Hüyük´e ´krom ısrarı´

Hüyük´e ´krom ısrarı´

Arsuz´da ormanlık ve yaban hayatı koruma bölgesinde yapımı planlanan maden ocağı için 18.03.2021´de yaptırılmayan Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) Halkın Katılım Toplantısı, önümüzdeki hafta yeniden yapılacak.

Sadet Berkyürek-Akın Bodur/İskenderun

 Toplantının ilkinin 12 Ocak Çarşamba günü, ikinci toplantının ise 13 Ocak Perşembe günü yapılacağı açıklandı. İki gün üst üste yapılması kararlaştırılan toplantı ile bölgeye maden ocağının yapılmasına yönelik ısrarcı olunduğu düşünülüyor. 1.820 hektarlık alanı kaplaması istenilen krom ocağı sahasının kyörede yaşayan 5 bin kişi ile bölgedeki orman ve tarım alanını olumsuz etkileyeceği belirtiliyor.
Arsuz´un Hüyük mahallesinde kurulan Höyük Kültür Sanat Doğa ve Dayanışma Derneği (HÖKSAD) yöneticilerinden Nil Parlar, yörede kurulmak istenilen ve 2020´de yapılması planlanan ve 2021 yılına ertelenerek yapılan ÇED toplantısına halk tepki göstermesi üzerine hazırlanan tutanağa halkın istemediğinin yazıldığını anımsatarak, şimdi o toplantının yapılmasının istendiğini ifade etti. İki gün üst üste toplantı yapılacağı açıklamasının soru işaretlerini yarattığını belirten HÖKSAD yöneticisi Parlar, yörede yaşayan yurttaşların çoğunun yurt dışında çalıştığını ve yaşamlarını ailelerinden uzakta tükettiğini anlatarak, 'Bu insanların bedel ödeyerek elde ettiği kazançlarıyla oluşturduğu başta narenciye olmak üzere bahçe ve tarlaları, Krommer maden Şirketinin yol akacağı hava ve su kirliliği neticesinde oluşacak tarımsal kirlilikle zarar görmesi; İçme ve tarımsal suyumuzun kirlenecek olması kabul edilemez' dedi.

'Maden, yöredeki ürünlerin katma değerini düşürür'
Ciftçinin ekonomik olarak zor durumda olduğunu, artan mazot ve gübre fiyatları baş edemediğini ifade eden HÖKSAD yönetimi de, 'Yöre çiftçisinin madenin olumsuz etkileriyle ürününü yetiştirmesi imkansız hale gelecektir. Günümüzde dahi yetiştirilen ürünlerin ihraç edilmeme durumu mevcutken, kimyasal salınımı yüzünden pazarlama imkanı bulunamayacak ve katma değeri düşecektir. Maden şirketi, akıl ve bilim dışı projesinden vazgeçmelidir. Orman kıyımına son verilmelidir' dedi. Yaşadıkları mahalle Hüyük´ün üstünün, mahallenin altından daha değerli olduğunu belirten HÖKSAD yönetimi yaptığı açıklamada, mahallelerinde maden istemediklerini belirterek, Höyük ve Arsuz ve Hatay´ın doğasına sahip çıkacağını belirtti ve doğa severleri, doğayı savunmaya ve dayanışmaya davet etti.

