Kadınlardan zılgıtlı protesto

Akın Bodur/İskenderun

Hatay Valiliğinin yürüyüş izni vermemesi üzerine İskenderun´daki Sağlıklı Yaşam Parkı önünde ve Ulucami Caddesi üzerinde basın açıklaması yapan platform üyeleri, çocukların düşleri ve onların öldürülmemesi için toplandıklarını belirtti. Zılgıt, düdük ve alkışlı proteso ile 'Erkek adalet değil, gerçek adalet; Leyla, Eylül son olsun, çocuklara dokunulmasın; Çocuklar ölmesin; Çocuklar susar sen susma; Ne idam ne hadım, gerçek adalet; Müftülük yasanı al başına çal' sloganları arasında konuşan platform sözcüsü Hülya Cengiz, son 10 yılda cinsel istismarda yüzde 700 artışın olduğunu, açılabilen 40 bin davanın sadece 13 bininde mahkumiyet kararı çıktığını belirtti. Cengiz, 'Bu mahkumiyet kararları çoğunlukla ´kravat taktı´ diye iyi hal indirimiyle sonuçlanıyor. Düşünebiliyor musunuz, cezasızlık ve sorumsuzluk, hükümet politikaları çocuklarımızın hayatlarını çalmaya devam ediyor' dedi.
Kadınlara, 'Burada çocuklarımızın düşleri için toplandık, çocuklarımız öldürülmesin diye toplandık, çocuklarımız büyüyebilsin diye toplandık' ifadesiyle seslenen Cengiz, konuşmasını şöyle sürdürdü: 'Ancak bunlardan sonra çocuklarımıza iyi bir gelecek kurma mücadelesini verebileceğiz. Bu (önceki gün) sabah iki acı haberi yeniden aldık günlerdir aranan Furkan çoçuğumuz ile Sami´nin cansiz bedenlerine ulaşıldı. Acımız, öfkemiz isyanımız büyük. Ancak bundan sonra çocuklarımızın üstün yararını odağına alan çocukların kendilerini gerçekleştirebilecekleri özgür bireyler olarak büyümesini sağlayabilen politikaları konuşabileceğiz çünkü çocuklarımız kaçırılıyor, çocuklarımızı öldürüyor, tacize ve tecavüze mağruz bırakılıyor. Son 8 yılda 104 bin çocuk kaçırılmış. 26 bin çocuk evden kaçmış. İstismarın boyutlarını buradan da görebilirsiniz. Son 10 yılda cinsel istismarda yüzde 700 artış var. Açılabilen 40 bin davanın sadece 13 bininde mahkumiyet kararı çıkmış, ve bu mahkumiyet kararları çoğunlukla ´kravat taktı´ diye iyi hal indirimiyle sonuçlanıyor. Düşünebiliyor musunuz cezasızlık ve sorumsuzluk, hükümetin politikaları çocuklarımızın hayatlarını çalmaya devam ediyor.'

'Çocuklar hakları olan bireydir'
Ensar´da 41 çocuğa tecavü edildiğinde bir bakanın ´bir kereden bir şey olmaz, bir kerelik bir şey o, kurumu karalamaya yetmez´ dediğini, bu vakıfla ilgili verilen araştırma önergesinin hükümetin oylarıyla reddedildiğini, arkasından ise Kilis, Dikili, Pozantı olaylarının yaşandığını ve istismara uğrayan çocuğu haber yapan bir gazeteciye dava bile açıldığını ifade eden Cengiz, 'İstismarı gerçekleştirenler değil, istismarı ortaya çıkaran, önlenmesini talep eden ve istismara karşı mücadele edenler cezalandırılıyor' dedi. Cengiz, açıklamasını şöyle sürdürdü: 'Dokuz yaşındaki kız çocukları ´evlendirilebilir´ diyen Diyanet yetkilileri fetvalarıyla hala çocukların, kadınların hayatlarını karartmaya devam ediyor. Birkaç ay önceki bütün bu olayları üst üste koyduğunuzda bunun tesadüf olmadığını zaten biliyoruz ama sizi biraz geriye götürmek istiyorum; 2009 yılında milli eğitimin orta öğretim kurumlarıyla ilgili yapılan bir yönetmelik değişikliği ile çocuk yaşta evliliklere izin verildi. 2012´de yapılan bir değişiklikle evlenen çocukların, zorla evlendirilen çocukların açık liselere yönlendirilmesi değişikliği getirildi, yine 2012 yılında 4+4+4 sistemine geçildi, çocuk evlilikleri arttı, kız çocukları okuldan çekildi. Kız çocukları artık okula gidemez duruma getirildi, zorla evlendirildi. İşte bu tam da AKP´nin yaslandığı çocuğu meta gören, kadını sadece toplumun ve onları yeniden üretilmesini sağlayacak bir meta anlayışın uzantısıdır. Biz bu anlayışı red ediyoruz. Çocuklar bireydir, çocuklar hakları olan bireydir, 18 yaş altı her birey çocuktur. Fakat AKP ne yaptı? Cinsel ilişki rıza yaşını 15´e çektiği yetmedi, Anayasa Mahkemesi kararı ile onu da 12´ye indirmenin yolunu açtı. 12 yaşındaki çocukların altında cinsel istismara uğrayanların daha ağır cezalandırılması demek 12 yaşın rıza yaşı kabul edilmesi demektir. Biz bu politikaların hepsine karşıyız. Fetvalarıyla, yasalarıyla, söylemleriyle bütün bu durumları meşrulaştıran çocuk istismarını arttıran hükümet yetmedi bizim müftülük yasası olarak adlandırdığımız yasayı meclisten geçirdi. Bundan sonraki her çocuk istismarını meşrulaştırdı. Hükümetin bundaki payı çok açıktır.'
İskenderun Kadın Platformu adına açıklama yapan Hülya Cengiz, ´hadım´ ve ´idam´ tarşışmasına ilişkin olarak da 'Yaşam hakkı devredilemez, vazgeçilemez en temel insan hakkıdır ve bir cezalandırma konusu asla ve asla olamaz, gündemden derhal düşürülmelidir' diye konuştu. Cengiz, 'Sınavlarla çocuklarımızın geleceğini imam-hatipleştirmeye, imam-hatiplere teslim etmeye çalışıyorlar, yetmiyor protokollerle dinci-gerici vakıf-cemaatler eliyle çocuklarımızın üzerinde zorbaca dinci-gerici bir iktidar kurmaya çalışıyorlar. Buna karşı mücadelemizi sonuna kadar devam ettireceğiz. Önleyici politikalar hayata geçirilene, çocuk istismarına, tacize, tecavüze, kadın cinayetlerine, kadına yönelik şiddete yol açan bütün koşullar ortadan kaldırılıncaya kadar ataerkine, erkek egemen sisteme ve kapitalizme karşı mücadelemizi yılmadan sürdüreceğiz, omuz omuza devam edeceğiz.'