Tarih: 11.10.2019 10:18

İskenderun İHD:Faillerini gizleyenler, suçun ortağıdır

Facebook Twitter Linked-in

Akın Bodur/İskenderun

Dört yıl önce, 10 Ekim 2015 tarihinde Ankara´da yaşanan ve ülke tarihinin en kanlı terör saldırısı olarak bilinen Gar katliamında yaşamını yitiren 103 kişi, dün düzenlenen tören ve açıklamalarla anıldı, saldırı da bir kez daha kınandı. Ankara Gar saldırısında İskenderun´dan sendikacı Fevzi Sert de yaşamını yitiren kişiler arasında bulunuyordu. pankart üzerine yapılan fotoğrafıyla açıklamaya katılan Fevzi Sert de bir kez daha anıldı.
İnsan Hakları Derneği (İHD) İskenderun Şubesinin dün kentteki Sağlıklı Yaşam parkı önünde yaptığı açıklamaya, bazı siyasi parti ve sivil toplum kuruluşlarının yöneticileri de katıldı. saldırıyı kınayan İHD İskenderun şube Başkanı Coşkun Selçuk, 10 Ekim saldırısını unutmadıklarını ve unutturmayacaklarını söyledi. İHD şube başkanı Selçuk, 'Dört yıl önce, ülkemizi yaşanmaz hale getiren çatışma ortamının sona erdirilmesi ve barışın tesis edilmesi için emek örgütleri ve yurttaşlar, ´Emek, Barış ve Demokrasi´ mtingi için Ankara´ya davet edilmişti. Bu çağrıya kulak veren on binlerce yurttaş Türkiye´nin dört bir yanından giderek, Ankara Garı önünde buluştu. 10 Ekim 2015 sabahı yüreklerinde sevgi, gözlerinde gülücük, dillerinde barış türküleri olan on binlerce kişi, kardeşçe yan yana bulunuyordu. O karanlık dönemde hepimize umut veren bu coşkulu birliktelik saat 10.04´te birbiri ardına patlayan iki bomba ile kana bulandı. IŞİD üyesi iki canlı bomba tarafından gerçekleştirilen kanlı saldırıda, aralarında İskenderun´dan arkadaşımız Fevzi Sert´in de olduğu 103 kişi yaşamını yitirdi, 500´e yakın arkadaşımız yaralandı ve sakat kaldı. Türkiye tarihinin en büyük kitle katliamında kaybettiğimiz bütün arkadaşlarımızı saygı ve özlemle anıyoruz' dedi.
Polisin geniş güvenlik önlemi aldığı basın açıklamasında konuşan Selçuk, şunları söyledi: 'Geçen yıl Ağustos ayında 10 Ekim davası karar bağlandı ve 9 kişi hakkında 101 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi. Katliama ilişkin dava iddianamesi mahkemeye sunulduğu günden itibaren yürütülen soruşturmanın olayı tüm boyutlarıyla açıklığa kavuşturmaktan uzak olduğunu ifade ettik. Üç yıldır her duruşmada, katliamda ihmali olan kamu görevlilerinin ve sorumlulukları bulunan siyasetçilerin de yargılanması gerektiğini dile getirdik. Ne yazık ki mahkeme bu doğrultuda bir adım atmadı ve bu eksik karar sonucunda kamuoyu vicdanında adalet tecelli etmedi.
Saldırı sonrasında yaptığı ´patlama sonrasında oylarımız yükseliyor´ sözleriyle hafızalarda yer eden dönemin Başbakanı, geçtiğimiz aylarda ´7 Haziran-1 Kasım seçimleri arası dönemdeki defterler açılırsa birçok siyasetçi insan içine çıkamaz´ açıklamasında bulundu. Bu sözler, katliamın siyasal boyutları konusundaki endişeyi göstermiştir. Buradan davanın görülmekte olduğu mahkeme heyetini bir kez daha göreve çağırıyoruz: Bu açıklama hem bir ihbar kabul edilmelidir. Başta dönemin başbakanı ve içişleri bakanı olmak üzere dönemin siyasileri davaya dâhil edilmelidir. Yakın tarihimizin en karanlık döneminin aydınlığa kavuşması için siyasetçileri de ellerine vicdanlarına koymaya, gerçekleri açıklığa kavuşturmaya çağırıyoruz. Türkiye´nin barış umuduna darbe vuran, insanları sokağa çıkamaz hale getiren 7 Haziran ile 1 Kasım 2015 seçimleri arasında yaşanan olayların arkasında hangi siyasetçiler var? Suruç ve Ankara Garı´nda yaşanan katliamların siyasal sorumluları kim? Bilinmelidir ki, insanlığa karşı işlenen bu suçların faillerini gizleyenler, bu suçların ortağıdır. İktidarını korumak için toplumu kaos ve şiddet sarmalına sürükleyenleri asla unutmayacağız. Kardeşlerimizin hayatlarından, bizlerin acılarından oy devşirenleri asla affetmeyeceğiz. Eşitlik, özgürlük, demokrasi ve barış mücadelesi, yitirdiğimiz arkadaşlarımızın en büyük emanetidir. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da bu doğrultuda kararlı mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz.'




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —