Akın Bodur/İskenderun
Yeni kabinenin yarıya yakının bürokrasiden gelen isimlerden oluştuğuna dikkat çeken Necmettin Çalışkan, şu değerlendirmeyi yaptı: “Geçmişte bir şekilde “talimat” almış, almaya alışmış şahısların öne çıktığı bir dönemdeyiz. Kabinenin hiçbir şekilde yeni bir beklenti, program ve hedefinin olmadığı açık. İsmi kamuoyunda “FETÖ” denen adamlarla anılan kişilerin hesaplarının dürülme beklentisi de boşa çıktı. Refahın izleri biraz daha silindi ve gömlek iyiden iyiye çıkartılmış oldu. Gelin görün ki kamuoyunda adı FETÖ´cüye çıkan isimler yerinde durdu. Anlaşılan hükümet şu süreçte taşları yerinden oynatarak başına yeni bir bela almak istemiyor. Şu anda Bakanlar Kurulu Üyesi olduğu halde gelecek dönem milletvekilli olamayacağı anlaşılan isimler var. Köklü tasfiyeler listelere bırakılmış. Kadroda kimsenin yeri sağlam değil.”
AKP-Has Parti ilişkilerine dikkat çekti
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı olarak Jülide Sarıeroğlu ile Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı olarak Ahmet Eşref Fakıbaba´nın getirilmesini ise dengeler açısından değerlendiren Dr. Çalışkan, Numan Kurtulmuş´tan sonra Ahmet Demircan´ın bakanlığının ise aynı kökenden gelen isimler ve Has Parti ilişkileri ile birlikte incelenmesi gerektiğini kaydetti.
Saadet Partisi Gençlik Kolları Başkan Yardımcılığı, kısa süreli Has Parti Ankara İl Başkanlığı, sonrasında AKP milletvekilliği, Genel Sekreterlik geçmişine göz atarak Abdulhamit Gül´ün bakanlığını ise Dr. Çalışman, şöyle yorumladı: “Sayın Abdulhamit Gül´ün Bakanlığa gelmesi umarız şahsi birikiminden ziyade, işlerin ‘özel kalem - sekretarya´ tarafından yürütülmesi talebinden kaynaklanmıyordur.”