İskenderun´un yarısı ´icralık´

İskenderun´da 2016 yılı verilerine göre 129 bin 560 kişinin çeşitli nedenlerle icralık olduğu ortaya çıktı.

1.08.2017 10:53:42 0
İskenderun´un yarısı ´icralık´

Berkay Arıkan /İskenderun

 Kentin resmi nüfusunun 246 bin 639 kişi olduğu bilindiğinde, bu oran yöre nüfusunun her iki kişiden birinin icralık olduğu gerçeğini ortaya koyuyor. Özellikle son 6 ayda, icraya düşenlerin sayısında önemli oranda artış var. İcra yetkilileri 2017 yılının sonuna gelindiğinde ise bu sayının 100 binlere düşebileceğini tahmin ediyor.

Banka alacakları ilk sırada
İskenderun´daki İcra Mahkemesi´ne yansıyan dosya sayısına göre 2016 yılında kent nüfusunun yüzde 47´sinin yani hemen hemen yarısının icralık olduğu ortaya çıktı. Borç dosyalarında ilk sırayı banka alacakları oluşturuyor. Banka borçlarını ise sırasıyla, nafaka, vadesi gelmemiş borçtan dolayı uygulanan hacizler (ihtiyati haciz), ihtiyati tedbir talepli davalardan doğan hacizlilerin gelip, diğer dosyaların da bunları izlediği belirtildi.

Şimdiye kadar karşılaşılan en yüksek rakam
İskenderun´da 2013 ile 2017 yılları arasında icra mahkemelerine yansıyan dosya sayısında, 2016´nın ´en tepe noktayı´ oluşturduğu kaydedildi.
Gazetemizin aldığı resmi bilgilere göre İskenderun´da 2013 yılında 30 bin olan resmi borçluların sayısı, 2014 yılında 40 bine yükseliyor. 2015 yılında toplam 65 bin kişiye ulaşan rakam, 2016 yılında gelmiş geçmiş en yüksek seviyeye ulaşıp 130 bini buluyor. 2017 yılının Temmuz ayına kadar olan resmi borçlu sayısı 27 bin gözükse de bu sayının yıl sonunda 100 bini bulması bekleniyor.

Suriye´de yaşanan iç savaş başlıca nedenlerden
İskenderun başta olmak üzere Hatay genelinde yaşanan bu krizin en büyük sebeplerinden birinin Suriye´de yaşanan iç savaş olduğunu vurgulayan Hatay Barosu Avukatı Fırat Çekirge, Hatay´ın şimdiye kadar yaşadığı en büyük krizin içinde olduğu söyledi. Sanayicinin, nakliyecinin, ithalat ve ihracat sektöründekilerin, turizm firmaları ve tarım sektörünün ciddi anlamda etkilendiğini ifade eden Çekirge sözlerine şöyle devam etti; 'Mevcut durum nedeniyle bankalara kredi borcu olan firmalar da iflasın eşiğindeler. Son 4 yılda kentimiz ekonomik anlamda çok yoruldu. Özellikle Suriye´deki savaştan kaçıp kentimize gelen Suriyeliler, düşük fiyatla, sigortasız olarak çalıştırılmaktadır. Bu durum kendi gençlerimizin işini Suriyelilerle bölüşmesine yol açmakta, hatta çoğu gencimizin iş bulamamasına yol açmaktadır. Bunun yanında çoğu Suriyeli kentimizde ticari işyeri açarak bizim küçük esnafımızın işyeri açmasına bir manada engel olmaktadır. Tüm bu yaşananlar, kentlimizi maddi anlamda sıkıntıya sokarak özellikle bankalara karşı borçlandırmakta, bunun neticesinde de icra takiplerinde günden güne artış gözlemlenmektedir.'
Alacağını tahsil etmek için alacaklıların doğal olarak icra takibinde bulunduklarını söyleyen Çekirge, bu kriz ortamında vatandaşa ödeme kolaylığının sağlanması gerektiğini ve son yapılan İcra İflas Kanunu değişikliğinin de alacaklıyla beraber borçluları da koruma amacı gütmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

