İskenderun Kadın Platformu, yönetim gücü desteğini alan erkek şiddetine yönelik tepki gösteren Arjantinli kadınlara destek verdi.
Akın bodur/İskenderun
İskenderun Kadın Platformu adına konuşan Makbuli İflazi Kılıç, 'Kadın olmak daima savaş hali içinde yaşamaktır. Ekim 2016´da Maputo´da yapılan 10. Uluslararası Toplantı sırasında şiddet ve terörün bütün dünyada çok hızlı yayıldığı konusunda bir uzlaşmaya varıldı. Kadınların gündelik hayatına yönelik muhafazakâr saldırı ve militarizasyon her yerde ortak bir yönelim haline geldi. Öyle bir dönemdeyiz ki Türkiye´de ve dünyada yer yerinden oynuyor. Güneyden kuzeye, doğudan batıya kadınlar heryerde, dünyanın gözleri önünde, halkları insanlık dışı koşullara, potansiyel suçlu addedip yıldırmaya, suikastlere ve travmatik hapis cezalarına mahkum ediliyor. Dün gerçek olan bugün yalan oluyor, sabit olan herşey değişiyor; ama kadına yönelik şiddet, taciz, çocuk istismarı ve doğa katliamları aynı süreklilikle, hatta artarak devam ediyor. Tecavüze maruz kalan kadınlar, istismar edilen kız çocukları, boşanmak/ayrılmak isteyen kadınların erkekler tarafından düzenli bir şekilde , kimi zaman silahla, kimi zaman dinamitle, kimi zaman bıçakla, kimi zaman çekiçle katledilmesi. Kadın ve trans cinayetleri ardı arkası kesilmeden sürdükçe vahşet gündelikleşiyor, normalleşiyor! Bu kadınlara karşı savaşın bir ifadesidir' dedi.
Kılıç, Eğitim Sen İskenderun Şubesinde düzenlenen basın açıklamasındaki konuşmasına şöyle devam etti: 'Dünya çapında birçok ülkede aşırı sağın ve popülist sağ hükümetlerin yükselişine, halkların yıllar süren adalet, özgürlük ve eşitlik mücadeleleri sonucunda kazandığı hakların gerileyişine tanık oluyoruz. Bu kesimler seçim kampanyalarını destekleyen ulus-ötesi şirketlerin çıkarlarını savunmak üzere daha radikal, neoliberal uygulamaları gündeme taşırken öte yandan kadınlara, göçmenlere, beyaz olmayanlara, yerlilere, LGBTI ve toplumsal cinsiyet normlarına uymayan bireylere karşı hoşgörüsüzlük, nefret ve savaşı öğütlüyorlar. Hiçbiri tesadüf değil, münferit değil; sistematik ve ´istikrar´lı bir politikanın sonucudur. Türkiye´de 16 yıldır hemen hemen her cümlede gurur duyularak ve övgü ile bahsedilen ´istikrar´ aslında tam da bu. Öyle ki kimsenin iş güvencesi, ekonomik gidişat, hayatı ve geleceği konusunda bekleyemez olduğu devamlılık hali, erkek şiddetinde, her gün bir kadının mutlaka öldürülmesinde, yasa eliyle bu şiddetin önünün açılmasında mevcut. Hükümet, yandaş şirketleri ile yan yana- doğrudan yatırımlar ve kalkınma işbirliği adı altında; seçimleri yardım mekanizmaları ile neo-liberal politikalar çerçevesinde finansal kesimi manipüle ettiği, sömürgeciliğin yeni biçimleriyle karşı karşıyayız... Biz kadınlar, bir yandan ücretsiz çalışma ve bakım emeğimiz sömürülürken, fuhuş, erken ve zorla evlilik ve ev içi şiddet gibi sapkın şiddete maruz kalırken, öte yandan ailelerimizin hayatta kalması için gerekli araçları korumak için mücadeleye devam ediyoruz. Gündelik hayatımızın militarizasyonu, silah endüstrisinin çıkarlarına hizmet etmektedir. Bu bağlamda hükümetler, sağlık, eğitim, konut, toplu ulaşım gibi temel hizmetleri sağlama kapasitesinden yoksun bırakılmakta ve demokratik kurumların oluşturulması süreci söz konusu bile olmamaktadır. Adalet sisteminin sadece politik elitlerin çıkarlarını savunduğu ve ulus-ötesi şirketlerin cezasızlığını koruduğu yerlerde kadın hakları ihlalleri artmaktadır.'
Binlerce göçmenin, kapitalist ve emperyalist güçlerin yol açtığı savaşlar, açlık ve zulmün neden olduğu vahşetten kaçma çabası içinde, Afrika ve Orta Doğudan Avrupa´ya ulaşmaya çalışırken Akdeniz´de ölduğunu ifade eden kılıç, 'Göçmenler oldukça kırılgan koşullarda yaşıyor ve her tür ayırımcılıkla karşılaşıyor. Vatandaşlık haklarından ve bir işte çalışma hakkından mahrumlar, çoğunlukla ailelerinden ayrı, açlık, hastalık ve çok daha kötü durumlara maruz kalıyorlar. İskenderun Kadın Platformu olarak; Savaşa karşı barış için, göçmen hakları için, işgal altında yaşayan kadınlar için, ulus-ötesi şirketlerden etkilenen halklar için, sokaklarında kahkahalarımızın çınladığı bir memleket için, bir kişi daha eksilmemek ve bu dünyayı kadınlara yaşanılır kılmak için özgürlüğü ve hayatı istiyoruz' diye konuştu.
9549,89%1,94
34,54% 0,18
36,00% -0,62
3005,99% 1,50
5006,70% 1,01