İnsan Hakları Derneği (İHD) İskenderun Şubesi Eşbaşkanı Ayten Kılınç, beşinci yılını dolduranOHAL İşlemleri İnceleme Komisyonunun, görev süresinin bir yıl daha uzatıldığını belirtti ve bunu eleştirdi.
İskenderun/SES
Kılınç, 'Bu komisyonun hukuk dışı olduğu herkesçe bilinmektedir. Beş yıl boyunca bu komisyon neyi incelemekle başvuruları bitirememektedir, bu ülkenin mahkemeleri neyi bilmiyor çözemiyor da bu komisyona verilen yetkiyle insanların mahkemeye ulaşması engelleniyor. Bu komisyon neye dayanarak mahkemece suçsuzluğu kanıtlanmış insanların göreve dönmesini engelliyor, ret kararları veriyor' açıklamasını yaptı.
İskenderun İHD´de düzenlenen toplantıya ilişkin yazılı açıklama yapan derneğin şube eş başkanı Ayten Kılınç, '15 Temmuz 2016´daki darbe girişiminden sonra 20 Temmuz 2016´da ilan edilen Olağanüstü Hal (OHAL) kapsamındaki Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK); Resmi Gazete´de isimlerinin yayınlanmasıyla on binlerce kamu emekçisi ihraç edildi. İktidarın ihraçlara ilişkin tüm itiraz yollarını kapatması sonucu içeride ve dışarıda itirazlar yükselip ve AİHM´e on binlerce başvuru yapılınca bir oyalama mekanizmasına ihtiyaç duyuldu. OHAL İşlemlerini İnceleme Komisyonu, 23 Ocak 2017 günü 685 sayılı OHAL KHK´si ile iki yıllık sürede kamudan ihraç edilmiş yüz binlerce kamu emekçisinin ihraç başvurularını değerlendirmek ve karar altına almakla görevlendirildi. 23 Ocak 2022 itibariyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu beşinci yılını doldurdu. Komisyonun görev süresi geçtiğimiz günlerde Resmi Gazete´de yayınlanarak bir yıl daha uzatıldı' dedi.
OHAL Komisyonu´nun 2021 yılı faaliyet raporuna göre toplam 125 bin 678 kamu görevlisinin ihraç idildiğini, bunlardan 123 bin 78 kişinin işlemin iptali için komisyona başvuru yaptığına dikkat çeken Kılınç, 'Komisyon 5 yıldan sonra 117.828 dosyayı karara bağlamış olup 5.250 dosyanın incelemesi devam etmektedir. Komisyon 101.987 başvuruyu ret etmiş, 15.841 dosya hakkında ise göreve iade kararı vermiştir. Yani dosyalardan yüzde 87´si için ret, yüzde 13´ü için ise kabul kararı vermiştir' diye konuştu.
Ölümünden 15 gün sonra işe iade edildiler
'Ne acıdır ki, tam sayısı bilinmemekle birlikte en az 15 kişi yaşamlarını yitirdikten sonra ‘gidemeyecekleri´ işlerine iade edilmişlerdir' diyen Kılınç, komisyon üyelerniin bu durumdaki aileleri ziyaret etmeleri önerisinde bulundu. Kılınç açıklamasını şöyle sürdürdü: 'Geçen hafta, Eğitim Sen Tekirdağ Şube Sekreteri iken ihraç edilen Kazım Ünlü ile ilgili kabul kararı zorluklara dayanamayan yüreği durduktan yıllar sonra verilmiştir. Bu uygulamayı yapan yöneticilerin komisyon üyelerinin Ünlü´nün ailesini ziyaret etmesini ne düşündüklerini ne hissettiklerini öğrenmelerini tavsiye ediyoruz. Kuruluşundan çalışma tarzına, aldığı kararlardan varlık nedenine kadar, her açıdan hukuksuz olan OHAL İnceleme Komisyonu´nun görev süresinin uzatılması bir yana, OHAL komisyonu lağvedilmeli ve tüm kararları yok sayılmalıdır. Tüm OHAL/KHK mağdurları için iade-i itibar yapılmalı ve resmi olarak özür dilenmelidir. Tüm KHK´lılar ivedilikle ´kayıtsız ve şartsız´ mesleğe iade edilmelidir. KHK´lıların maddi ve manevi kayıpları tazmin edilmelidir. KHK´lıların kanuna uygun şekilde kurum içi soruşturmaları yapılmalı ve gerekli olması halinde bağımsız ve tarafsız adil mahkemelerde yargılanmalıdır. Anayasa Mahkemesi´nin kararına uyarak pasaportları iade edilmeli ve yurtdışı çıkış yasakları kaldırılmalıdır.'
'Hakedilmiş hakları aileler tazmin etmeli'
Kılıç, açıklamasında kayıplar ve telafilerle ilgili şu öneride bulundu: 'Siyasi gerekçelerle eğitim hakları elinden alınan, cezaevinde olduğu için eğitimine devam etmesi engellenen öğrencilerin kayıplarının telafi edilmelidir. Tüm KHK´ların iptali ile görevine dönen kamu çalışanlarına, ihraç sonrasında taşınmak zorunda kaldığı şehir göz önünde bulundurularak görev yeri tercih hakkı sunulmalıdır. KHK´lar sonrasında yaşanan insan hakları ihlallerine ve travmalara bağlı olarak hastalık, intihar, işkence gibi nedenlere bağlı olarak yaşamını yitiren KHK´lıların hakkedilmiş maaş, emeklilik, yıpranma payı, tazminat vb., tüm hakları ailelerine tazmin edilmelidir. KHK platformuna göre ihraç edilenlerin aileleri devlet kurumlarında çalışamıyor, çoğu özel sektörde bile iş bulamıyor, konut kiralayamıyor ve sosyal baskıya maruz kalıyor. 5,5 yılda en az 100 KHK´lının intihar ettiğini biliyoruz. Depresyonda olanların oranı yüksek, kansere yakalanma oranı normal topluma göre çok yüksek. Kos adası yakınlarında içinde bulundukları teknenin alabora olması sonucu boğularak hayatını kaybeden KHK´lı çift gibi gencecik insanları kendi memleketlerinde yaşayamaz hale getirenler, bu yaşanan acıların sorumlularıdır. OHAL KHK uygulaması, anayasaya ve İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi´ne açıkça aykırı olduğu gibi, düzenleme yapma tarzı da, özellikle yargısal başvuru yollarını zorlaştırıcı ve etkisiz kılmak için engelleyici bir tarz. İnsan Hakları Derneği olarak baskı gören, hakları gasp edilen, ihraç edilen, açığa alınan, sürgünlere ve soruşturmalara maruz kalan tüm emekçilerin yanında olacağız.'
9367,77%3,72
34,47% 0,05
36,42% 0,21
2956,00% 0,72
4956,37% 0,55