve önceki gün de aralarında tank ve zirhlı araçların da bulunduğu askeri sevkiyat yapıldı. Sevkiyatın önümüzdeki günlerde de devam edeceği belirtiliyor.
Gazetemizin edindiği bilgiye göre, Türkiye, Astana Anlaşması kapsamında ağırlıklı olarak Cilvegözü Sınır Kapısının karşısındaki Suriye sınır kapısı olan Bab El Hawa ile Afrin arasındaki bölgede yer alacak. Kaynaklar, TSK´nın askeri sevkiyat yaptığı bölgenin de bu noktalar olduğun belirtti. Keşif sürecinin de ağırlıklı olarak bu bölgeyi kapsayacağı ifade edildi. O bölgenin kontrol edilmesiyle hem terör amaçlı olası girişlerin de engelleneceğini belirten kaynaklar, keşif sürecinin tamamlanmasıyla başlayacak gözlem noktaları oluşturulmasının birkaç gün içedisinde olmayacağını da belirtti. Bazı siyasiler ise TSK´nın konuşlanacağı bölgeyle, Suriye sınırlarında açılması planlanan ´enerji hattı´nın yön değiştirilmesi ve Lazkiye yerine İskenderun Körfezi´ne (Yumurtalık, Ceyhan ve Dörtyol) yönlendirilmesi de Türkiye´nin kısa ve orta vadeli hedefleri arasında yer alıyor. Ancak bunun için Rusya ve İran başta olmak üzere Irak ve Suriye´nin de ´kabul etmesi´ gerektiği biliniyor. ABD, İngiltere, İsrail ve Suudi Arabistan´ın da arasında bulunduğu bazı ülkeler ise enerji hattının Lazkiye´de denizle buluşup, Hayfa bölgesine (İsrail) ulaştırılması üzerine çalıştığı biliniyor.
Deniz Kuvvetleri Komutanlığı, olası terör saldırılarının tespit edilmesi ve Doğu Akdeniz´de petrol trafiğinin tesis edilmesi amacıyla NATO´nun bölgedeki çalışmalarına destek verildiğini belirtti. Genelkurmay Başkanlığının internet sitesinde dün yaptığı açıklamada, şunlar belirtildi: 'Akdeniz´de durumsal farkındalığın sağlanması, gerçekleşebilecek terör saldırılarının tespit edilmesi ve caydırılması ile kapasite artırımını hedefleyen NATO´nun Deniz Muhafızı Harekâtı´na yardımcı destek kapsamında; bir deniz karakol uçağı Ege Denizi´nin uluslararası hava sahasında keşif gözetleme uçuşu icra etmiştir. Doğu Akdeniz´de petrol ulaştırmasının güvenliğini tesis etmek, bölgedeki muhtemel risk ve tehdit unsurlarına karşı varlık göstererek caydırıcılık sağlamak ve NATO´nun bölgedeki deniz güvenliği çabalarını desteklemek maksadıyla icra edilen Akdeniz Kalkanı Harekâtı kapsamında; TCG Oruç ReisS; keşif gözetleme ve R/V Barbaros Hayreddin Paşa araştırma gemisine refakat ve koruma görevi icra etmektedir. İki denizaltı karakol icra etmektedir.'
Sınırda 2.239 kişi yakalandı
Kara Kuvvetleri Komutanlığı da 10 Ekim 2017 tarihinde Türkiye-Suriye sınırında sınırı yasa dışı yollarla geçmeye çalışan 2.239 kişinin yakalandığını açıkladı. Genelkurmay Başkanlığının internet sitesinde yer alan açıklamada 'Kara Kuvvetleri Komutanlığı hudut birlikleri tarafından gün içerisinde, Suriye´den Türkiye´ye yasa dışı sınır geçişi teşebbüsünde bulunan 2.239 şahıs ve Türkiye´den Suriye´ye yasa dışı sınır geçişi teşebbüsünde bulunan iki şahıs yakalanmıştır. Bu müdahaleler sonucunda; iki adet av tüfeği, dört adet cep telefonu, iki adet ilaç ele geçirilmiştir' ifadesine yer verildi.