Sadet Berkyürek/İskenderun
Lezzeti, aroması, dolgunluğu ve tadıyla kayısının markalaşmasını hedefleyen Kurtbağı, tanıtımı festival etkinliğiyle sürdürüyor. Bu yıl 8.si düzenlenen festivalde yetiştiriciler en güzel kayısı için yarıştı. Türkiye´nin yıllık 63 bin ton kayısı üretiminin 45 bin tonu Arsuz´da, bunun da 20 bin tonu Kurtbağı köyünde yetişiyor.
Arsuz Kaymakamlığı Arsuz Belediyesi ile Kurtbağı mahallesi muhtarlığının işbirliğiyle Kurtbağı Kayısı Festivali´nin 8.si gerçekleştirildi. Şarkıların birlikte söylendiği, hakoyunları ekibi ile mehter takımının gösterisinin de yeraldığı festivalde hedefin Arsuz´un tarım ve turizm kimliğinin korunması ve Arsuz´da üretilen kayısının markalaşması olduğu vurgulandı.
Festivalde konuşan Hatay İl Tarım ve Orman Müdürü Ergün Çolakoğlu, Hatay´da mayısı, nektari ve şeftalide erkenci meyvecilik üzerine yoğun bir çalışma sürdürüldüğünü, ekvatorun ilk meyvelerinin Hatay´dan çıktığını belirtti. Türkiye´de 63 bin ton kayısı üretiminin 45 bin tonunun Arsuz´da, bunun 20 bin tonunun Kurtbağı´nda gerçekleştirildiği kaydeden Çolakoğlu, burada üretilen kayısının yurt içi ve yurtdışına pazarlandığını, özellikle Rusya, Avrupa Birliği ve Ortadoğu ülkelerine ihraç dildiğini ifade etti. Festivallerin dikkat çekmek ve farkındalık oluşturma işlevine de işaret eden Çolakoğlu, kayısının önümüzdeki yıllarda üretiminin ve pazar değerinin artmasını beklediklerini söyledi.
Kurtbağı Mahallesi Muhtarı İhsan Kızıldağ da, mahallesinin doğal güzellikleri ve doğasıyla tanıtılmasından memnuniyet duyduğunu söyledi. Muhtar Kızıldağ, kayısı üretiminde ulaştıkları kalite ve kapasitenin tanıtımla sürdürülmesini önemsediklerini, hedeflerinin markalaşma olduğunu kaydetti.
Arsuz Kaymakamı Hacı Hasan Gökpınar, kentin turizm ve tarım potansiyelini değerlendirdiği konuşmasında Arsuz´un maydanoz, dereotu ve pazı üretiminde Türkiye birincisi olduğunu hatırlattı. Zeytin, narenciye ve muz üretimindeki yerinin önemine işaret eden ettiği Arsuz´un domates, tatlı patates ile kayısı üretiminde iddialı olduğunu ifade eden Kaymakam Gökpınar, kayısı üretiminin Kurtbağı´nın yanısıra Beyköy, Yukarı Kepirce ve Derekuyu ile birlikte Arsuz´un yıllık 45 bin tonluk kayısı üretiminin önemli olduğunu, tanıtıma katkıyı sürdüreceklerini söyledi.
Candemir sponsorulğunda 13 yetiştirici yarıştı
Hatay milletvekilleri Abdulkadir özel, İsmet Tokdemir ile Suzan Şahin, İskenderun Belediye Başkanı Fatih Tosyalı, Belen Belediye Başkanı İbrahim Gül, siyasi parti temsilcilerin de katıldığı festivalde ‘en güzel kayısı´ yarışmasına katılan 13 yarışmacıdan birinciliği Elif Kızıldağ, ikinciliği Rıdvan Çerçikaya üçüncülüğü Mustafa Kızıldağ aldı. Dereceye girenlere damlama gübresi, damlama borusu, sırt pompası ve gübre armağan edildi. Candemir Tarım firmasının desteğiyle başlatılarak sürdürülen festivalin bu yılki programında dereceye giren yetiştiricilere firma tarafından armağan verildi.
