Tarih: 05.12.2019 11:12

Kadının seçmesinin 85. yılı

Facebook Twitter Linked-in

İskenderun/SES

İskenderun CHP, Kadın Hakları Günü kapsamında bugün basın toplantısı düzenleyecek. CHP´li kadınların düzenleyeceği toplantı saat 12.30´da parti binasında başlayacak.
Mustafa Kemal Atatürk´ün, Türk kadınların yaşamın her alanında özgürce yer almasının yolunu açtığını ifade eden Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş, Dünya Kadın Hakları Günü kapsamında yaptığı açıklamada, 'Gazi Mustafa Kemal Atatürk´ün, 5 Aralık 1934´te Türk kadınına seçme, seçilme hakkını verdiği ve o günden günümüze kadar kadınlar, siyasetten ekonomiye sağlıktan eğitime, yasama yürütme ve yargıdan iş dünyasına kadar her alanda görev alıp başarı elde etmiştir' değerlendirmesini yaptı. Antakya Belediye Başkanı İzzettin Yılmaz da Kadın Hakları Günü için şu değerlendirmeyi yaptı: '5 Aralık, 1921 yılından itibaren tüm dünyada kadınlarımızın ideal düzeyde yaşama isteğini dile getirdikleri bir mücadele ve dayanışma günü olan Dünya Kadın Hakları Günü olarak kutlanmaktadır. Dünyanın pek çok ülkesinden önce, 5 Aralık 1934 tarihinde Türk kadınına seçme ve seçilme hakkının verilmiş olması sebebiyle de 5 Aralık günü Türk milleti için ayrı bir öneme sahiptir. Bu, bizim kadınlarımızın geçmişten günümüze her zaman hak ettiği değeri gördüğünün ve hayatın her alanında aktif rol aldığının göstergesidir. Cumhuriyetimizin kurucusu büyük önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk´ün söylediği gibi ´Bir toplum aynı gayeye bütün kadınları ve erkekleriyle beraber yürümezse ilerlemesine ve medenileşmesine teknik bakımdan imkân, ilmi bakımdan da ihtimal yoktur´. Bugün her alanda kadın sayısının artıyor olması, değişim ve dönüşümün en somut örneğidir. Özelde ailenin genelde ise toplumun temelini oluşturan kadınlarımızın eğitimli, bilgili ve bilinçli olması sağlıklı bir toplumun ön şartıdır. ´Cennet annelerin ayakları altındadır´ buyruğuna yürekten inanan bir dinin mensubu olan bizler, bugüne kadar kadınlara yönelik her türlü şiddetin, ayrımcılığın ve istismarın karşısında olduğumuz gibi bundan sonra da olmaya devam edeceğiz.'
İskenderun´da faaliyet gösteren Sarı Zeybekler Derneği Genel Sekreter Banu Demirkent ise, “Atatürk sayesinde kadınlarımız birçok gelişmiş ülkeden önce bu haklarını elde etmiştir. 1930 yılından itibaren çıkartılan bir dizi yasa ile önce belediye seçimlerine katılma, sonra köylerde muhtar olma, ihtiyar meclisine seçilme hakkını elde eden kadınlarımız; 5 Aralık 1934´ de anayasamızda ve Seçim Kanununda yapılan değişikliklerle milletvekili seçme ve seçilme hakkına kavuşmuştur. Bu nedenle bu tarih, Kadın Hakları Günü olarak kutlanmaya başlanmıştır. Cumhuriyet´in ilanı ile birlikte kadınlarımız çok önemli siyasi, hukuki ve sosyal haklar elde etmişlerdir. Çağdaş medeniyet seviyesine ulaşmak için kadını ve erkeği eşit yurttaş yaratmanın gerekli olduğuna inanan, Türkiye Cumhuriyeti´ni kuran irade ve bu iradenin önderi Mustafa Kemal Atatürk sayesinde kadınlarımız birçok gelişmiş ülkeden önce bu haklarını elde etmişlerdir. Kadınlarımızın katıldığı ilk genel seçim olan 8 Şubat 1935 yılında yapılan TBMM 5. dönem seçimlerinde, 17 kadın milletvekili TBMM´ye girmiştir. Bugün ise nüfusumuzun yarısını kadınlar oluşturmakta olmasına rağmen kadınlarımızın fiili olarak eşit yurttaş olamadıkları açıktır. Fırsat eşitliğinin sağlanamaması, kadın istihdamın arttırılmaması, siyasi karar alma mekanizmalarının içinde kadının yeterince yer alamaması, kadının insan haklarının ihlaline devam edilmesine neden olmaktadır. Kadının her şeyden önce özgür birey olduğunun kabul edilmemesi kadının insan haklarının ihlalinin önlenmesinin önündeki en önemli engeldir. Bu nedenle bireylerin ve toplumun zihniyet dönüşümünü sağlayacak bilimsel çalışmaların ve hukuki değişikliklerin yapılması zorunludur' görüşünü kaydetti. Atatürk devrimlerinin en önemlilerinden birisinin Kadınlara Seçme ve Seçilme Hakkının tanınmasının 85. yıldönümü olduğu ifade edilen İskenderun Çevre Koruma Derneği yönetimi de yazılı açıklamasında da 'Cumhuriyetimiz 85 yıl önce kadınlara bu hakkı çok sayıda Avrupa ülkesinden önce tanımıştır, ancak hakların verildiği yıllarda mevcut olan kararlı ve cesur politika zaman içerisinde aynı doğrultuda ilerleyememiştir. Kadınlar birey olarak kendilerine yüklenen rolleri başarı ile taşımış, iyi bir eş, anne, profesör, idareci olmuş ama iş siyasete gelince toplumun neredeyse sayısal olarak yarı çoğunluğa sahip olduğu halde temsil noktasında yüzde14‘lerde kalmıştır. Demokrasinin temel unsurlarından olan eşit temsil ve katılımın kadınlar açısından yaşama geçirilememesi, bir kadın erkek eşitsizliği sorunu olmasının ötesinde, aynı zamanda bir demokrasi sorunudur. Ülkemizde son yıllarda şiddetin, cinsel istismarın, tacizin artış göstermesi, diğer kadın sorunlarını geri plana iterek öncelikli sorun haline getirmiştir. Bugün kadının toplumdaki yerinin nasıl daha iyi olacağını tartışmak yerine şiddeti nasıl önleyeceğimizi konuşmaktayız. Kadın sorunlarının çözüme kavuşturulacağı alan parlamentodur. Siyasi parti gözetmeksizin bir kadın bakış açısının oluşturulması için partiler üstü bir mücadele örneği gösterilmelidir, çünkü kadınlar olarak bütün sorunları ortak yaşamaktayız. Kadının siyasal yaşama katılabilmesi için, birçok ülkede görüldüğü gibi Seçim Kanununda ve/veya Siyasi Partiler Kanununda, Parti Tüzüklerinde her iki cinsin eşit temsilini sağlayacak şekilde değişiklik yapılması ,kadını dışlayan, zorlayan mekanizmaların ve kotaların ortadan kaldırılması, siyasette cinsiyet ayrımcılığının kökleşerek kısır döngü haline gelmesinin önüne geçilmesi gerekmektedir. Kadınların kendi ve ülkenin geleceği ile ilgili söz sahibi olabilmelerinin yolu siyaset yapma hakkı yanında sosyal kültürel ekonomik olarak toplumu ilgilendiren her alanında bende varım demekten geçmektedir.'




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —