Sadet Bertyürek/İskenderun
Kabadayı, Türkiye´de emekçilerin sendikal ve siyasal bakımdan güçlendikleri 1960-1980 yılları arasında öykü, roman, şiir ve tiyatro eserlerinin de çoğaldığına dikkat çekti.
İskenderun Demirçelik Çalışanları ve Emeklileri Derneği İSÇEİD lokalinde gerçekleştirdiği Emek Edebiyatı sunum ve söyleşisinde Müslüm Kabadayı, insanı yücelten ve uygarlıkları geliştiren temel değerin emek olduğunu vurguladı. Türkiye´de işçi ve emekçilerin örgütlenme, sendikal ve siyasal haklar mücadelesiyle, bunun edebiyata yansımasını ele alan Kabadayı, işçi ve emekçilerin hem emeklerine hem de yurtsever olarak ülkelerine sahip çıktıklarında edebiyat-sanat ve bilimsel çalışmaların da zenginleştiğine dikkat çekti.
Türkiye´de emekçilerin sendikal ve siyasal bakımdan güçlendikleri 1960-1980 yılları arasında öykü, roman, şiir ve tiyatro eserlerinin de çoğaldığını belirten Kabadayı, 12 Eylül darbesinin işçi-emekçi örgütlerine ve haklarına vurduğu darbeyle edebi eserlerin de geriye düştüğünü söyledi.
Emeklilerin de edebiyata yeterince yansımadığını dile getiren Kabadayı, Samipaşazade Sezai´den Refik Halit Karay´a, Nazım Hikmet´ten Orhan Kemal´e kadar birçok şair ve yazarın, ülke ve emek gerçekliğini ustaca edebiyata yansıttığını kaydetti. Bugün daha çok emeğin sanatının yapılması gerektiğini vurgulayan Kabadayı, dernekleşmenin önemine işaret ederek bunun daha çok kazanımı sağlanabileceğini ifade etti. Soru ve katkılarla sürdülen söyleşinin ardından Kabadayı, okurlarının kitaplarını imzaladı.