İskenderun´da Dünya Kudüs Günü

15 Temmuz Demokrasi Şehitleri Parkı´nda yapılan açıklamaya, Hüda-Par Hatay İl Başkanı Aydın Çelik, İskenderun Saadet Partisi (SP) İlçe Başkanı Halil İbrahim Çelik, AGD İskenderun Temsilcisi Zahit Demir, Hizmet İş Sendikası İskenderun Şube Başkanı Mehmet Yetim´in de arasında bulunduğu bazı sivil toplum kuruluşlarının yöneticilerinin katılımıyla yapıldı.

Dünya Kudüs Günü´nün 41 yıldır Müslümanlar tarafından kutlandığını ifade eden SP İskenderun İlçe Başkanı Halil İbrahim Çelik, 'Ne mutlu Kudüs için bir araya gelen Müslümanlara. Ne mutlu ilk kıblemiz Mescidi Aksa´ya sahip çıkanlara. Mescidi Aksa yalnız kalmayacaktır. Kudüs için artık söz değil, eylem zamanıdır. Müslümanlar sessiz kaldığı için Kudüs her geçen gün siyonist İsrail´in kontrolü altına girmektedir. Emperyalist ABD büyükelçiliğini tüm Müslümanların gözü önünde Kudüs´e taşımıştır. Buradan Kudüs´ün ve Mescidi Aksa´nın Filistinlilere ait olduğunu haykırıyoruz' dedi.

Kudüs´te yaşamını yitirenlerden Şeyh Ahmet Yasin, General Kasım Süleymani, Abbas Musavi, İmad Muğniye, Fethi Şikaki ve Abdulaziz Rantisi´nin fotoğraflarının taşındığı ve 'Kahrolsun İsrail, kahrolsun Amerika; Kudüs Günü İslam´ın Günü; Şehitlere selam direnişe devam; Avrupa değil İslam Birliği; Hamas´a selam direnişe devam; Kudüs´e selam direnişe devam; Kürecik-İncirlik kapatılsın; NATO´dan çıkılsın üsler kapatılsın' sloganlarının atıldığı Dünya Kudüs Günü´nde yapılan basın açıklamasını, Mavi Marmara gazisi Zeki Kanat okudu.

Kanat, 'Dünya Kudüs Günü, 1979´dan bu yana tüm dünyada Müslümanlar ve özgür ruhlu insanlar tarafından yürüyüşler, basın açıklamaları ve salon toplantılarıyla ihya edilmektedir. Dünya Kudüs Günü´nün bu sene Nekbe yani Büyük Felaket Günü ile aynı tarihlere denk gelmesi de bizler açısından çok önemlidir. Hiç şüphesiz Dünya Kudüs Günü, İslam´ın Günü´dür. Dünya Kudüs Günü, İslam´ın diriliş ve direniş günüdür! Gün, Filistin davasının unutturulmasını önlemek için rahmetli İmam tarafından 1979 Ağustos´unda ilan edilmiştir. Kudüs Günü, İslam ümmetinin damarlarına direniş kanının pompalandığı ve Kudüs´ümüzün sadece direnişle kurtulabileceğinin ilan edildiği gündür. Savaşlar, katliamlar, doğal afetler ve maneviyat erozyonuyla boğuşan coğrafyamızın hiç şüphesiz en sancılı ve kırılgan noktası, Filistin coğrafyası ve tabi ki Kudüs´tür! Sözde ‘Arap Baharı´ ile Müslümanların ve dünyadaki tüm özgürlük taraftarı insanların gündeminde geri sıralara düşürülen Filistin ve Kudüs meselesi, bugün geldiğimiz noktada yeniden insanlığın ilk ve en önemli gündem maddesi haline gelmek üzeredir ve gelmek zorundadır. ABD başkanı Trump´ın yüzyılın ihanet anlaşması çerçevesinde fütursuzca bir kararla büyükelçiliklerini Kudüs´e taşıması, Suriye toprağı olan Golan´ı Siyonist İsrail´e peşkeş çekmesi, on yıldan fazladır devam eden Gazze´ye yönelik Siyonist ablukanın artık dayanılmaz bir hal alması, Mescidi Aksa´ya yönelik ihlallerin artması, Hizbullah´ın Almanya´da terörist örgütler listesine alınması, IŞİD´İ Irak´ta yeniden canlandırma girişimleri, Suriye´ye saldırma, Lübnan ve Irak´ta halk gösterilerini kışkırtma, Yüzyılın Anlaşması´nın önündeki en büyük engellerden biri olan Kudüs Gücü Komutanı General Kasım Süleymani´yi 3 Ocak´ta Irak´ta Haşdi Şabi komutanı Ebu Mehdi El Mühendis ile birlikte kalleşçe şehit etme ve şimdi de tüm dünyanın gözlerinin içine baka baka Netanyahu-Gantz ikilisinin desteğiyle Temmuz ayında Batı Şeria´nın bazı bölümlerini ve Ürdün Vadisini işgal etme planları Filistinlileri ve dünya Müslümanlarını patlama noktasına getirdi. Batı Yaka´nın şu ana kadar yüzde 52´si siyonist İsrail tarafından doğrudan işgal edilmiştir. 1967´den bu yana işgal edilen alanlarda BM´nin aldığı kararlar çiğnenerek, AB ve Rusya´nın itirazları görmezden gelinerek kanunsuz şekilde inşa edilen 150 yerleşkeye 670 bin siyonist yerleştirilmiştir. Yüzyılın Anlaşması adlı şom plandan cesaret alan Netanyahu, hükümet ortağı Gantz´ı da yanına alarak bir oldu-bitti ile Batı Şeria´nın diğer bölgelerini ve Ürdün Vadisini ilhak etmek istiyor. Bu işgal başta Batı Yaka olmak üzere tüm Filistin topraklarında yeni bir intifada dalgasını başlatacaktır. Türkiyeli Müslümanlar olarak bize düşen görev; bugünden başlayarak Haziran ve Temmuz ayları boyunca yapacağımız programlarda Batı Şeria ve Ürdün Vadisinin Siyonistlerce işgali konusunu gündemde tutmaktır. Kudüs hepimizin önünde bir imtihandır ve Kudüs´ü özgürleştirmek ancak siyonizm´e, küresel kapitalizme ve emperyalizme karşı küresel intifadayı başlatmakla mümkündür. Dünya Kudüs Günü, sadece bir anma günü değildir. Kudüs´teki direnişe destek olma, Filistin davasına, Gazze´ye, Hamas´a, Hizbullah´a, İslami Cihad´a ve Filistinli tüm direniş gruplarına sahip çıkma günüdür. Kudüs, bize izzetin teslimiyette değil direnişte olduğunu ispatlamıştır. O halde Kudüs´e sahip çıkmak, böyle bir direniş bilincini diri tutmaktır. Bizler, tüm İslam ülkelerinden korsan İsrail ile olan ilişkilerini kesmelerini talep ediyoruz.'