'Kanser risksiz hayat yok'

 Bireylerin yaşamda yaptığı bütün yanlış iş ve alışkanlıklar, yemek kültürü gibi yaklaşımları, gelecekte hastalık veya sağlıklı yaşam olarak yansıyor. Doğru beslenme, aktif bir hayat seçimi, sigarasız bir yaşam, pek çok sağlık sorunu riskini de ortadan kaldırıyor. Hazır gıda, hareketsiz yaşan, sigara ve alkol ile kirli hava gibi etkenler, kanser başta olmak üzere birçok hastalığı tetiklerken, insanların yaşam biçimi tercihi, bilinçli bir tüketici olup olmaması, pek çok şeye karşı kişinin kendisini korumasını da getiriyor. Doğru oturma ve ayakkabı seçimi bile yaşamı etkiliyor... 

Kanser Erken Teşhis Tarama ve Eğitim Merkezinde (KETEM) yapılan ücretsiz tarama ile kimse hastalanmadan, hastalığa yakalanmadan önlem alınmasını, yakalandıysa erken teşhisle kurtulmasını sağlamak olduğunu belirten İskenderun KETEM sorumlu hekimi Dr. Gülden Köklü, şüpheli durumlarda ise hekime başvurulması, hastaneye gidilmesini önerdi. Köklü, 'Toplumun kendisiyle, yaşamını etkileyen şeylerle ilgilenmesi ve bilgilenmesi gerekiyor' dedi. Köklü, katılımcılara KETEM´i ve kanserle ilgili bilgi ve tedavi yöntemini anlatan beş ayrı broşür de dağıttı.

Akın Bodur/İskenderun
 Köklü, 'Bilinçli tüketici olunmayı ve bireyler tükettiği şeyleri seçmeli' dedi. İskenderun İlçe Sağlık Müdürlüğüne bağlı olan ve 2014 yılında kurulan KETEM, beş yıldır yöre halkına ücretsiz hizmet veriyor. Kanser tarama testleri, aile hekimliklerinde de ücretsiz yapılabiliniyor.
Evimiz İskenderun Süpürge Derneği ve Ayna İskenderun Kültür Sanat Derneğinin işbirliğiyle her çarşamba düzenlenen ´geleneksel çarşamba sohbeti´nin konuğu olan İskenderun KETEM sorumlu hekimi Dr. Gülden Köklü, katılımcıları, 'Kanserde zahmetsiz tarama ve tanı yöntemleri' hakkında bilgilendirdi.

Kanser risksiz hayat yok
Her insanın kanser riski taşıdığını ve böyle bir riskin sıfır olmasının o insanın hayatta olmaması anlamına geldiğini belirten İskenderun KETEM sorumlu hekimi Dr. Köklü, vücut fonksiyonlarında bozulma olunca kanser veya hastalığın ortaya çıktığını, bu bu bozukluk bulunan bölgeye göre hastalığı getirebildiğini anımsattı.

Dr. Köklü, erken teşhis ve taramaların kansere karşı en iyi mücadeleler arasında yer aldığını, erken teşhisin tedavi şansını yükseltip, yaşam süresini uzattığını, kanserin önlenebilir bir hastalık olduğunu ifade etti. Bazı kanserlerin insanlara önceden tarama şansı verdiğini ve İskenderun Toplum Sağlığı Merkezindene bağlı çalışan KETEM´in, halka ücretsiz taramalar yaptığını, taramalarla hastalığın önceden belirlenip, kişilerin topluma kazandırıldığını anımsattı. Sağlık Bakanlığının, insanların hastalığa yakalanmadan, hasta olmasını önlemek amacıyla Sağlıklı Hayat Merkezi kurduğunu anlatan Dr. Köklü, diyetisyenden beslenme uzmanına kadar birçok uzmanın görev yaptığı ve ücretsiz hizmet veren bu merkezin İskenderun´da da olduğunu kaydetti.

