Kentteki Ergün Döner Salonunda yapılan toplantıya, Dr. Cafer Özenir, Vatan Partisi Hatay İl Başkanı Yunus Özgür Yıldırım, partinin İskenderun ilçe başkanı İbrahim Bedir, İl sekreteri Sadık Karakaş, İskenderun Sanayi ve Madeni Eşya Odası yöneticisi Fatih Tekinşen ile bazı işadamları da katıldı. Toplantıların aylık olarak düzenlendiği ifade edildi. Gazetemize iletilen yazılı açıklamaya göre, etkinlikte konuşan Prof. Dr. Yuva, dün komşu ülke Suriye´yenin karşısında duran siyasilerin, bugün Suriye ile birlikte batıya karşı savaştığını ifade etti. Suriye´nin ülkenin dört önemli noktasını terk etmeyerek, vatanlarının savunulmasında önceden tedbir alındığını ifade eden Yuva, “Suriye´de yönetimin yedi yıldır terk etmediği dört önemli nokta var. Yayladağ sınır kapısı, Nusayben´in sınır kapısı, Kamışlı sınır kapısı ve Ürdün´e açılan kapı, Suriye´nin toprak bütünlüğü için hiç terk edilmedi. Suriye´de kayıp eden örgütler ılımlı örgütler olarak bilinen örgütlerdir. Bu örgütler hakimiyet alanı olarak 2 bin 909 kilometre alanı kaybettiler. İkinci kayıp eden ise IŞID. 27 bin 390 kilometre kaybetti. Suriye´de kazanan iki önemli iki kuvvet vardır. Suriye 86 bin 88 kilometre alan kazandı Yani Suriye Silahlı Kuvvetleri yeniden alanlarının hakimiyetini aldı. YPG ise 43 bin 960 kilometre alanı kazanmıştır. Bu müthiş bir alandır. YPG´nin gücünün ve varlığının çok çok üzerinde bir hakimiyet alanıdır. Bu alanda sosyolojik olarak alt yapısı yoktur. Bir toplum tarafından destek görmeden, ABD´nin gücü ile girmiştir. Amerika, kırdırma politikası ile Suriye ile İslami örgütleri karşı karşıya getirdi ve hiç ortada olmayan YPG ortaya çıktı. 2013 yılında birden ortaya çıkarıldı. Coğrafyada sanki yüz yıldır savaşan ve savaşmayı öğrenmiş güçlü bir silahlı örgüt çıkarıldı. Mantar gibi her yerden biten militanlar çıkarıldı. Bunlar profesyonel batı merkezli emperyalist güçlerin askerleri ve solculuk, mazlum kürt halkı gibi yalanlarla bize yutturulmaya çalışıldı' dedi.
Gelinen noktada Türkiye, Suriye, İran ve Rusya´nın aynı cephede yer aldığını anlatan Yuva, 'Bu platform son derece önemlidir. Rusya insiyatifinde, Türkiye, İran yakınlaşmasını sağladı. Rusya ve İran ilişkisini pekiştirdi. Bu yakınlaşma Türkiye ve Suriye yakınlaşmasının önünü açtı. Astana toplantısının en önemli süreci ise Rusya, İran, Suriye ve Türkiye´nin sadece siyasi olarak masaya oturup, görüşmeyeceği, bu görüşmenin eyleme ve askeri işbirliğine dönüşeceği, güçlü emareler vardır. İdlip bölgesinin Hatay sınırı Türk Silahlı Kuvvetlerinin sorumluluğu altında olacaktır. Bilinen ve kesin olan şudur; Hatay ve Suriye sınırı boyunca Türk Silahlı Kuvvetleri önemli bir denetim sağlayacak. Türkiye için dönüşüm ibraz eden gösterge, TSK ve siyasi oteritenin, İdlib´e Suriye ordusunun güneyden ve doğudan girişini kabul etmesidir. Suriye ordusu güney ve doğudan hareket ederek, İdlib´e gidecektir. Her iki kuvvet, TSK ve Suriye kuvvetleri birbirlerine yaklaşırken, preslerken, Nursa gibi terör örgütü ve onunla birlikte hareket edenleri aralarındaki koordinasyonu da Rus kuvvetleri sağlayacak. Bu koridora da Rus kuvvetleri girecektir. Bu da staretejik ve askeri yakınlaşmayı getirecektir. Sadece Suriye ordusu değil, İran ordusu ve milisler de bu koridordan İdlip´e girecekler. Bunun acilen tatbik edilmesinde hayati önemde fayda vardır. Zaten Suriye ordusu İdlib´i kıskaca almış durumda. Burada bir koridor var ve Afrin´e açılmaktadır. Bu çok önemli. ABD, Afrin üzerinden İdlib´e müdahale etmeyi düşünüyor. Hatay sınırı boyunca İdlib´te alan bulmaya ve alan açmaya çalışacaktır' değerlendirmesini yaptı.