'Arsuz, iyot döngüsünün gerçekleştiği tek yer'
Bölgede yaşayan yurttaşlardan Nesrin Topaloğlu da Arsuz ovasının 45 bin dönümünün Tarımsal Sit Alanı ilan edildiğini anımsatarak, ilan edilen bu tarımsal alanın kıyım ve yıkımına neden olacak maden ocakları, termik santraller ve HES projelerini Arsuz´a yığılmaya çalışıldığını anlattı. Topaloğlu, sosyal iletişim sitesinden yaptığı bir paylaşımda, '... Bu projeler, turizm kenti olma yolunda ilerleyen Arsuz´un vizyonuna aykırıdır. Arsuz halkı, maden ocaklarına, HES projelerine, termik santrallere her seferinde karşı çıktı. Arsuz´un doğal döngüsünün kıyımına neden olacak, bu projeleri istemiyor. 2012 yılında Arsuz-Hacıahmetli´ye HES, 2016´da Arsuz´a termik santral, 2019 yılında Arsuz-Kale´ye krom ocağı (genişletme), 2020´de Hüyük-Tatarlı maden ocağı yapılmak istendi. Doğal güzellikleriyle ön plana çıkan ve kent turizminde önemli bir yere sahip olan; Arsuz, bir festival, bir kültür, tarih ve turizm, tarım şehridir. İyot döngüsünün gerçekleştiği tek yerdir, Arsuz. Dağları ve denizi ile iç içe geçmiş yeşil-mavi bu cennette iyotlu rüzgârlar yüksektir. Üç hava sirkülasyonunun çarpıştığı, genel coğrafide dünyadaki 7 noktadan biridir; Arsuz. Bu yüzdendir ki hayat kaynaklarımız havamız, suyumuz, toprağımız, denizimiz, dağlarımız kıymetlidir' değerlendirmesinde bulundu. Topaloğlu, paylaşımında şunlara yer verdi: 'Toprak, gıdanın başladığı yerdir. Arsuz, denizden gelen ve yüksek iyot içeren rüzgârlar sayesinde çok verimli topraklara sahiptir. Hacıahmetli, Hüyük ve Avcılarsuyu nehirlerinin üç koldan birleşerek oluşturduğu Arsuz Nehri ile Madenli Zilli Çayı, Konacık, Karaağaç akarsuları ve İskenderun´un Arsuz yol kavşağı denilen mevkiden başlayıp, Kale´de biten 68 kilometre sahil şeridi boyunca dağlardan denize dökülen bütün sular, burada buharlaşarak yağmur ile birlikte yeniden toprağımıza döner. Bunun bir sonucu olarak denizdeki balıklar, topraktaki maydanoz, diğer yeşillikler, fıstık, kayısı, buğday, limon ve bütün tarımsal ürünlerimiz iyotlu rüzgârlarla beslenen, dünyada eşi benzeri olmayan lezzettedir.Tarımsal ürünlerimiz böylesi sağlıklı topraklarda yetiştiği için en sağlıklı ve kaliteli gıdalar arasında yerini alır.'

Maden sahası, 1.820 hektarlık alanı kapsayacak
Samandağlı olan Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları Oruç da, Arsuz´un Hüyük Mahallesinde yapılmak istenen krom maden projelerinin ÇED sürecinin başlatılması ve halkın bilgilendirme toplantılarının 12-13 Ocak´ta yapılacağının duyurulması üzerine konulu önergeyle parlamentoya taşıdı.

'Günde 16 dinamit patlatılacak'
Yöre halkının tepkisi üzerine birkaç kez yapılamayan toplantıyı ve süreci Meclis gündemine taşıyan milletvekili Oruç, TBMM Başkanlığına verdiği, Çevre, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını istediği önergesinde şunlara yer verdi: 'Arsuz´uin Hüyük Mahallesinde ‘Krommer Madencilik Mermer Nakliye İthalat İhracat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi´ tarafından yapılması planlanan ´20066936 Ruhsat Nolu ve 20068401 Nolu Krom Ocağı´ projeleri ile ilgili ÇED süreci başlatılmıştır. 12 ve 13 Ocak 2022 tarihlerinde ´Halkın Katılımı Toplantısı´ yapılacağı duyurulmuştur. Daha önce iptal edilen toplantının 18 Mart 2021 tarihinde yapılacağı duyurulmuş ancak yöre halkının tepkisi üzerine yapılamamıştı. 1.820 hektarlık alanı kaplayacak krom ocağı sahasının köyde yaşayan 5 bin kişi ile yöredeki orman ve tarım alanını olumsuz etkileyeceğini, geçim kaynakları olan tarım arazilerinin kullanılamaz hale geleceğini belirten yöre sakinleri; ´Ormanlık arazinin taşlanarak, ağaçların ve yaban hayatının talan edilmesine hayır diyoruz. Fay hattı üzerinde bulunan deprem bölgesinde günde 16 dinamitin patlatılmasına hayır diyoruz´ açıklamasını yapmıştı. Arsuz ilçesindeki tüm mahallelerin 28 muhtarı Haziran ayında birlikte yaptıkları açıklama ile; ´Herhangi bir maden arama, çıkarma, krom ocağı genişletme çalışmaları yapılmamasını, bu konudaki taleplerimizin yetkili kurum ve kuruluşlarca dikkate alınarak gereğinin yapılmasını talep ediyor; taleplerimiz gerçekleşene kadar sürecin ısrarlı takipçileri olacağımızı kamuoyuna bildiriyoruz´ demişlerdir. Krom madeninin yaşam alanlarına yakınlığı ve yaban hayatı geliştirme sahasının olumsuz etkilenmesi başlıca itiraz noktalarıdır. Krom madeni öğütülürken çıkan toz nedeni ile yerleşim yerlerinde yaşayan insanların sağlığına ve doğaya ciddi zararlar vermektedir. Maden aynı zamanda tarım üretimine zarar verirken, ağaçları da kurutmaktadır. Maden atıkları denizi ve yeraltı su kaynaklarını kirletmektedir. Arsuz Yaban Hayatı Geliştirme Sahası´nın etkilenme alanında olan bu madenle yörenin özel flora ve faunasını koruma imkanı da ortadan kalkacak, Amanoslardaki endemik bitki çeşitliliği olumsuz etkilenecektir.'

