Tarih: 19.11.2018 09:16

İş dünyası zirvesi Hatay´da

Facebook Twitter Linked-in

Antakya/SES

Zirve kapsamında, TÜRKONFED ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) Türkiye´nin, Türkiye´deki işletmeleri deprem, yangın, sel ve mülteci krizi başta olmak üzere doğal afet ile karmaşık acil durumlara karşı hazırlayacağı uluslararası bir platform olan ‘CBi Türkiye´nin imza töreni de yapıldı.

Özel sektörün ihtiyaç ve kapasitesini belirleyerek iş dünyasını afet ve acil durumlar karşısında güçlendirmek, bilgi paylaşımını artırmak, işletmeleri dirençli kılmak, afet anında özel sektörün etkilenen bölgelere katkısını artırabilmek için çalışacak olan CBi Türkiye´nin imza töreni, TÜRKONFED Başkanı Orhan Turan ve Birleşmiş Milletler (BM) Mukim Koordinatörü ve UNDP Mukim Temsilcisi Irena Vojackova Sollorano´nun katılımı ile gerçekleştirildi. Özel sektör kaynaklarının daha hızlı ve etkin bir şekilde kullanılmasını sağlayan CBi platformunun 13´üncü üssü olarak Türkiye´de kurulan yapı, TÜRKONFED ve UNDP Türkiye iş birliğiyle yönetilecek.

TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan, platformun tanıtım toplantısında, son yıllarda iklim değişikliğine bağlı sel ve taşkın gibi doğal afetlerin hem İstanbul´da hem de Anadolu´da pek çok firmayı etkilediğini belirterek, CBi Türkiye´nin doğal afetlerin yanı sıra 'insan eliyle yaratılan krizler' diye tanımlanan göç ve mülteci sorununlarında da çalışacağını söyledi. Turan, hükümetlerin, insani acil durumlara cevap vermek için genel sorumluluğu sürdüğünü ancak yerel topluluklar ve özel sektör ağlarının da bireylerin de toplulukların dirençli olmaları ve şoklardan kurtulmaları noktasında kritik birer rolü olduğunu vurguladı.

“Acil krizlere hazırlıklı olmalı”
Turan, “Her yıl meydana gelen kentsel seller, özellikle küçük ve orta ölçekli işletmeleri etkiliyor. Kayıp ve hasarlar noktasında ortaya çıkan bu tablo, afet yönetiminde artık eşgüdüme ihtiyacımız olduğunu gözler önüne seriyor. Yeni iş birlikleri geliştirmek zorundayız. Çünkü riskler her zamankinden daha fazla. CBi Türkiye ile amacımız, işletmelerimizi dirençli kılmak ve hem bölgesel hem de toplumsal sıkıntıları en aza indirmek, her şeyden önce ise afet ve acil krizlere hazırlıklı olmak” dedi.

Göç sektörleri de etkiledi
Türkiye´nin, Suriye ve Irak başta olmak üzere birçok ülkeden yoğun göç aldığına da işaret eden Turan, Suriye´den ayrılan 5,5 milyon kişiden 3,5 milyonunun, Türkiye´de geçici koruma statüsü altında yaşadığını, bu durumun yerel işletmeler ile bazı sektörleri etkilediğini kaydetti. Kentlerin altyapı sorunlarından, ekonomik dengesizliklere, toplumsal çatışmalardan hizmetlere erişimde eşitsizliklere kadar birçok sorun yaşadığını da sözlerine ekleyen Turan, hem yerel nüfusun hem de geçici koruma altındaki Suriyeli nüfusun bu durumdan ciddi anlamda olumsuz etkilendiğini vurguladı.

50 bin Suriyeliye çalışma izni
2011-2018 yıllarında 50 binin üzerinde Suriyeli için çalışma izni düzenlendiği bilgisini de paylaşan Turan, şunları ifade eti: “Çalışma izinlerinin önemli bir bölümü, kendi işini kuran Suriyeli iş insanları ve girişimcilere verildi. Öte yandan niteliksiz iş gücü, haksız rekabet, belirsiz yasal süreçler gibi konuların, mevcut tedarik zincirlerinde olumsuz etkileri de görülüyor. Tüm bu değişen risk profili karşısında CBi Türkiye, işletmeleri akut şoklara ve uzun soluklu streslere daha dayanıklı kılmayı amaçlıyor.'


TÜSİAD´tan reform takvimi önerisi
Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş, TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan, DASİFED Başkanı Faruk Ekinci ve Antakya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Hikmet Çinçin´in de açılış konuşması yaptığı ve ilk günü basına kapalı olan iş dünyası zirvesinin ikinci gününde TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Erol Bilecik, dünyada artık gerek ucuz gerekse bol parayla büyüme döneminin sona erdiğini vurguladı. Önümüzdeki süreçlerde bunun gözönüne alınmasını öneren Bilecik, Türkiye´nin de zorlu dönemin üstesinden gelmesi için yapısal sorunlara odaklanarak vakit kaybetmeden reform takvimi oluşturmasını önerdi.
Ekonomide son dönemde yaşanan sorunların çözümü için Batı ve AB ile ilişkilere daha fazla özen gösterilmesi gerektiğini söyleyen Erol Bilecik, Merkez Bankası´nın faiz artışına destek verdiklerini, Yeni Ekonomik Plan (YEP) ile Enflasyonla Topyekün Mücadele Programı´nı ise olumlu gelişmeler olarak nitelendirdi. “Genel olarak dünyada artık gerek ucuz gerekse bol parayla büyüme dönemi sona erdi” diyen Bilecik, konuşmasını şöyle sürdürdü: “biz Türkiye ve iş insanları olarak, rüzgar yoksa biraz küreklere yükleneceğiz, elimizdeki malzemeye bakacağız. Bunun için Türkiye´nin bu zorlu dönemin üstesinden gelmek için yapısal sorunlara odaklanması ve hiç vakit kaybetmeden bir reform takvimi oluşturması gerekiyor. Ekonomide gürlediğiniz kadar, yağmanız lazım. Zaman artık aksiyon zamanıdır.”


Savaş: Ağır sonuçları yaşıyoruz
Üye dernek ve federasyon başkanlarının, kent ve ülke ekonomisinin daha iyi seviyelere gelmesi için alınması gereken önlemleri ve çözüm önerilerini paylaştığı zirvede konuşan Hatay Büyükşehir Belediye (HBB) Başkanı Lütfü Savaş, göçün Hatay ekonomisi ve kentsel yaşam üzerindeki baskısını değerlendirdi. Başkan Savaş, “Kentimizin ve ülkemizin ekonomik ve sosyal alanlarda ilerlemesi için var gücümüzle çalışıyoruz. Günümüzün yüzde 60´ını kentimizin huzuru için harcıyoruz. Gençlerimizin, esnafımızın ve üreticilerimizin ekonomik olarak mağdur olmaması için gerekli çabayı harcıyoruz. Ancak 7 yıldır yaşadığımız süreç maalesef bizi olumsuz etkiledi. Komşu ülke Suriye´de yaşanan sıkıntının bize yansıması ağır sonuçlar doğurdu. Biz istiyoruz ki Suriye huzura kavuşsun ve buradaki Suriyeli vatandaşlar kendi topraklarına dönsün” dedi.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —