Sadet Berkyürek/İskenderun
Geçen ay TBMM Başkanlığına verdiği, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum´un cevaplaması istemiyle yazılı soru önergesine halen cevap alamadığını belirten Milletvekili Şahin, 'Milletimiz göz göre göre hastalıktan kırılıyor' değerlendirmesini yaptı.Et ve Süt Kurumu´nun Brezilya´dan ithal ettiği etlerde şarbon basili saptanması ve şarbon hastalığı nedeniyle vatandaşların hastanelere gittiğini, yurtdışıdan ithal edilen hayvanlara uygulanan denetimlerin yeterliliği tartışmalarının yine gündeme geldiğini anlatan CHP´li Şahin, 'Ağustos ayında İskenderun LimakPort´a gelen angus cinsi hayvanların şehre yaydığı kötü koku ve hastenelere başvuran hastaları TBMM gündemine taşıdım. Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum´un cevaplaması üzere yazılı soru önergesi verdim. Et ithalatı sonrası ülkeye yedi ayrı hastalık girdi' açıklamasını yaptı.
Şahin: Gemilerde inceleme isteğimiz engellendi
CHP olarak, Et ve Süt Kurumu´nun yabancı ülkelerden getirdiği saman, et ve et ürünleri ile ilgili Bağımsız Hayvan Hakları Topluluğu ve Hayvan Hakları İzleme Komitesi ile birlikte hastalık tehlikesine dikkat çektiklerini ve hayvanların ülkeye getirildiği gemilerde inceleme yapmak istediklerini, ancak yetkililer tarafından engellendiklerini belirten Milletvekili Şahin, açıklamasını şöyle sürdürdü: 'AKP iktidarının tarım ve hayvancılığı bitirme politikaları sonucu ortam hazırladığı ‘hayvancılıkta ithalat politikası´ ile Türkiye, sığır ithalatında dünya ikincisi, Avrupa´nın ise lideri konumuna geldi. Cumhuriyetin kazanımları olan fabrika, madenler ve tarım alanlarının yabancıları satışı yetmiyormuş gibi özellikle bitirilmeye çalışılan hayvancılık ile birlikte gelen et ithalatı farklı bir boyut kazanarak hastalık ithalatına dönüşmüş durumda.”
Et ithalatıyla gelen hayvan hastalıkların bir çok şehirde yurttaşların ciddi hastalıklarla hastanelere akın etmesine neden olduğunu; saman, et ve et ürünleri ithalatı hastalık risklerini daha da artırdığını vurgulayan Şahin, açıklamasını şöyle sürdürdü: “İthalatın başladığı 2010 yılından bu yana her yıl özellikle de Kurban Bayramı döneminde mutlaka bir kaç hastalıkla karşı karşıya kalıyoruz. Hem AKP iktidarı hem de özel sektör kendi halkına düşmanlık ederek kurban döneminde yerli hayvan fiyatını düşürmek için yoğun olarak ithalat yapıyor. Milletimiz göz göre göre hastalıktan kırılıyor. Konu ile ilgili geçtiğimiz Ağustos ayında Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum´un cevaplaması üzere yazılı soru önergesi verdim ve sorular hala cevaplanmadı. Canlı hayvan ve kırmızı et ithalatının başladığı 2010 yılından bu yana ülkeye giren hayvanlar ile 7 hastalığın da ithal edildi. Brezilya´dan gelen hayvanlardan şarbon basili, deli dana hastalığı ve Afrika hastalığı, Fransa´dan gelen hayvanlarda mavi dil hastalığı, Romanya´dan gelen hayvanlarda sığır pasteurellozu hastalığı, Bulgaristan´da koyun vebası hastalığı ithal ediyoruz. Et ve Süt Kurumu hayvan hastalıkları ve telef olan hayvanları yalanlamıyor, ancak buna rağmen halk sağlığını hiçe sayan AKP hükümeti bir önlem almıyor ve tüm uyarılarımıza rağmen vatandaşlarımızı bu hastalıklı etleri yemeye mahkum ediyor. Yerli tohumu yasaklayarak çiftçimizi bitirmeye çalışan AKP iktidarı hayvancılığa da darbe vurarak milletimizi resmen zehirliyor. Bu uygulamalar gösteriyor ki AKP iktidarı güzel ülkemiz için artık kimyasal bombadan daha tehlikeli olmaya başladı.'
Derneğin başvurusuna CİMER´den yanıt
İskenderun Çevre Koruma Derneğinin İskenderun´a gelen Angus sevkiyatı ile ilgili Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi CİMER´e yaptığı başvuruya yanıt geldiği de öğrenildi. Buna göre CİMER üzerinden gelen yanıtta şunlara yer verildi: 'Öncelikle kurumumuz tarafından besilik sığır teslimatı yapılacak besicilerin işletmelerinin bulunduğu il ve ilçeler tespit edilmekte ve marjinal açıdan en uygun liman belirlenmektedir. Kurumumuz tarafından besilik teslimatları 07.09.2018 tarihinde bitecektir. Ayrıca canlı hayvan nakliyeleri Dünya Sağlık Örgütü tarafından belirlenen kriterler çerçevesinde gerçekleştirilmekte ve canlı hayvanlar Ülkemiz tarafından belirlenen Veteriner Sağlık Sertifikasında yer alan bütün aşı ve test işlemleri yapılmaktadır. Bilgilerinize sunarız.'
İskenderun limanı ‘ihtisaslaştı´
Öte yandan İskenderun Limanı, 2017 ekim ayından bu yana büyükbaş hayvan, canlı hayvan ithalatının üs limanlarından biri haline geldi. Mersin´den sonra ithalatın merkezi durumundaki İskenderun limanına 50 kez canlı hayvan tahliyesi yapıldı. İthalat ise Brezilya, Hırvatistan, İrlanda, İspanya, Romanya ve Uruguay´dan yapıldı. Halen İskenderun Limanı´nda halen Mayıs ve Temmuz aylarında da büyükbaş hayvan taşıyan Panama bayraklı Almawashi gemisinin tahliyesinin tepkileri ise devam ediyor. Kentte kokunun yanı sıra şarbon hastalığı riski de tartışılıyor.