25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü´nde kadınlar bu yıl da sokaktaydı. İskenderun Kadın Platformu çağrısıyla bir araya gelen kadınlar, “Şiddete, savaşa, erkek egemenliğine, ekonomik krize karşı isyandayız” pankart açtı.
25 Kasım Kadına yönelik Şiddetle Mücadele Günü dolayısıyla İskenderun´da eski Bit Pazarı/Sağlıklı Yaşam Parkı´nda düzenlenen toplantıda ortak basın açıklamasını okuyan İskenderun Kadın Platformu dönem sözcüsü Filiz Yeşildağ, “Biz kadınlar 25 kasımın mücadele ruhuyla şiddete, emek sömürüsüne, erkek egemenliğine boyun eğmeyeceğimizi bir kez daha ilan ediyoruz” dedi.
Türkiye´de 2021´in ilk 10 ayında 326 kadın öldürüldü, Ekim ayında ise bilinen 22 kadın cinayeti yaşandı, 53 kadının şiddete uğradığı için şikâyette bulundu, 9 kadın cinsel şiddete uğradı, 280 kadın ise taciz edildiğini aktadan Yeşildağ, etkin rol alması gereken siyasi iktidarı, önlem almadığını belirtti, en kapsamlı uluslararası antlaşma olan İstanbul Sözleşmesinden çekilme kararını eleştirdi.
Yeşildağ, şunları belirtti: “Biz kadınlar her gün daha fazla tehdit altında, her gün daha tedirgin yaşamaya çalışırken bizleri koruyan mekanizmalara göz dikenlerin amacını biliyoruz. Kadınlar şiddet karşısında yalnızlaşmayacak, boyun eğip ‘kader´ diyerek şiddeti kabullenmeyecek, kendine dayatılan hayatla yetinmeyecek. Kadına yönelik şiddete karşı gittikçe derinleşen cezasızlık politikasına, siyasi iktidarın şiddeti körükleyen şiddet diline inat İstanbul sözleşmesine sahip çıkmaya devam ediyoruz, barış dilini kullanmaya devam edeceğiz.”
“Artan sömürü, şiddet ve yoksulluk ise en çok biz kadınları etkiliyor” diyen Yeşildağ, pandemi döneminde erkeklere oranla işini kaybeden kadınların oranının yüzde 32 daha fazlayken, ev içi iş yükü ise yüzde 65 daha fazla arttığını kaydetti.
Yeşildağ, açıklamasını söyle sürdürdü: “Katlanan faturalar karşısında yerinde sayan ücretlerimizle en temel ihtiyaçlarımızdan bile kısmaya çalışıyor, ekonomik şiddetin de en derinini yaşıyoruz. Halkın ekmeği küçülürken 2022 yılı için planlanan bütçede ‘savunma ve güvenlik´ başlığına ayrılan pay tam yüzde 30 arttı. Irak ve Suriye´ye sınır ötesi operasyon ve asker bulundurmayı da kapsayan tezkere iki sene daha uzatıldı. Savaşın etkisiyle yeni göçler, yeni yoksulluklar kapıda. Her savaş döneminde kadınlara daha çok şiddet ve yoksulluk olarak dönen savaş politikaları karşısında yerli ve göçmen kız kardeşlerimizle beraber barış istemeyi sürdürüyoruz, sürdüreceğiz.”
