Gösterimde, Samandağ Belediyesi Eski Nikah Salonunda, ´Hallek Laven (Peki Şimdi Nereye)´ adlı Arapça sinema filmi izleyicinin beğenisine sunuldu. Film gösterimi sonrası Yrd. Doç. Dr. Tülay Atay Avşar da, Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Ortadan Kaldırılması Sözleşmesi (CEDAW) üzerine konferans vedi.
25 Kasım´ın kadınlara yönelik şiddete karşı uluslararası mücadele ve dayanışma günü olduğunu anımsatan Samandağ Kadın Dayanışma Derneği Başkanı Hülya Nehir, 'Kadına yönelik şiddet ülkemizde ve dünyada en önemli sorunlardan biri. Türkiye´de kadına yönelik şiddet konusunda hiç de iç açıcı olmayan bir tabloyla karşı karşıya olduğumuzu biliyoruz. Ülkemizde sadece kadınlara değil, çocuklara yönelik suçlarda da artış var. Üstelik bu suçlarda, her biri bir öncekini aratan korkunç yargı kararları ile karşı karşıya kalıyor, çoğu zaman hukukun tamamen ortadan kalktığı, keyfiyetin esas belirleyen haline geldiği “ben yaptım oldu” larla yaşar hale geliyoruz. Gündelik hale gelen şiddetin yanı sıra, bir de hayatımızı toptan etkileyecek yasal düzenlemelerle de karşı karşıyayız. Müftülere nikah yetkisi verilmesi yasalaştı, üstüne de ´boşanma süreçlerinde arabulucuk´ çıkarıldı. 2015 Mayıs ayında Anayasa Mahkemesi, resmi nikah kıymadan dini nikah kıyan imam ve çiftlere ceza verilmesini öngören maddenin kaldırılmasına karar verdi. Yani resmi nikahtan önce dini nikah kılınmasını cezasız bıraktı. Bu karar, Türkiye´nin çok önemli/kanayan yarası olan çocuk yaşta evliliklerin ve çok eşliliğin daha da çok artmasına, önüne geçilemez ihlal ve tecavüzlerin toplum nezdinde bir nevi “meşru” görülmesine yol açacak nitelikte. Resmi nikahı seçmeli hale getirmek, imam nikahını tek yol olarak dayatmak ve özendirmek, evlenme ve boşanma işlemlerinin kadınların miras, boşanma, mal ortaklığı velayet gibi haklardan bütünüyle yoksun bırakan birer dinsel ritüele dönüştürülme sürecini hızlandıracaktır. Oysa resmi nikah yurttaş olmanın, kanun önünde eşit olmanın teminatıdır. Bugün karşımızda olumsuz bir tablo var ama kadına yönelik şiddetin artmasına ve vahşileşmesine neden olan koşullar aynı zamanda kadınları ses çıkarmaya, birlikte mücadele etmeye, kendi yaşamsal sorunlarıyla toplam sorunlar arasında daha açık bağlar kurmaya zorlayan koşullar. Yalnızca Türkiye´de değil, bütün dünyada kadınlar, şiddetin giderek vahşileşen ve kanıksatılmaya çalışan boyutlarıyla mücadele için birlikte hareket etmenin yol ve yöntemlerini bulmaya çalışıyor. Şiddeti çözmek için ilk adımın dayanışma olduğunu biliyoruz. Şimdi ihtiyacımız olan dayanışmayı örüp, şiddeti çözmek için her alanda bir araya gelmek. Yaşananlar karşısında sadece konuşan ve dertleşen değil, ´ne yapabiliriz?´ sorusuna da birlikte harekete geçerek cevap verebilen bir birliktelik. İhtiyacımız olan bu' dedi.
9411,13%0,46
34,56% 0,25
36,04% -0,51
3000,45% 1,31
5010,37% 1,12