B'ern Sözleşmesi´ne aykırı değil mi?'
Milletvekili Oruç, Çevre, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Kurum´un cevaplandırılmasını istediği önergesinde şu sorulara yer verdi: 'Krom madeni öğütülürken ortaya çıkan aşırı miktarda tozun akciğer ve bronş kanserleri riskini artırması ve doğaya verdiği ciddi zararlar açıkça ortada iken; bölgede neden krom ocağı projeleri için ÇED süreci başlatılmıştır? Dinamitle patlatmanın yapılacağı bir projenin turistik potansiyele sahip ve yerleşim alanlarına yakın bir yerde planlanması doğru mudur? İşletme ömrü boyunca kullanılacak toplam dinamit miktarı ne kadardır?Krom maden ocaklarının yol açacağı tüm zararlar ele alındığında, nasıl bir kamu yararı elde edilmek istenmektedir? Projeye karşı üç ayrı dava açıldığı ve mahkeme kararının köylüler lehinde olduğu ve şirketin mahkeme kararına itiraz ettiği iddiası doğru mudur? Henüz yargı süreci devam eden ve geçen yıl birkaç defa iptal olan, halkın yoğun itirazlarına rağmen toplantı neden yapılmak istenmektedir? Yaban hayatı geliştirme sahasına zarar verecek bir projeyle ilgili ÇED sürecinin başlatılmış olması, Türkiye´nin taraf olduğu Bern Sözleşmesi´ne aykırı değil midir? İlçedeki tüm muhtarların ve halkın karşı olduğu krom madeni projeleri iptal edilecek midir?'



İskenderun'da filtre operasyonu

Dr. Kanatlı'dan ürküten tablo

Aile hekimleri iş bıraktı

Meclis'te 'fotoğraf tartışması'

Rezerv alan kararına 'dava'

Binalara 8 kat sınırı

CHP’den Lütfü Savaş'a 'kesin ihraç' istemi

AFAD'da dönüşüm değerlendirme toplantısı

Belediye meclisinde kayyum eleştirisi

65 yaş üstüne çay-kahve ücretsiz

Feyezan Kanalının duvarı yükseliyor

Usta öğretici belgeli tek kadın klimacı

İskenderun DEM Parti'den kayyum eleştirisi

AKP'de tek listeli seçim

AKP: Uygulamalar devam edecek

Vakıf destekçileri, engelli çocuklar için koştu

Pac Meydanı'na 'rezerv alan' kararı

Kozaklı'da orman yangını kontrol altına alındı

Atatürkçü düşünce, gecede buluştu

Muhammed Önder, İskenderun Kaymakamı

Sanayi esnafının verileri çıkartılacak

Standart dışı beton ve çeliğe ceza

Sanayide 'yola park' tartışması

Sanayi esnafının sorunları görüşüldü

İMYO inşaatı bağışlarla yükseliyor

"Güler yüzlü hikayeler" yayımlandı

Nardüzü'nde Cumhuriyet turnuvası

Biz hala buradayız Sergisi’ kapısını açtı

"Atatürk ve Cumhuriyet" Sergisi

En büyük bayramın 101. yılı

Yükleniyor

  • BIST 100

    9367,77%3,72
  • DOLAR

    34,48% 0,07
  • EURO

    36,21% -0,34
  • GRAM ALTIN

    2960,09% 0,86
  • Ç. ALTIN

    4956,37% 0,55