En çok görülen kanser hangileri?
Katılımcılara meme kanseri, rahim içi kanseri, kolan (bağırsak) kanseri ve prostat kanseri hakkında bilgi veren ve bunlara yönelik soruları yanıtlayan Dr. Köklü, sigara ve alkol kullanılmaması, düzenli egzersiz, sağlıklı yiyecekler, gereksiz ilaç kullanımının önlenmesi, gereksiz radyolojik tetkiklerden kaçınılmasının, hastalığa karşı önlemler arasında yer aldığını kaydetti.
Kadınlarda görülen rahim içi kanserinin yapılan taramalarla önceden saptanabildiğini ve erken teşhisle önlenebildiğini anımsatan Dr. Köklü, KETEM olarak İskenderun´da bu taramaları yaptıklarını, Arsuz ve Belen´e de hizmet verdiklerini söyledi. Köklü, 'Rahim ağzı kanseri çok sık görülmeyen, ama görüldüğünde ölümcül olabilen bir hastalıktır. Yapılan araştırmalarda hastalığa siğil virüsün yol açtığı bulgusu ortaya çıkmıştır. Hastalığa karşı virüsün takip edilmesi, siğil testinin gerekiyor. Virüsün taşıdığı tipe göre yönlendirilmesi ve tedavisi yapılıyor. Bu tarama KETEM´de ücretsiz yapılırken, özel hastanelerde 700-800 liraya yapıldığını biliyoruz. Bakanlık, bu pahalı olan testle, hastalığı önlemeye, insanların hastalanmadan ve bu riske karşı önlem almaya çalışıyor. Taşıyıcısı erkek olan bu hastalığa karşı kadınların 15 yaşıdan sonra hastalığa karşı virüs aşılarıyla koruma imkanı da var. Bu hastalık kadında varsa, eşine görülme riski de bulunmaktadır. Üç yılda bir de siğil HPV testi yapılmasının yararı vardır. 20 yaşından sonra hastalığa karşı önlem için iki ayrı test (HPV ile pap smear testi) yapılmasını öneriyoruz' değerlendirmesinde bulundu. Dr. Köklü, sigara ve alkolün kanserde olduğu gibi birçok hastalığı tetiklediğini, düzenli ve doğru beslenme, egzersiz yapmanın ise bağırsakları güçlendirip, hastalığa karşı direnç sağladığını da ifade etti.

'Kanseri erken teşhisle tedavi etmek mümkün'
Birçok meslek sahibi kişiler ile öğrenci, hekim, eczacı ve diğer sağlık çalışanlarının da katıldığı söyleşide, KETEM´in, kanser tarama programı kapsamında, hastalığın görülme sıklığı ve risklerine göre, yaş aralıklarıyla tarama yaptığını kaydetti. İskenderun KETEM sorumlu hekimi Dr. Gülden Köklü, 'Kanser, tedavisi zor bir süreç ama erken teşhisle tedavi edilebilir bir hastalıktır. Kanseri erken teşhisle tedavi etmek mümkündür. Kanser hastalığında pozitif durum (hastalık taşıma) dünyanın sonu değil. Bunu bilerek ve bazı önlemler alarak hayata devam etmek gereklidir' dedi.
Meme kanserinin erken dönemde teşhil edilebilen ve iyileşme şansı yüzde 98 olup, 40-69 yaş aralığında ağırlıklı olarak kadınlarda görüldüğünü anımsatan Dr. Köklü, KETEM´deki taramanın da bu yaş kapsamında yapıldığını, ancak hastanelerde tarama için yaş aralığının olmadığını ifade etti. KETEM´e gelen kişilere, meme kanserine karşı ´nasıl elle muayene yapılması gerektiğini´ anlatıp, vücutlarını tanımasını öğrettiklerini belirten Dr. Köklü, mamografi çekiminin Ankara´ya gönderilip, orda iki radyoloji uzmanı tarafından değerlendirildiğini, şüpheli görülen kişilerin uygun görülen merkezlere sevk edildiğini anlattı.
Kalın bağırsak (kolon) kanserinin 50´li yaşlardan sonra görülme riski taşıdığını, erken dönemde saptanması ve tedavi edilmesinin mümkün olduğunu belirten Dr. Köklü, bunun evlerde bile yapılacak testlerle riski gösterebildiğini, hastalığın belirtisi için ya da önem amacıyla her 10 yılda bir kolonoskopi yaptırılması gerektiğini kaydetti. Köklü, prostat kanserinin de erkeklerde görüldüğünü de kaydetti.