Tarih: 12.05.2021 15:35

İskenderun´da ´İsrail protestosu´

Facebook Twitter Linked-in

İskenderun/SES

 Hükümetin 17 gün kesintisiz kosak kısıtlamasına karşın önceki gece Atatürk Anıtı Alanında toplanan çoğunluğunu Suriyeli göçmenlerin oluşturduğu kalabalık, daha sonra motosiklet ve otomobillerle konvoy oluşturup, kentin caddelerinde tur attı. İskenderun´da yaşayan bazı yurttaşlar İsrail´e yönelik protestoya balkon ve pencerelerden alkışla ve kamera çekimi yaparken yaptığı yorumlarla destek verirken, birçok kişi de sosyal iletişim sitesinden eleştirdi. Eleştiride bulunanlar, sokak kısıtlamasının olduğu bir süreçte açık alan toplantısı ve konvoya izin verenleri suçladı, kentte artacak koronavirüs vaka sayısında artıştan sorumlu olacağını savundu. Açık alan toplantısı ve konvoylar iki saate yakın sürdü.

Barolardan ortak tepki
69 baro ortak yaptığı açıklamada, İsrail´in Mescidi Aksa´daki saldırısını kınadı. 'Bu saldırının karşısında durmak; Hukuka aykırılığın, savaş suçunun, insan hakları ihlallerinin karşısında durmak demektir' ifadesine yer verilen Hatay barosunun da arasında bulunduğu ortak açıklamada şunlara yer verildi: '1967´den bu yana BM´de alınan çok sayıdaki kararda; ´Kudüs´ün uluslararası bir statüye sahip olduğu, İsrail´in Kudüs´ü işgalinin tanınmadığı, İsrail´in şehrin statüsünü ihlal eden bütün girişimlerinin geçersiz olduğu´ sürekli olarak tekrarlanmıştır. Lakin BM tavsiye-uyarı-kınama gibi kararlarının yanında sürece yalnızca tarafları müzakereye davet ederek müdahil olmuştur. Oysaki BM´nin sürekli olarak tarafları uzlaşmaya davet etmek yerine, gerektiğinde yaptırım uygulayabilecek şekilde sürece daha etkin dâhil olması gerekmektedir. BM´nin sadece birtakım kararlar alarak sorunun adil bir şekilde çözülmesini sağlayamadığı açıktır; yapılması gereken, bu kararların uygulanmasını mümkün kılacak adımlar atmaktır. İsrail bu insanlık dışı saldırısı ile taraf olduğu Birleşmiş Milletler Sözleşmesi´ni, bağlayıcı BM Güvenlik Konseyi Kararlarını, savaş bölgelerinde ve işgâl altında yaşayan sivilleri korumayı taahhüt eden 1949 Cenevre Sözleşmelerini, İnsan Hakları Evrensel Beyannâmesi´ni ihlâl etmektedir. İsrail devletinin 4 gündür Mescidi Aksa´ da sivil halka karşı saldırıda bulunması, İsrail´in bir devlet gibi değil, bir terör örgütü gibi davrandığını da gözler önüne sermektedir. İsrail, Filistin topraklarında insanlık suçu işlemektedir. Hatta BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliğinin ifade e İsrail kolluk kuvvetlerinin , sivil halka karşı kullandığı orantısız güç, İsrail´in hakkı olmayan yere tecavüzü ve müdahalesi kabul edilemez. Evrensel tüm hukuk metinlerinde güvence altına alınmış yaşam hakkını, din ve vicdan özgürlüğünü, ibadethane dokunulmazlığını hiçe sayarak saldırıda bulunan İsrail devletini kınamak bırakın her hukukçunun her insanın boynunun borcudur. İsrail devleti uluslararası kararlara, sözleşmelere saygı duymasını öğrenmeli, buna aykırı davranışlarının hesabını da uluslararası arenada vermelidir. İsrail´i işgal ettiği Filistin topraklarındaki yasadışı uygulamalarını sonlandırmaya ve bölgede gerginliği ve hukuksuzluğu artıracak hareketlere son vermeye davet ediyoruz.'

 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —