İklim değişikliğinin Hatay´a etkisi; kuraklık

İklim değişikliğinin Hatay´a etkisi; kuraklık

Akademisyen Dr. Emrah Akyüz, iklim değişikliği nedeniyle Hatay ve yöresinin kuraklı sorunu yaşadığın anımsattı.

 

İskenderun/SES
 İklim değişikliğinin dünyada etkisini arttırdığını belirten ve liderlerin iklim değişikliğine karşı çözüm üretebilmek için Glasgow´da düzenlenen İklim Zirvesi´ne katıldığını anımsatan Akyüz, iklim değişikliğinin etkilerini arttırması ile Hatay ve çevre illerde kuraklık sorununun daha da tehlikeli boyutlara ulaşacağını kaydetti.
Çevre bilime alanında bilimsel çalışma yapan Bingöl Üniversitesi Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu Yönetim ve Organizasyon Bölümü Yerel Yönetimler Program Başkanı Dr. Emrah Akyüz, gazetemize ilettiği değerlendirmesinde şunlara yer verdi: 'Artık tüm insanlık kabul etmektedir ki, iklim değişikliği içinde yaşadığımız dönemin en önemli çevre sorunudur. Sanayi devrimi ile başlayan iktisadi ve toplumsal dönüşüm sera gazlarının salınımının kontrol edilemez boyutlara ulaşmasına neden olarak, iklimlerin kısa süre içerisinde ani şekilde değişmesini tetiklemektedir. İklim değişikliğinin şiddetinin ilerleyen dönemlerde daha da artması ile küresel ölçekte alarm verici boyutta çevre sorunları daha yoğun ve sık görülmeye başlanacaktır. Hem insanlar hem bitkiler hem de hayvanlar iklim değişikliğinin neden olduğu ekolojik yıkım sebebiyle yok olma riski altındadır. Tüm canlıları tehdit eden iklim değişikliği, ekolojik dengenin bozulmasına neden olmaktadır. Küresel ısınma nedeniyle ivme kazanan iklim değişikliği tüm ekolojiyi derinden etkilemektedir. Tüm canlıların ortak yaşam alanı olan çevrenin iklim değişikliği nedeniyle tahrip edilmesi, tüm dünya için risk teşkil etmektedir. Fakat iklim değişikliğinden tüm ülkelerin aynı oranda etkileneceğini söylemek mümkün değildir. Bazı ülkeler sahip oldukları coğrafi ve iklim koşullardan dolayı küresel iklim değişikliğinden daha fazla etkilenme riski ile karşı karşıyadır. İklim değişikliğinden en fazla etkilenecek ülkelerden bir tanesi de Türkiye´dir. Çünkü Türkiye´nin içerisinde yer aldığı Akdeniz havzası, iklim değişikliğine karşı yerkürenin en hassas bölgelerinden bir tanesidir. İklim değişikliği Türkiye´de tatlı su kaynaklarının yok olmasını tetiklemektedir. Üç tarafı denizlerle çevrili olan Türkiye´nin su kaynakları açısından zengin bir coğrafyaya sahip olduğu bilinir. Fakat tuzlu su kaynaklarından bir tanesi olan denizler, insan ihtiyaçları için kullanılamamaktadır. Gündelik hayatımızda kullandığımız su, tatlı su kaynaklarındandır. Türkiye tatlı su kaynakları açısından zengin bir coğrafyaya sahip değildir. Son yıllarda yaşanan iklim değişikliği ile birlikte Türkiye´nin tatlı su kaynakları daha da azalmaktadır. İklim değişikliğinin etkilerini arttırması ile yağışların azalması, tatlı su kaynaklarının da hızla azalmasına neden olarak Türkiye´de kuraklık sorununu tetiklemektedir. Türkiye genelinde baktığımızda iklim değişikliğinden dolayı ortalama sıcaklığın arttığı gözlemlenmektedir. Ayrıca, son dönemlerde yıllık don olaylı gün sayısı da azalmaktadır. En önemli sorun ise yağış miktarında gözlemlenen düşüştür. Türkiye´nin Akdeniz yağış rejiminin hâkim olduğu Ege, Marmara, Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu bölgeleri ile İç ve Doğu Anadolu bölgelerinin iç ve güney bölümlerinde yağış miktarında iklim değişikliğinin neden olduğu belirgin bir azalma durumu söz konusudur. Yarı kurak iklim tipine sahip olan Hatay ve çevre iller, küresel ısınmanın neden olduğu kuraklık sorunundan en fazla etkilenmesi muhtemel bölgeleri oluşturmaktadır. İklim değişikliği önleyebilmek için küresel ölçekte çevre politikalarının hayata geçirilmesi gerekmektedir. Çünkü iklim değişikliği küresel bir sorundur. Fakat bölgesel politikalar ile iklim değişikliğinin etkilerini azaltmak mümkündür. Hatay ve çevre illerin iklim değişikliğinin neden olduğu kuraklık sorunu ile mücadele atması gereken adımları üç başlık altında özetlemek mümkündür. Birincisi, mevcut tatlı su kaynaklarının korunması ve bunların rasyonel bir şekilde kullanılmasıdır. Temel ihtiyaçlar dışında tatlı su rezervlerinin kullanımının kısıtlanması gerekmektedir. İkincisi, iklim değişikliği hakkında toplumun daha fazla bilinçlendirilmesi gerekmektedir. Toplumun iklim değişikliğinin neden olduğu riskler ve bu risklere karşı yapılması gerekenler hakkında bilinçlendirilmesi, iklim değişikliğine neden olan sera gazlarının salınımın azaltılmasına katkı sağlayabilir. Üçüncüsü, tarımsal faaliyetlerde daha az suya ihtiyaç duyan tarım ürünlerinin tercih edilmesi gerekmektedir. Tatlı su kaynaklarının önemli bir kısmı tarımsal faaliyetlerde kullanılmaktadır.'

 

 

 

 

 

 

 

 

 



"Vatandaşın feryadını duymanın zamanı gelmiştir"

Yollarda ağır tonajlı araçlara 'park yasağı'

"Demokrasi talebi, sokaklardan sandıklara taşındı"

Belen'de "Ramazan Çocuk Festivali"

Hatay'da Özgürlük Nevruz'u kutlaması

Down Sendromu Farkındalık Günü

Başkan Amaç'tan üretiye destek çağrısı

Baro Başkanı Tut: Hukuk devletini savunmaya devam edeceğiz

Şam Geçici Maslahatgüzarı'nın Hatay ziyareti

Kütüphane inşaatında inceleme

"ÇED Gerekli Değildir" sürüyor

Kaçak yapı şikayetinde 'işlem yok'

Beton santralleri ve hava kirliliği...

İSSOS tarihi mirası koruyacak

Gelişim Hastanesi, 20. yılında

CHP, 'ön seçime' devam ediyor

Grev 273. gününde

Hatay, kurak iller arasında

Üniversite alanına, 'sanayi alanı' kararı

İskenderun Engelliler, Avrupa Kupası'nda oynayacak

AÇKD: Dikmece’nin yüzde 80’ine el konuldu

Atık bertarafına 50 milyon hibe çabası

Çalışkan: Hatay kutlama değil, çözüm bekliyor

Muammer Aksoy Caddesi 3 şeritli oldu

Suriye'deki katliam Cevevi'ne protesto edildi

Kurum, 'fahri hemşehrilik beratını' aldı

HTO'dan 56 hekime plaket

Hekimler 14 Mart'ta buluştu

"Tozlu havada maske kullanın"

Prof. Yılmaz'dan gastroenteroloji bilgilendirmesi

Yükleniyor

  • BIST 100

    10228,40%0,39
  • DOLAR

    39,81% 0,04
  • EURO

    46,88% 0,27
  • GRAM ALTIN

    4275,38% 0,39
  • Ç. ALTIN

    6808,69% 0,00