İskenderun/SES
Yetim, ' Çocuk istismarını ve bunun gibi insanlık suçunu işleyenleri şiddetle kınıyoruz” dedi. Bir çocuğun kaybolması, cinsel istismara uğraması yahut canice öldürülmesi ya da şiddete maruz kalması vakaları giderek yaygın hale dönüştüğünü ifade eden Yetim, şu açıklamayı yaptı: 'Vakaların çokluğu endişe verici boyutlara ulaşmaktadır. Daha geçtiğimiz yıl Mersin´de 5 yaşındaki Muhammet Derviş´in bıçaklanarak öldürülmesinin acısı; Kahramanmaraş´ta küçük Ruhat Özkan Göreş´in eski bir otoparkta, Adana´da zihin engelli İsmail Kaplan´ın sulama kanalında bulunan cesedi ile Balıkesir´de bir menfeze bırakılan 10 yaşlarındaki Büşra Karabacak ve Tuğçe Yıldırım´ın cansız bedenlerinin acısı yüreğimizin bir köşesinde tazeliğini korurken, son günlerde Ankara´da cansız bedeni toprağa gömülü bulunan 8 yaşındaki Eylül´ün şokunu atlatamadan, Ağrı´nın Bezirhane Köyü´nde kaybolan 4 yaşındaki Leyla´mızın cesedinin bulunmasıyla bir kez daha kahrolduk. Adeta her gün yeni bir çocuk istismarı yahut kayıp çocuk haberiyle uyanıyoruz. Çocuk istismarında kaygılandıran artış, bütün çocuklarımız ve ebeveynler için endişe vericidir. Çocuk istismarı her şeyden daha önemli bir sorun olarak karşımızda durmaktadır. Bu, toplumun her kesimini ve herkesi ilgilendiren sosyal bir hastalıktır. Çocuklarımızın istismarla karşılaşmasına sessiz kalmak suça ortak olmaktır. Koruyamadığımız her çocuk bizim suçumuzdur. Çünkü Sorumlu çocuk değil, yetişkinlerdir. Şehirler, Sokaklar, parklar çocuklarımızı kaybettiğimiz suç mahalline dönüşmemelidir. Onların güvenilir bir ortamda büyümelerini sağlamak en öncelikli sorumluluğumuzdur. Sendika olarak çocuklara yönelik istismarı nefretle kınıyor, onların fiziksel ve cinsel istismara maruz kalmasını sindiremiyor, çocukların canına kıyan canilerin en ağır ve en hızlı şekilde cezalandırılmasını istiyoruz. Adaletin gecikmeden tecelli etmesini istiyoruz. Çocuk istismarına karşı etkin mücadele için gereken önlemlerin alınacağına, fail ile birlikte ihmali bulunanlara gereken cezaların verileceğine inanıyoruz. Ancak şunu da biliyoruz ki, hiç bir ceza cansız bedeni kör kuyulara terkedilen bir çocuğu geri getirmeyecek, toplum vicdanını rahatlatmayacaktır. Çocuklarımızı her türlü ihmal ve istismardan korumaya kararlıyız. Yetkililerden çocuk istismarına karşı acil tedbirlerin bir an evvel alınmasını talep ediyoruz.”