Okullar bugün başlıyor
Nesrin Geyik/İskenderun
Milli Eğitim Bakanlığına bağlı ilk, orta ve liseler, 2019-2010 eğitim-öğretim yılına bugün başlayacak. Haziran ayında tatile giren eğitimde yeni ders yılı bugün başlıyor. Okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve liselerde eğitim bugün çalacak ilk zille başlayacak. Okul öncesi, ilk, orta ve liselerin birinci sınıflarına başlayan öğrenciler geçen hafta perşembe ve cuma günü ´uyum okulu´na katılarak, eğitim dönemini başlatmıştı. İlköğretim Haftası da kutlanıyor.
Okul adı değişince giysilerin değişimi isteniyor
İskenderun´da eğitim veren ve satılması üzerine adı değişen okulda öğrenci velileri sıkıntılı. Gazetemize iletilen bilgile göre daha önce adı ´Doğru Cevap´ olan ve öğrencilere ilk, orta ve lise eğitimi veren özel okul okulların yaz tatiline girmesiyle birkaç ay önce satıldı ve yeni yönetimi okulun adını ´Sınav´ olarak belirledi. Okulda öğrencisi bulunan bir veli, 'Okulun adı değişebilir ama şimde öğrencilerin tüm kıyafetlerinin, eşofmanlarının da değiştirilmesi isteniyor. Bunun her öğrenci için ailelere maliyeti 700-800 lira. Eğitimde bir devamlılık olmalı. Okul adı değişiyor diye kıyafetlerinin de değişmesi yaşanan bu ekonomik sıkıntı sürecinde ailelere büyük bir yük getirmektedir. İlgili ve yetkililerin bu konuya çözüm bulmasını istiyoruz' değerlendirmesini yaptı. Aynı veli, okulda bine yakın öğrencinin bulunduğunu bunun da en az o kadar aileyi mağdur ettiğini savundu.
'Nesil yetiştirmek medeniyet inşa etmektir'
Öğrenci ve eğitimcilerin İlköğretim Haftasını kutlayan Hatay Valisi Rahmi Doğan, 'Nesil yetiştirmek medeniyet inşa etmektir. Her yaşta eğitimi ilke edinmiş, yetenekleri ve becerileri doğrultusunda yönlendirilmiş, nitelikli insan gücünün varlığı toplumların gelişmesinde en büyük unsurdur. Ülkemizin eğitim alanındaki hedefini, Atatürk ´Fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller yetiştirmek´ olarak vurgulamıştır' değerlendirmesini yaptı. Vali Doğan, okulların açıldığı gün öğretmenlere de şöyle seslendi: 'Ülkemizin geleceğinin mimarları olduğunuzdan şüphemiz yoktur! Bu münasebetle öğrencilerinizi, çağın gereklerine vakıf, özgüveni tam, hedefini bilen şahsiyetler olarak yetiştireceğinizden eminim. Bu zor, meşakkatli fakat kutsal görevinizde sizlere başarılar diliyorum.'
Ebeveynlere 'Eğitimin ailede başladığı, okulda geliştiği ve toplumda olgunlaştığı gerçeğinden hareketle binbir cefa ve fedakârlıkla büyüttüğünüz evlatlarınızın geleceğe hazırlanmasında okul yönetimleri ve öğretmenlerimizle sürekli iş birliği sağlayacağınıza inanıyorum' diye seslenen vali Doğan, öğrencilere yönelik değerlendirmesinde şunları belirtti: 'İnanıyorum ki gelişen dünyanın gereklerini uhdesinde barındıran eğitim yuvalarınızda ülkemizin ve milletimizin ufuklarını aydınlatan birer güneş olarak doğacak ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti, bugün bulunduğu konumdan çok daha ileri seviyelere taşımak için çaba sarf edeceksiniz.Bu zor süreçte insanın en değerli varlık, sevginin en hünerli güç, bilginin en yenilmez kuvvet olduğunu aklınızdan bir an olsun çıkarmayacağınızdan şüphe duymuyor, eğitim hayatınızda üstün başarılar diliyorum.'
