İskenderun/SES
Yaşama hakkının tüm hakların üzerinde korunması gereken en kutsal hak olduğu anımsatılan Hatay Barosu Hayvan Hakları Komisyonundan yapılan açıklamada şunlara yer verildi: 'Yaşama hakkı hiçbir canlı için öncelik sonralık ilişkisine sokulamaz. Hayvan Hakları Evrensel Bildirgesi´nde de belirtildiği üzere; doğa üzerinde yaşayan bütün canlıların kendine özgü doğal hakları vardır ve türlerin birlikte olması diğer hayvan türlerinin yaşama hakkının insanoğlu tarafından tanınmasıyla mümkün olup insanoğlunun hayvanlara saygı göstermesi bir insanın bir diğerine gösterdiği saygıdan ayrı tutulamaz. Bütün hayvanlar saygı gösterilme hakkına sahiptir. Hiç kimsenin hayvanlara zulmetmeye, eziyet etmeye, işkence etmeye, hayvanları katletmeye hakkı yoktur. Doğa bütün canlıların birlikte yaşamasına imkan verecek şekilde kucaklayıcı iken insanoğlu tarafından, her şeyin kendisi için var olduğu yanılgısı ve bencilliğine kapılarak, yapılan hayvan katliamlarının kabul edilebilir hiçbir tarafı yoktur. Hayvanların kendilerine özgü yasal statüleri ve hakları hukuk tarafından tanınmak zorundadır. Devlet örgütleri gerekli yasal düzenlemelerle hayvanların güvenliğini koruma altına almalı ve hayvan hakları ihlallerinin önüne geçmelidir. Ne var ki ülkemizde son zamanlarda meydana gelen olaylar ile hayvan hakkı ihlallerinin geldiği tüyler ürpertici nokta gözler önüne serilmektedir. Geçtiğimiz günlerde Sakarya Sapanca´da dört ayağı ve kuyruğu kesilmiş bir şekilde bulunan ancak yapılan müdahalelere rağmen kurtarılamayan yavru köpeğin başına gelenler, yapılan binlerce katliamdan sadece bir tanesi. Görmediğimiz, duymadığımız, bilmediğimiz yüzlerce binlerce vahşet yaşanıyor; her gün bir sürü masum can acı çeke çeke ölüyor. Ne yazık ki ülkemizde hayvan hakları ihlallerinin önüne geçilmesini sağlayacak bir yasal düzenleme bulunmamaktadır. Ne mevcut 5199 sayılı yasa ne de meclisteki tasarı yeterli yaptırımları içermediğinden hayvan haklarını korumada yetersiz kalmakta, hayvan hakları ihlalleri devam etmektedir. İşte bu durumun son bulabilmesi adına ülkemizde sahipli sahipsiz hayvan ayrımı yapılmaksızın, hayvanlara yapılan her ihlali suç olarak tanımlayan ve hürriyeti bağlayıcı cezai yaptırımlar ile desteklenen, kapsamlı ve ayrıntılı bir şekilde düzenlenmiş etkili bir yasaya ihtiyaç bulunmaktadır. Avusturya, İngiltere ve İsviçre´deki yasalarda olduğu gibi hayvanların ´hissedebilen varlıklar´ olarak kabul edilmesi ve buna bağlı olarak ağır cezai yaptırımların öngörülmesi önemli bir adım olacaktır.