Akın Bodur/İskenderun
Hükümet ile kamu sendikaları konfederasyonları arasında sürdürülen toplu sözleşme görüşmelerinde uzlaşma sağlanamadı. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, toplu sözleşme görüşmelerinde uzlaşma sağlanamadığını ve hakem kurulu sürecinin başladığını belirtti. Hakem Kurulunun vereceği karar, taraflar için bağlayıcı olacak. Sözleşme görüşmeleri 3 milyona yakın kamu çalışanı ile 2 milyon dolayındaki memur emeklisini ilgilendiriyor.
Türkiye Memur Sen´in hükümetle toplu sözleşme masasından imza atmadan ayrılması sürecinde yaşanan bazı eleştiriler üzerine, Memur Sen Hatay İl Temsilcisi İsmail Bayrakdar, “Memurun istediği anlaşma konmadığı için imza atılmamıştır” değerlendirmesinde bulundu. Memur Sen Hatay Temsilcisi Bayakdar, üyelerine yönelik yaptığı açıklamada şunlara yer verdi: 'Yetkisiz ve etkisiz bazı sendikaların, sahayı ve masayı tahrik ve tahrip edici, sendikal duruşa yakışmayan tüm olumsuz girişimlerine rağmen, sendikal duruşuyla sahayı ve masayı anlamlı kılan yetkili ve etkili sendika Memur-Sen´in, kamuda sözleşmeli istihdamına son verilmesi, tamamının kadroya geçirilmesi ve aile bütünlüğünün sağlanması, 3600 Ek Gösterge, vergi diliminin yüzde15´te sabitlenmesi, zam, refah payı, taban aylığı gibi haklı ve makul taleplerini karşılıksız bırakan kamu işveren heyeti ile yaptığımız toplu sözleşme süreci mutabakatsızlık ile sonuçlanmış ve her zaman üyesinin hak ve menfaatlerini savunan ve birçok kazanımın mimarı dik duruşlu Memur Sen, toplu sözleşmeyi imzalamamıştır.'
Türkiye Kamu-Sen Hatay İl Temsilcisi Hayrettin Şahin ise, uzlaşmazlıkla sonuçlanan toplu sözleşme sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulundu ve açıklamayla Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna seslendi. Şahin, şu açıklamayı yaptı0 '2020-2021 yıllarına ilişkin olarak sürdürülen toplu pazarlık görüşmeleri uzlaşmazlıkla sonuçlanmıştır. Bundan sonraki süreçte nihai kararı Sayıştay Başkanı, bakanlık ve kamu görevlileri sendikalarının temsilcileri ile akademisyenlerden oluşan Kamu Görevlileri Hakem Kurulu verecektir. Kamu işveren tarafının nihai teklifi olan memur ve emekli maaşlarına 2020 yılı için yüzde 4+yüzde 4; 2021 yılı için yüzde 3+yüzde 3 zam içeren önerisinin kabul edilmesinin, mevcut ekonomik durum göz önünde bulundurulduğunda zaten imkânsız olduğu herkesçe malumdur. Geçtiğimiz yıl enflasyon yüzde 20,3 olarak gerçekleşmiş, dört kişilik ailenin zorunlu harcamalarını içeren yoksulluk sınırı 1.032 lira yükselmişti. Buna mukabil 2018-2019 Temmuz ayları dikkate alındığında yıllık enflasyon yüzde 16,65 olarak hesaplanmıştır. 2020 yılının enflasyon hedefi ise mali planda yüzde 9,8 olarak tespit edilmiştir. Bu veriler ışığında, kamu işveren tarafının teklifinin kamu görevlilerinin sorunlarına çare olmaktan uzak kaldığı su götürmez bir gerçek olarak karşımıza çıkmaktadır. Kapsadığı kitleyi ve ekonomik ve sosyal etkileri dikkate aldığımızda Kamu Görevlileri Hakem Kurulu´nun omuzlarında son derece önemli bir görev bulunmaktadır.
Yıllardan beri maaşları hedef enflasyona göre artarken hedefin kat be kat üzerinde gerçekleşen çarşı pazar enflasyonu ile büyük bir kayıp yaşayan kamu görevlileri ve emeklileri, iki yıl boyunca sefalete terk etmekle yüzlerini bir nebze olsun güldürmek arasında bir karara varacak olan Hakem Kurulu´nun bu sorumluluk bilinci içinde hareket edeceğini, çıkacak olan kararın tüm kamu çalışanları ve emeklileri ile dul ve yetimlerinin mali durumlarını iyileştirecek bir sonuç olmasını bekliyoruz ve umuyoruz.'