'Çözüm bulunmazsa küçük esnaf dükkanını kapatır hale gelecek'
Günümüzde bir çok firmanın sıkıntılı bir süreçten geçtiğini ve bu durumun işsizlik oranlarında artış ve ticaret hacminde daralmayı beraberinde getirdiğini ifade eden İskenderunlu Mali Müşavir Nermin Yıldırım Kara, Hatay ekonomisinin dinamikleri arasında, demirçelik, filtre üretimi, ayakkabıcılık, ihracat, yaş meyve ve sebze ile tahıl ihracatının önem arzettiğini belirtti. 2011 yılından itibaren, özellikle de Suriye´de yaşanan iç savaştan sonra ekonomide ciddi bir daralma ve ihracat rakamlarının çöküşe doğru gittiğini söyleyen Kara, 'Cilvegözü sınır kapısının kapanması Ortadoğu ile ihracatımızı olumsuz yönde etkileyen önemli bir unsurdur.
Esnaf ve sanatkarlar toplumumuzun ekonomik anlamda sigortasıdır. Ekonomik ve toplumsal istikrar açısından orta gelir seviyesi önemlidir. Çünkü hem bölgesel hem de ülke ekonomisi açısından azımsanmayacak oranda bir katkıya sahiptir.
Esnafın sorunları için çözümler üretilmeye çalışılmakla birlike daha yeterli hale gelmesi için çaba harcanmalıdır. Sorunlarına çözüm bulunmazsa küçük esnaf dükkanını kapatma noktasına gelecektir. Döviz kurlarında yaşanan dalgalanmalar, piyasalarda durgunluğa bu da siftahsız gün kaptmaya yada işlerin çok azalmasına neden oluyor. Ayrıca artan AVM´ler ile yarış içerisinde olamayan mağazalar ve dükkanlar zorlanıyor. 2011 yılına kadar Türkiye ekonomisinde 7., 8. sıralarda yer alan Hatay ekonomisi Suriyelilerin gelip ekonomik hayata dahil olmasıyla birlikte ihracatında azalmasıyla ticaret hacminde ciddi daralmalara sebep olmuştur. Çünkü ortadoğu´ya açılan sınır kapılamızdan yaklaşık 15 ülkeye ihracat yapıyorduk.
Hatay´da yaşayan yaklaşık 500 bin suriyeli var. Suriye´de yaşanan savaş sonrasında komşu ülkelere yaklaşık 5 milyon kiş göç etmek zorunda kaldı. Antakya´da barınma kampları dışında değişik mahallelerde ve diğer ilçelerde mülteciler ikamet etmektedir' diye konuştu.

'Sığınmacılar kayıtdışı ve ucuz işgücü olarak çalışmaktadır'
2010 yılında 118 milyon dolara yaklaşan Hatay´ın Suriye´ye doğrudan ihracatının, 2012 yılında 56 milyon dolara gerilediğini sözlerine ekleyen Nermin Yıldırım Kaya, şöyle devam etti; 'Krizin bankacılık sektörüne de olumsuz etkileri oldu. Daha önce Hatay´ı güvenli bir bölge olarak görüp mevduatlarını değerlendirenler kriz sonrasında fonlarını başka alanlara yönlendirmektedirler. Konut kiralarında artış, satış fiyatlarında ise güvenlik gerekçesi ile düşüş yaşanmaktadır. Hatay´a gelenlerin çoğunun ekonomik gücü yatırım yapmaya elverişli olmadığından, sadece pazarlarda meyve sebze satıcılığı –küçük işler-günlük yapanlardan olduğu bilinmektedir. Suriye de yaşanan iç savaşın yarttığı sorunlardan çıkış için bölge illerine ve özellikle Hatay´a yönelik özel bir teşvik paketine ihtiyaç vardır. Kobilerin finansmana erişimde karşılaştığı zorluklar, sıkıntılı sektörlere destekler, istihdam yaratmaya yönelik mevzuata ilişkin muafiyetler ile ortadoğuda huzurun biran önce sağlanması ve komşularımızla ilişkilerimizin normalleşmesi Hatay´ın ekonomisine olumlu yansıyacaktır.'

