Akın Bodur/İskenderun
En azından kapattım böyle' ifadesini önergeyle Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk´a sordu. Hükümet ile Türk-İş arasında 12 Ağustos´ta yapılan 2019 Dönemi Kamu Kesimi Toplu İş Sözleşmesi Çerçeve Protokolü görüşmelerinde 500 bine yakın işçiyi ilgilendiren kamu toplu iş sözleşmesinin imzalandığını ifade eden Milletvekili Tülay Hatimoğulları Oruç, konuyu soru önergesiyle parlamentoya taşıdı.
Milletvekili Oruç, TBMM Başkanlığına verdiği, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk tarafından yazılı olarak yanıtlanmasını istediği önergesinde, şunlara yer verdi: 'Hükümet ile Türk-İş, 12 Ağustos´da 2019 Dönemi Kamu Kesimi Toplu İş Sözleşmesi Çerçeve Protokolü görüşmeleri kapsamında yapılan toplantıda yaklaşık 500 bin işçiyi ilgilendiren kamu toplu iş sözleşmesini imzalandı. Buna göre ücreti 3 bin 500 liranın altında olan işçiye 150 lira iyileştirme, tüm işçilere ise bu yıl ilk 6 ayı için yüzde 8, ikinci 6 ayı için yüzde 4, 2020´nin ilk ve ikinci 6 ayı için yüzde 3´er ve enflasyon farkı oranında zam yapılacak. Yaklaşık 500 bin işçinin yakından takip ettiği TİS görüşmelerinin Bayram sonrasında sonuçlanması beklenirken; Bayram´ın ilk günü Çalışma Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk ve Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay uzlaşmaya varıldığını açıkladı ve çerçeve protokolü imzalandı. Açıklamaların yapıldığı toplantı esnasında Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay´ın, Çalışma Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk´a söylediği ´Uzasa işi karıştıracağız. En azından kapattım böyle´ cümleleri açık kalan mikrofondan salona yansıdı ve kamuoyunda ciddi rahatsızlık yarattı. Türk-İş Başkanı Ergün Atalay, işçilerin zam teklifini İstanbul seçiminden önce Bakan Selçuk´a sunmuş; en düşük brüt çıplak ücretin 3 bin 500 liraya çıkartılıp, 300 lira seyyanen zam yapılması istendiğini açıklamıştı. Türk-İş, birinci yıl ilk altı ay yüzde 15, sonraki 1.5 yıl boyunca da altı ayda bir enflasyon+yüzde 3 refah payı talep etmişti. Çalışma Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk´un, daha önce Türk-İş´e sunduğu zam teklifi ilk 6 ay için yüzde 5, ikinci 6 ay için yüzde 4 zam ve maaşı 3500 TL´nin altında olanlar için 60 lira zam idi. Bu teklife ilişkin Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay ´Bu teklifin kabul edilir, müzakere edilir bir tarafı yok. Ağustos sonuna kadar ya imzalayacağız ya da grev´ demişti. Ancak Bakanlığın teklifi Türk-İş´in talebinin çok altında olmasına rağmen imzalanan protokolle anlaşmaya varılmıştır.'
Bakana hangi soruları yöneltti?
Milletvekili Tülay Hatimoğulları Oruç, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk´un yanıtlamasını istediği önergesinde şu sorulara yer verdi: 'Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay´ın, Çalışma Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk´a söylediği ´Uzasa işi karıştıracağız. En azından kapattım böyle´ cümleleri kapalı kapılar ardından işçiler adına, işçilerin aleyhine görüşmeler yapıldığı izlenimi oluşturuyor. Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay ile Bakanlığınız arasında böyle görüşmeler gerçekleşmiş midir? Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay´ın ´uzadığında karışacağını, en azından kapattığını´ dile getirdiği TİS anlaşmasına daha önce varılmış ise bu hukuken aykırı değil midir? Aynı zamanda bu; işçilerin hak taleplerinin, kendi mücadeleleri ile somut olarak ortaya koydukları taleplerin görmezden gelinmesi anlamına gelmez mi? ´Uzasa işi karıştıracağız. En azından kapattım böyle´ ifadesi ile yaklaşık 500 bin işçinin haklarını, taleplerini belirleme sürecinin nasıl ilerleyip, geliştiğinin mi ifadesidir? Tarafların nasıl anlaşmaya vardığını mı özetlemektedir? Türk-İş, birinci yıl ilk altı ay yüzde 15, sonraki 1.5 yıl boyunca da altı ayda bir enflasyon+yüzde 3 refah payı talep etmişti. Hükümet ile Türk-İş, 12 Ağustos´da 2019 Dönemi Kamu Kesimi Toplu İş Sözleşmesi Çerçeve Protokolü görüşmeleri kapsamında yapılan toplantıda yaklaşık 500 bin işçiyi ilgilendiren kamu toplu iş sözleşmesini imzalandı. Buna göre ücreti 3 bin 500 liranın altında olan işçiye 150 lira iyileştirme, tüm işçilere ise bu yıl ilk 6 ayı için yüzde 8, ikinci 6 ayı için yüzde 4, 2020´nin ilk ve ikinci 6 ayı için yüzde 3´er ve enflasyon farkı oranında zam yapılacak. Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay ile Hükümet arasında varılmış bu mutabakat Atalay´ın mikrofonun açık olduğunu bilmeden yaptığı konuşmayı da göz önünde bulundurursak; içinden geçtiğimiz ekomomik kriz koşullarında, yine Türk-İş´in açıkladığı 6.760 TL olan Temmuz ayı yoksulluk sınırının oldukça altında kalan bu sözleşme işçilerin talebini karşılayan bir sözleşme midir? Hükümetin görevi sıradan bir pazarlık yapmak mıdır yoksa işçinin insanca yaşamını sağlayacak, hakkı olan ücreti tahsis etmek midir? İşçilere rağmen Türk-İş Başkanı ile yapılmış görüşmeler var ise, ki basına yansıyan ve açık unutulan mikrofondan olduğu sonucu çıkıyor, bu görüşmenin sorumlu taraflarından biri olarak istifa etmeyi düşünüyor musunuz?