İsdemir Çalışan ve Emekliler Derneği İSÇEİD yönetimi, üyelerini İsdemir’in özelleştirilmesi sonrasında çalışanlara verilen hisselerin uğradığı değer kaybına ilişkin açılan dava ile ilgili bilgilendirdi. Dernek Başkanı Nurullah Er, çalışırken hayal ettikleri emeklilik yaşamına örgütsüzlük nedeniyle kavuşamadıklarını belirtti.
İSÇEİD yönetimi, değer kaybına yönelik açılan davanın vekili Av. Nur Akarca’nın da katılımıyla üye bilgilendirme toplantısını Eğitim Sen İskenderun Şube binasında gerçekleştirdi. Türkiye’de yaşayan 16 milyon emeklinin yaşanan ekonomik krizden etkilenen en büyük sosyal grup olduğunu belirten Er, çalışırken hayal ettikleri emeklilik yaşamına kavuşamamalarının temelinde örgütsüzlüğün yattığını vurguladı.
Sağlık, barınma sorunları yaşadıklarını; çocuklarının, torunlarının kaygılarını sürekli taşıdıklarını da sözlerine ekleyen Er, şunları kaydetti: “Bugün gerek çalışanların, gereksede emeklilerin mağduriyetleri özelleştirmelerden kaynaklanmıştır. Özelleştirme sonrası işverenler köşe, sendikacılar paşa, işçilerse telaşa olmuştur. İsdemir emeklileri de İsdemir özelleştirilmesinin mağdurudurlar. İsdemir’in devri sonrası ücretler düşürüldü, sosyal haklar budandı, ikramiyeler kaldırıldı, zorunlu emekliler, işten çıkarmalar hız kazandı. Üstüne üstlük devir sırasında çalışanlara verilen hisse, vakıf kanalıyla iç edilmeye çalışıldı. Bu hisselerin adımıza kaydı için dernek yönetimi ve üyeler büyük uğraş vererek uzun süre sonra hisseler ortaklar adına tescil edildi.”
İsdemir’in sermaye artırımına gitmesiyle hisse oranlarının düşürülerek küçültülmesini eleştiren Er, hak kaybı olarak gördükleri bu uygulama üzerine dava açma yolunu seçtiklerini ifade etti. 2015 yılında geriye doğru hak kayıplarının elde edilmesi için açılan davanın devam ettiğini aktaran Er, “Bizler, İsdemir özelleştirilmesinin mağdurlarıyız. Mağduriyeti giderecek en büyük değer adalet ve güçtür. Adaletin kaynağı, doğruluk, merhamet ve vicdandır. Güç ise birlik, berberlik ve dayanışmayala sağlanır. Ne var ki adaletin topuzu sürekli işverenlerden yana ağırdır. İşte bizler böylesi bir adaletin mağduriyetini, birlik beraber olamamanın cehaletini yaşıyoruz” diye konuştu.
Toplantıda dava avukatlarından Nur Akarca, davayı sonuç alana kadar takip edeceklerini söyledi. İki yıla yakın İstinaf Mahkemesinde bekleyen dosyanın öne alınıp, bir an incelenerek karar verilmesi için Mahkeme heyetine yazılı başvuru yapacaklarını belirten Akarca, şunları kaydetti: “Geçen dönem İstinaf Mahkemesi usulden bozduğu kararı, aynı bilirkişinin aynı raporuyla yine reddetmiştir. Böylesi derinliği olan, bir çok boyutu bulunan bu dava için en azından üniversiteli iktisat, maliyeci, hukukçulardan görüş ve mütala alınarak değerlendirilmelidir.”