'Tüketiciler gelirinden fazla kredi kartı harcaması yapıyor'
Son 15 yıl içerisine bakıldığında toplumun ´tüketen toplum´ durumuna geçtiğinin görüldüğünü açıklayan İskenderun Albaraka Türk Katılım Bankası Yönetmeni Özgür Yenmiş, özellikle kredi kartının tüketicinin olmazsa olmazları arasına girdiğini ve çalışan bireyin sanki kendi parasıymış gibi gelirinden çok fazla harcama yaptığını belirtti. Yenmiş, tüketicilerin hayatının bir parçası haline gelen interneti her ortamda çok rahat kullanabilmelerinin de maddi anlamda kendilerini etkileyebileceğini söyleyerek şöyle devam etti; 'Özellikle bu durum internetin, bireyin hayatının bir parçası olması ve arz yaratan üreticilerin ürettikleri malları satabilme adına pazarlama ağlarını genişletmeleri, sosyal medya durumları lüks hayat arzusu ile bireyin gelirinden fazla harcamasına neden olmakta bütçe dengesizliği ile o bireyin nakit döngüsünün zayıflamasına yol açmaktadır. Bu durum daha sonra İhtiyaç kredileri talebini arttırmakta ve bu borçların yine alınan krediler ile borç kapatmada kullanıldığı doğurmaktadır. Halbuki bankadan borçlanılan bir durumun yatırım, bir mal alımı ya da tasarruf durumu ile kullanılması daha doğru bir durum yaratacaktır. Dolayısı ile bu durum bireylerin tasarruf ihtiyacını doğurmaktadır. Tasarruf algısı ile ileriye dönük uzun vadeli yapılacak tasarruflar ve kontrollü harcamalar ya da en doğrusu bir bireyin yapacağı borçlanmada yine kendisinde bir karşılığının olduğunun alternatifi ile yapması gerektiğini göstermektedir.'

'Suriye´deki iç savaş üretici pazarlarını daraltmıştır.'
Ticari açıdan yani arz yaratan üreticiler açısından konuya baktığımızda İskenderun´un demir çelik, filtre, lojistik ve tarım sektörlerinde öncü olduğunu dile getiren Özgür Yenmiş, 'Yine içerisinde bulunduğumuz sektör mallarının dışardan daha ucuza temin edilmesi ile ciddi bir pazar sıkıntısı durumunu ortaya çıkarmıştır. Bu daralmadan dolayı ciddi bir stok sorunu ortaya çıkmış ve ülke içerisinde bu stoğun eritilmesi durumu ile karşılaşılmıştır. Özellikle belirli sebeplerden dolayı son dört yıldaki kur artışları özellikle yabancı para ile borçlanan ve ihracatın zayıflaması ile yabancı para gelirlerinin azalması, firmaların borçlarının arttırdığını göstermiştir. Bu sebeplerden dolayı ticari hayatta devamını sağlamak adına banka finansmanına ihtiyaç firmalar, işletme döngüsünü daha düşük kar marjları ile etkinliklerini sürdürdüğünü göstermiştir. Bu işletme döngüsündeki olumsuz durumları önceden sezemeyen işletme sermayeleri yetersiz kalan firmaların ne yazık ki olumsuz etkilendiğini görmekteyiz.
Özetle birey ve üretici açısından baktığımız ciddi bir borçlanma içerisinde olduğumuz şu süreçte icra dosyalarının sayısının artmasına sebep olmaktadır.' şeklinde konuştu.


Anahtar Kelimeler: İskenderun yarısı icralık

İskenderun'da filtre operasyonu

Dr. Kanatlı'dan ürküten tablo

Aile hekimleri iş bıraktı

Meclis'te 'fotoğraf tartışması'

Rezerv alan kararına 'dava'

Binalara 8 kat sınırı

CHP’den Lütfü Savaş'a 'kesin ihraç' istemi

AFAD'da dönüşüm değerlendirme toplantısı

Belediye meclisinde kayyum eleştirisi

65 yaş üstüne çay-kahve ücretsiz

Feyezan Kanalının duvarı yükseliyor

Usta öğretici belgeli tek kadın klimacı

İskenderun DEM Parti'den kayyum eleştirisi

AKP'de tek listeli seçim

AKP: Uygulamalar devam edecek

  • BIST 100

    9147,32%1,28
  • DOLAR

    34,54% 0,24
  • EURO

    36,46% 0,34
  • GRAM ALTIN

    2961,34% 0,90
  • Ç. ALTIN

    4965,45% 0,74