İskenderun´da gazeteciliğe adanmış 71 yıl
Sadet Berkyürek/İskenderun
“İskenderun ve Hatay basınının köklü kuruluşlarından olan ve kentin ilk gazetesi ‘İskenderun´ 23 Temmuz 2017 tarihi itibariyle 70 yıllık yayın hayatını tamamladı. 71´nci yayın hayatına başlayan gazetemiz, İskenderun ve çevresine, Hatay´a ve Anadolu´ya 70 yıldır kesintisiz olarak hizmet verdi. 70 yıldır nasıl ki, halkın ve Hakk´ın sesi olduysak, bugün de aynı heyecanla ve coşkuyla; toplumu aydınlatmaya, halkın bilgi edinme hakkını karşılamaya devam ediyoruz.”
Dağıtım ve mürettiplikten imtiyaz sahipliğine 69 yıl
71 yıl önce, 23 Temmuz´da Suphi Levent tarafından kurulan gazetenin başında bugün, dağıtım ve mürettiplikten başlayarak başyazarlığa evrilen 69 yılı gazetede geçen Rızkullah Terbiyeli bulunuyor. Yazı İşleri Müdürlüğünü İlyas Edip Terbiyeli, Genel Yayın Yönetmenliğini Semir Bağırsakçı, Haber Müdürlüğünü Meral Sadreddin, Sayfa ve İnternet Editörlüğünü Helga Terbiyeli, haber müdürlüğünü Doğan Süslü´nün sürdürdüğü İskenderun Gazetesi´nin teknikten içeriğe geçen 71 yılının ışığında gazetecilik mesleğinin evrelerini Rızkullah Terbiyeli ile konuştuk.
Rızkullah Terbiyeli´yi el pedalı, kurşun harfleri hala ofset makina ile içiçe barınan gazetenin mutfağında, yazısını kumpas yerine bilgisayarın klavyesiyle hazırlarken buluyoruz. Söyleşi, gazetenin kuruluşundan bu güne geçirdiği teknolojik evreleri de inceleyebileceğimiz adeta ‘müze gazete´ ortamında gerçekleşti.
Rızkullah Terbiyeli´ye göre teknolojiyle birlikte baskı teknikleri değişse de değişmeyen içerik üretimi, halkın bilgiye ulaşma, halkın bilgi edinme hakkını karşılamak ve İskenderun bu kamu hizmetini sürdürüyor.
Teknikte ciddi mesafeler alındı
7 yaşında dağıtımla başladığı İskenderun Gazetesi´nin bugün imtiyaz sahibi olan Rızkullah Terbiyeli, teknik olarak çok ciddi mesafeler alındığını dizgiden, fotoğraf kullanımına yazı karakterleri sınırlılığına kadar bir dizi tekniği anlatarak aktardı: “Resim koyamıyorduk şimdi ama bu teknikte istediğimiz resimleri, istediğimiz çekimleri yapıyorduk. Eskiden buraya bir tane Vali tayin edildiği veya Kaymakam tayin edildiği zaman bir klişesini yapardık Vali gidene kadar Kaymakam gidene kadar onu basardık.”
Esas olan haberi üretmek
Değişen tekniğe karşın dün de bu gün de harber ürettiklerini ifade eden Terbiyeli, ama dünün yerel gazete haberlerinin günümüzden daha etkili olduğunu belirtti. O günleri terbiyeli şöyle anlattı: “Eskiden de haber yapıyorduk, ama şimdikinden daha vurucu haberler yapıyorduk. O zaman hem İskenderun daha küçüktü, hem haber alma kaynakları daha kısıtlıydı. Yerel gazete o nedenle haber alma kaynaklarının başında geliyordu. yani daha etkiliydik. Ama Atom Bombası´nın atıldığı haberini bile o zaman yerel gazeteden alıyordu, yada Ajans saatini bekleyip radyodan alıyorduk. Yerli haberleri Belediye´den, Emniyetten alıyorduk, kendimiz dolaşıyorduk haberleri öyle alıyorduk. Mesela bir trafik kazasına biz gidiyorduk. Hemen orda anında isimler, plakayı filan alıyorduk. Gece olan bir şeyi de 2. gün Emniyet bülteninden veya Jandarma bülteninden alıyorduk. Onu haberleştirip yayınlıyorduk.”
“Gazetemizin 100.yılını da kutlamak istiyoruz”
Gazeteyi bundan sonra da yaşatacak kadronun yetiştiğini, gazetenin 100. yılını da kutlamak istediklerini sözlerine ekleyen Terbiyeli, “Biz İskenderun Gazetesi´ni yaşatmak istiyoruz. Gazetecilik hala kıymetli bir meslek ve hala 4.kuvvet” diye konuştu. Ama Türkiye´de, taşrada meslek ilkelerinden uzaklaşan uygulamaları, meslek pratiklerini, üretilen içeriğin yönlendirilmesini üzüntü ile izlediklerini de sözlerine ekleyen Terbiyeli ile sohbetin konusunu yerel basının sıkıntılarına ulaşıyor. Reklam pastasını paylaşmak üzere yayınlanan bayram ve dönemsel gazetelerini örnek vererek maddi sıkıntılar, artan girdi maliyetleri, gelir kalemlerinin daralmasına dikkat çeken Rızkullah Terbiyeli, haber kanallarının da içe kapanmasına işaret ediyor. Bunun bilgiye ulaşmanın gerekliliğiyle değerlendirilerek, doğru bilginin kamuoyuyla paylaşılması sorumluluğunu da etkilediğinin bilincine varılmasını isteyen Terbiyeli, kamuda yaygın olan ‘bilgi veremeyiz´ yaklaşımının yerini kamudan gazeteciye açılan elitişim kanalının almasının gerektiğini kaydetti. Bu beklentiyi terbiyeli şöyle ifade etti: “Kurumların, haber kaynaklarını veya haberi soran muhabire en öz haberleri vermesi gerekiyor. Daha doğru haber çıkması için. Sen o kurumdan gerekli bilgileri alamadıktan sonra sen haberin tam içeriğini yapamazsın, doğrusunu yapamazsın yani. Kulaktan dolma yaparsan eskiye dönmüş olursun.”
Herkes gazete sahibi olabilir mi?
Haber görüşmelerinin klasik “Söylemek istediğiniz bir şey var mı?” sorununun yanıtı ise ´bir dokun bin ah işit´ oldu. Tartışması tüketilmeyen gazete çıkartma kriterlerinin yetkili kurullar, kurumlar tarafından ele alınmasını isteyen Terbiyeli´ye göre her beyanname verenin gazete sahibi olup, gazete çıkartamaması gerekiyor. Meslek içi eğitim ya da akademik eğitim aranmalı.
9367,77%3,72
34,48% 0,07
36,21% -0,34
2960,09% 0,86
4956,37% 0,55