'Eğitim yılının zili sorunlarla çalıyor'
Türk Eğitim-Sen Türk Eğitim-Sen Hatay 1 Nolu Şube Başkanı Solğun, yeni eğitim yılında zillerin yine sorunlarla çaldığını belirtti ve yıl sonuna kadar 60 bin atamanın daha yapılmasını talep ettiklerini ifade etti. Solğun, 2019-2020 eğitim-öğretim yılının başlaması üzerine yaptığı değerlendirmede şunlara yer verdi: 'Yeni eğitim-öğretim yılında ziller yine sorunlarla çalıyor. Bu sorunların başında öğretmen atamaları geliyor. Türk Eğitim-Sen olarak talebimiz Milli Eğitim Bakanlığı´nın Ağustos ayında 60 bin atama yapması idi. Ancak Bakanlık on binlerce öğretmen açığına rağmen Ağustos ayında sadece 20 bin atama yaptı. Oysa ki yakın zamanda 700 bin atama bekleyen öğretmen adayının bulunduğunu ve 80 bin ücretli öğretmen ile okullarımızdaki eksikliğin giderilmeye çalışıldığını ifade eden Milli Eğitim Bakanımızın kendisiydi. Geçtiğimiz eğitim-öğretim yılında yaptığımız ücretli öğretmen araştırmasına göre 74 ilde 83 bin 783 olduğunu tespit ettik. 81 ili göz önünde bulundurursak bu rakamın 100 bine ulaştığını görebiliriz. Ücretli öğretmen sayısı bakanın ifade ettiği 80 bin rakamından daha fazladır. Kaldı ki geçtiğimiz yıl norm kadro açığı da yine tespitlerimize göre 66 ilde 110 bin 721´dir. 81 il olduğunu düşündüğümüzde norm kadro açığının bu rakamdan çok daha fazla olduğunu söyleyebiliriz. Madem öğretmen açığımız var, atama bekleyen 700 bin öğretmenimiz var, eğitimde uluslararası alanda rekabet etme iddiamız var, o halde neden açığı ücretli öğretmenlerle gidermeye çalışıyorsunuz? Bakanlığın ilk etapta en azından 100 bin öğretmen ataması yapacak gücü yok mu? Bir ücretli öğretmenden ne kadar verim alabilirsiniz? Aylık kazancı asgari ücreti bulmayan, hiçbir hakka, hukuka, güvenceye sahip olmayan ücretli öğretmenler öğrencilere ne ölçüde katkı sunabilir? İki yıllık meslek yüksekokulu mezunlarının bile ücretli öğretmenlik yaptığı göz önüne alındığında ücretli öğretmenlerle okullarımız başarıyı nasıl yakalayabilir, eğitimde çağ atlama hedefine nasıl ulaşabilirsiniz? Bu noktada yapılması gereken Bakanlığın neredeyse bir istihdam modeli haline gelen ücretli öğretmen uygulamasından vazgeçmesi ve ivedi olarak kadrolu öğretmen ataması yapmasıdır. 2019 yılının sonuna kadar 60 bin atama daha yapılması talebimizde ısrarcı olmaya devam ediyoruz. Atama bekleyen öğretmen sayısının 1 milyona yaklaşması tamamen yanlış eğitim politikalarının sonucudur. Acil tedbir alınmazsa önümüzdeki 10 yıl içinde sayı ikiye katlanacaktır. Bu gençler için hükümetin mutlaka bir planlama yapması, eğitim fakültelerinin kolay, ulaşılabilir bir alan olmaktan çıkarılması gerekmektedir. Asıl olan, sadece kadrolu olarak ve güvenlik soruşturması temiz olanlar içinde KPSS puan üstünlüğüne göre atama yapmaktadır. Sözleşmeli istihdamın inatla sürdürülüyor olması anlaşılır gibi değildir. 2011 yılında kaldırılan sözleşmeliliğin 2016 yılında mülakatla birlikte geri getirilmesi ve 2016 yılından beri her yaptığı alımı sözleşmeli olarak gerçekleştiren Hükümetin bunu bir politika olarak sürdürmesi eğitim hayatımız için önemli bir problemdir. Sözleşmeli öğretmenliğin zorluklarını tüm kamuoyu yakından bilmektedir. Eşlerin birbirinden ayrıldığı, çocukların anne babalarına özlem duyduğu, özlük ve ekonomik haklar açısından sorunlu olan sözleşmeli öğretmenlik uygulamasına son verilmesi gerekmektedir. Her ne kadar Sayın Ziya Selçuk döneminde olumsuz etkileri en aza indirilmiş olsa da mülakatın yıllar boyu öğretmenlik mesleğine itibar kaybettirdiğini, keyfi uygulamalara yol açtığını, hakkaniyeti zedelediğini bilmeyen yoktur. Bu noktada asıl olan, sadece kadrolu olarak ve güvenlik soruşturması temiz olanlar içinde KPSS puan üstünlüğüne göre atama yapmaktadır. Torpilin öncelendiği, yandaşların kayırıldığı, hak etmeyenlerin makamlara getirildiği yönetici atamalarında mülakat kaldırılmalıdır. Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, yönetici mülakatlarında güvenlik soruşturması temiz olan adaylara mülakat puanı olarak yazılı sınav puanının verileceğini söylemişti. Sözlü sınav sonuçlarına baktığımızda, Bakan Selçuk´un sözünde durduğunu görüyor ve kendisine teşekkür ediyoruz. Ancak konuyla ilgili mevzuatta bir düzenleme yapılması zorunludur. Bakan Selçuk bugün mülakat puanı olarak yazılı sınav puanı verilmesine yönelik talimatta bulunurken yarın başka bir bakan keyfi bir uygulama yapabilir. Nitekim bunun örneklerine geçmişte fazlasıyla tanık olduk. Yazılı sınavdan çok yüksek puan alan yönetici adayları mülakatta çok düşük puanlar verilmek suretiyle elendi, bir sendikanın üyeleri kayırılarak, işin ehli olup olmadığına bakılmaksızın yönetici olarak görevlendirildi. Yapılması gereken yasal düzenleme bellidir: Torpilin öncelendiği, yandaşların kayırıldığı, hak etmeyenlerin makamlara getirildiği, sendikaya, ideolojiye, siyasi tercihlere bakıldığı yönetici atamalarında mülakat ivedilikle kaldırılmalı, görevlendirmeler sadece yazılı sınav sonucuna göre yapılmalıdır. MEB teşkilatının tüm hücrelerine kadar arındırılmaya ihtiyacı vardır. Bu minvalde Bakanlığın sendika, vakıf, cemiyet görünümlü çetelerden, kendisini neredeyse Bakan yerine koyarak, talimatlar yağdıran, kafasına göre iş yapan yandaşlardan temizlenmesi çok önemlidir. Unutulmamalıdır ki; hakkaniyetli atamalar yapılırsa okullarımız, kurumlarımız şeffaf yönetilir; başarı ve verim sağlanır. Eğitimcilere yönelik Şiddeti Önleme Kanunu çıkarılmalı, eğitim çalışanlarının güvenlik içinde çalışması yasal koruma altına alınmalıdır.'
MHP Defne ilçe yönetimi de Defne Milli Eğitim Müdürü Kemal Gülistan´ı ziyaret ederek, yeni eğitim yılı için okullarında yapılan hazırlık ve çalışmalarla ilgili bilgi alışverişinde bulundu. MHP Defne İlçe Başkanı Ferit kaplan, 'Hatay´ın üçüncü. büyük ilçesi ve yeni kurulmuş bir ilçe olmasına rağmen, okul-öğrenci-veli nezdinde eğitim-öğretim konularında her detay başarılı, sorunsuz bir şekilde yürütülmektedir' dedi ve Gülistan´ı kutladı. İskenderun Belediye Başkanı Fatih Tosyalı, 'Her geçen gün, bir öncekinden daha fazla bilgi ve beceri isteyen yaşamımızda, çocuklara daha nitelikli bir eğitim vererek, geleceğe hazırlamak en önemli görevimizdir. Bu bilinçle geleceğimizin teminatı olan çocuklar ve gençlerie olan desteği her zaman sürdürecek, eğitim alanındaki proje ve çalışmaları yürütmeye devam edeceğiz. Eğitim için hiçbir fedakârlıktan kaçınmadan tüm imkânlarını seferber eden İskenderun Belediyesi aynı düstur ile çalışmalarına bundan sonra da devam edecektir' açıklamasını yaptı. Antakya Belediye Başkanı İzzettin Yılmaz da 'Eğitim; üzerinde titizlikle durulması ve her şeyden fazla sahiplenilmesi gereken, kararlılık ve süreklilik isteyen bir süreçtir. Kalkınma ve gelişme yolunda, ülkelerin en büyük gücü eğitimli, nitelikli, çalışkan insan varlığıdır. Ülkenin ihtiyacı olan eğitilmiş insan gücü; ilim, irfan yuvası olan okullarımızda yetiştirilmektedir. Çocuklar ve gençlerin çağın gereklerine uygun olarak ve fırsat eşitliği içinde eğitim-öğretim imkânlarından yararlanması yönünde yoğun bir çaba içindeyiz. Geleceğimizin güvencesi, bilginin takipçisi, araştırmacı ve her yaşta eğitime açık bireyler olarak yetiştireceğimiz çocuklarımızdır' açıklamasını yaptı. Defne Belediye Başkanı İbrahim Güzel de şu değerlendirmede bulundu: 'Eğitim ve öğretimin, toplumsal ve kişisel gelişimdeki yeri ve önemi tartışılmazdır. Çocuklar ve gençlerin, eğitim hayatında yaşadıkları olumsuzlukların fırsat ve imkân eşitliği ilkesi ışığında asgariye indirildiği, aynı düzeyde eğitim alma haklarının savunulduğu, ezbercilik ve şekilciliğin üzerine kurulmuş olan mevcut eğitim sistemi ile öğrencilerimizin yarış atı gibi koşturulmadığı bir eğitim sistemi kurulmasını temenni ediyorum.'
9411,13%0,46
34,56% 0,25
36,04% -0,51
3000,45% 1,31
5010,37% 1,12