Güven: Maden ve sanayi tesisi istemiyoruz
İskenderun Belediye Başkanı Fatih Tosyalı ile Belen Belediye Başkanı İbrahim Gül´ün başarı dileklerini paylaştıkları konuşmalarının ardından kürsüye çıkan Arsuz Belediye Başkanı Asaf Güven, Arsuz´u turizm ve tarım kimliği ile tanımladı, madencilik faaliyetleri ile bu kimliğinin tahrip edilmemesini istedi. Maydanoz, narenciye, zeytini, patatesi, dereotu, pazı üretiminin yanı sıra Kurtbağı´ndan başlamak üzere yamaç köylerinde Türkiye´nin en güzel kayısısının üretildiğini aktardı. Arsuz´u doğası ile korumak istediklerini vurgulayan Başkan Güven, “Biz maden ocakları gibi, sanayi gibi tesisler istemiyoruz. Arsuz´u doğasıyla korumak istiyoruz” diye konuştu.
Tokdemir: Hatay hakettiği hizmeti alamıyor
Hatay´ın 2022 itibariyle Türkiye´de vergi gelirlerinde 7. Sırada, vergi tahsilatında 5. Sırada olduğunu belirten CHP Hatay Milletvekili İsmet Tokdemir, “Devlete karşı her zaman yükümlülüğümüzü layıkıyla yapıyoruz. Ama Hatay bugün de bundan önce de hak ettiği hizmeti alamıyor” ifadesini belirtti.
Maden ocaklarına iki vekilden iki farklı bakış
Kurtbağı Kayısı Festivalinde konuşan AKP Hatay Milletvekili Abdulkadir Özel ile CHP Hatay Milletvekili Suzan Şahin´in ortak noktasını madencilik faaliyetleri oluşturdu. Şahin, Arsuz Höyük´teki maden ocağı için olumlu karar verilmemesini isterken, milletvekili Özel, “Madenleri yeraltında bırakmayacağız” dedi.
Tarımsal sulama açısından önem taşıyan ve bekleyen göletlerin tamamlanması için yardım isteyen Milletvekili Suzan Şahin, maden ocaklarını ise ‘davamız´ olarak nitelendirdi. Arsuz´un doğasını işaret ederek burada maden arama faaliyetlerinin tahribatlarına dikkat çeken Şahin, “Burası turizm bölgesi, burası doğal yaşamı koruma alanı, burası tarım alanı, su kaynaklarının korunması gereken kültürel sit alanıdır” dedi. Şahin, Milletvekili Özel´den yeni maden sahaları için ‘ÇED olumlu´ kararlarının verilmemesi için çaba göstermesini istedi.
Hayatın siyasetten ibaret olmadığına inandıklarını ve muhalefetin denetim ve yol göstericilik işlevini önemsediklerini dile getiren Milletvekili Abdulkadir Özel, Arsuz´un tarım ve turizmdeki potansiyelinin değerlendirilmesi, hak ettiği yere gelmesinde sadece iktidara görev düşmediğini belirten Özel, yerel yönetimle elele, işbirliğiyle çalışılması gerektiğini de sözlerine ekledi. Gönençay Barajı ile tarımsal sulamaya yönelik keşiflerin yeniden yapılması yönünde bir değerlendirme toplantısı gerçekleştirildiğini hatırlatan Özel, madencilik faaliyetlerine ilişkin ise yeraltındaki zenginliği ‘ulusal servet´ olarak adlandırdı, ekonomiye kazandırılması gerektiğini vurguladı. AKP iktidarı döneminde madencilik alanında büyük atılımlar gerçekleştirildiğini, gelişmiş ülkelerin endüstrideki başarısının arkasında madencilik faaliyetlerinin gözönünde bulundurulmasını gerektiğini kaydetti. Özel konuşmasını şöyle sürdürdü: “Çevre hukukunda çok önemli bir kavram var: Sürdürülebilir kalkınma. Biz madenlerimizi kesinlik yeraltında bırakmayı düşünmüyoruz. Ulusal servet olarak ekonomimize kazandırmayı düşünüyoruz. Ancak bunu yaparken çevreyi tahrip etmeden, sürdürülebilir bir gelişmeyle birlikte ele almayı düşünüyoruz.”